Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

Deprem Gerçeği ve Bir Anekdot

Türkiye depremlerle sallanmaya devam ediyor. Muğla‘nın Milas ve Bodrum ilçelerinde depremler ve artçı depremler devam etmekte.

Birçok yörelerde günlerdir çeşitli büyüklüklerde süren depremler turistik alanlar olan Muğla’nın Bodrum ve Milas ilçelerinde de paniğe sebep olmaya devam ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan açıklamalarda deprem tehlikesinin devam ettiği belirtilmekte.

Özellikle (Allah korusun) İstanbul’da yaşanması muhtemel bir deprem korkusuyla yüreklerimiz ağızlarımıza geliyor. Çünkü  İstanbul’un yıkılması, gerçekte Türkiye’nin yıkılması demektir.

Ülkemizde yaşanan son depremler bize tarihi bir anekdotu anımsattı. 3 Eylül 1924 tarihinde yani ATATÜRK ZAMANINDA  Pasinler (Hasankale), Hınıs, Narman ve Erzurum’u da içine alan 6.9 şiddetinde depremle sallanıyor. Büyük hasar gören Pasinler ovasındaki köylerde 300’ün üzerinde ölü var. O sıralarda Karadeniz bölgesinde gezide bulunan Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, depremi duyar duymaz Samsun-Sivas yolu ile Erzurum’a gidiyor. Kafilede eşi Latife Hanım, Hamdullah Suphi (İstanbul Milletvekili), Kılıç Ali (Gaziantep Milletvekili), Rauf Bey (Rize Milletvekili), Cumhurbaşkanlığı Başkâtibi Tevfik Bey, Başyaver Rusuhi Bey, Muhafız Kıtalar Komutanı İsmail Hakkı Bey (Tekçe), Yaver Muzaffer Bey, Hususi Kalemden Memduh Bey, vali ve diğer görevliler bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Hasankale’ye geldiğinde kış yakın olduğundan ivedilikle gerekli yardımların yapılması emrini veriyor. Hasankale yakınındaki harap 6 köyü gezen Mustafa Kemal çok üzülüyor. O sırada bir köylü, kurtarıcının yanına yaklaşıp şu sözlerle teselli ediyor:

“Esef etmeyiniz Paşam. Hükümet-i Cumhuriyetimiz var olsun. Hiçbir şey istemeyiz. Onların sayesinde biz bu köyleri altından yaparız.”

Yoksul ama gönlü zengin yöre halkı, savaştan çıkmış devletimizin yoksulluğunu bildikleri için Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın üzülmesini, kederlenmelerini istemiyorlar ve bunun için de hükümetten hiçbir beklentileri olmadığını söylüyorlar. Tabii, hükümet bütün imkanlarını seferber ederek yapacağı yardımları yine de yapıyor.

Bu tarihi anekdotu zaman-zaman deprem ve benzeri afetler için yapılan bağış kampanyalarını vurguna dönüştürenlere ithaf olsun diye anımsattık.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER