Türkiye’de derin bir sefalet yaşandığı gerçeği ile karşı karşıyayız. (Açlıktan kim ölmüş ki) deyimine bakmayınız. Açlıktan ölenler çok da, karnı tok olanların bundan haberleri yok!
Geçtiğimiz hafta İzmir’de sözün tam anlamıyla bir facia yaşandı. Babaları cezaevinde olan, anneleri hurda toplayarak beş çocuğuna bakmaya çalışan bir evdeki en küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında 5 çocuk, elektrik sobasının devrilmesi sonucu yanarak can verdiler.
5 çocuk annesi Melisa Sinem Akcan gerçekte 27 yaşında. Yani kendisi daha çocuk. Bizim büyüklerin (çok çocuk yapın. En az 5 çocuk sahibi olun) direktiflerine uyarak, birer yıl arayla 5 çocuk dünyaya getirmiş. Çocukların rızkını YÜCE ALLAH VERİR, deriz ya! Bir deyimimiz daha var. (kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin) diyen aklı evvellerimiz bulunmakta.
Babanın adı Hakan Akcan, cezaevinde yatıyor. Bu devirde işsiz kalan kişi suç işlemeye mahkûmdur. Artık, hangi suçları işlemiz bilemeyiz. Kocası cezaevinde kadın çöplüklerden hurda toplayarak 5 çocuğunun geçimini sağlamak için çaba göstermekte.
Kadın, yangının olacağı gün topladığı hurdaları satmak için evden çıkıyor, çıkarken de çocuklar üşümesin diye elektrik sobasını yakıyor. Barakamsı evinin kapısını dışarıdan kilitliyor ki, çocuklar dışarıya çıkarak kaybolmasınlar. Olan oluyor, elektrik sobası devriliyor. Çıkan yangın sonucu 5 çocuk hayata gözlerini yumuyor.
Çocukların isimlerinin güzelliğine bakar mısınız:
1 Yaşındaki çocuğun adı (ARAS BULUT) Bulut kelimesi yağmuru, yani rahmeti çağrıştırır.
2 Yaşındaki çocuğun adı (MASAL IŞIK), gerçekten masal gibi bir yaşam.
3 yaşındaki çocuğun adı ise (ASLAN MİRAÇ.) Bilemeyiz ya, belki Mİ’RAÇ gecesi doğduğu için ASLAN’a ilave ikinci isim olarak (MİRAÇ) adını vermişler.
4 yaşındaki çocuk (FUNDA PERİ). Daha 4 yaşındayken, hayata veda etmesinden PERİ olduğu belli.
Ve 5 yaşındaki çocuğun adı ise (FADİME NEFES.) Annesi evden gidince, kardeşlerine o bakıyor. Adı FADİME NEFES ama çıkan yargında NEFESİ KESİLDİ.
Gerçekten büyük bir trajedi değil mi. Devlet büyüklerimiz sağ olsunlar, güya aileye her ay 10 bin TL yardım verildiğini kutsal meclisin çatısı altında dile getirdiler. Ancak anneleri verilen rakama itiraz etti. Önce ayda 8 bin lira verilirken, 5 çocuk için bu kadar parayı çok görerek ve tasarruf tedbirlerine uyularak 4 bin TL’ye indirmişler. Yani, çocuk başına ayda bin TL bile değil. Hem, bu kadar parayı ne yapacaklar ki, bankaya yatırıp yatırım yaparlardı belki! (İnsafınız kurusun) diyeceğiz ama bunu yapanlarda zaten İNSAF YOK!
Şimdi, Türkiye’de derin bir sefalet var mı, yok mu kararı sizler verin. Tabii, bu acı tablonun yanında hatırlatmakta yarar var:
Türkiye’de sayıları 10 milyonu aşan işsiz,
10 milyon mülteci,
10 milyon asgari ücretli,
Asgari ücretin yarısı kadar maaş alan 10 milyon emekli var.
Şimdi kararı siz verin. Ülkemizde derin bir sefalet var mı, yok mu!!!
TAŞLAMA
DERİN BİR SEFALET VAR
BUDUR İŞİN GERÇEĞİ
ORTADİREĞİ KIRAN
BU DÜZEN DEĞİŞMELİ
ORTADİREK KALMADI
KIRILDI, KIRILACAK
ORTADİREK ALTINDA
KİMLER-KİMLER KALACAK
ON MİLYON İŞSİZİ VAR
ON MİLYON MUHACİRİN
BU MİLLETİN HALİ
NE OLACAK SÖYLEYİN
FAKİRİ DAHA FAKİR
ZENGİNİ DAHA ZENGİN
YAPAN BİR DÜZENDİR BU
MİLLETE KULAK VERİN
HER NE KADAR VERSENİZ
BEŞLİ ÇETELER DOYMAZ
BU ÇETELER YÜZÜNDEN
MİLLETE BİR ŞEY KALMAZ
VURGUNLAR VE TALANLAR
ÜLKESİNE DÖNMÜŞÜZ
SÖZDE YAŞIYORKEN BİZ
MEĞER ÇOKTAN ÖLMÜŞÜZ