Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEVA Partili Esen’den Açıklama

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulunda Adalet Akademisi Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada, teklifin adalet sistemini güçlendirmek yerine bazı kesimleri dışladığını ve savunma makamını zayıflattığını vurguladı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM

Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) eğitim kurulunda yer almamasını büyük bir eksiklik olarak nitelendiren Esen, “Yargının temel unsurlarından biri olan avukatların, yargı eğitim süreçlerinden dışlanması kabul edilemez” dedi. Avukatların Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Kurullarında yer aldığını hatırlatarak, Adalet Akademisinde neden bulunmadıklarını sorguladı.

Hâkim ve savcı eğitiminde avukatların yeri

Teklifin, hâkim ve savcı yardımcılarının eğitiminde avukatlara yeterince yer vermemesini eleştiren Esen, “Avukatlar yalnızca hukuki sürecin tarafı değil, asli unsurlarıdır. Hâkim ve savcı adaylarının avukatları bir rakip veya engel olarak görerek yetiştirilmesi, yargı dengesini bozar” ifadelerini kullandı. Adaletin gerçekten sağlanabilmesi için hâkim, savcı ve avukat üçlüsünün eşit temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Avukatların akademi eğitimine ücret ödemesi adaletsizlik

Esen, hâkim ve savcıların ücretsiz eğitim alırken, avukatların akademi eğitimine ücret ödemek zorunda bırakılmasının adaletsiz olduğunu belirtti. “Eğer bir meslek grubuna eğitim desteği sağlanıyorsa, bu hakkın savunma makamı için de geçerli olması gerekir” diyerek, adalet sisteminde eşitliğin sadece söylemde kalmaması gerektiğini ifade etti.

Uzman avukatlık tanımı hukuki açıdan sorunlu

Teklifin 12. maddesinde yer alan ‘uzman avukat’ tanımı da Esen’in eleştirileri arasındaydı. “Avukatlık Kanunu’nda böyle bir tanım yokken, bu teklifle ‘uzman’ unvanı verilmesi hem yasal açıdan sorunlu hem de meslek etiğiyle çelişiyor” diyen Esen, bu düzenlemenin meslekte reklam yasağıyla çeliştiğini belirtti. Eğer eğitimlerin gerçekten fayda sağlamak amacıyla düzenleneceği düşünülüyorsa, “ileri eğitim” ya da “tematik eğitim” gibi daha doğru kavramlarla tanımlanması gerektiğini kaydetti.

Avukatlık mesleğinin itibar kaybı ve gençlerin geleceği

Avukatların ekonomik baskılar nedeniyle meslekten uzaklaşmaya başladığını, genç avukatların düşük maaşlarla güvencesiz çalıştığını vurgulayan Esen, “Eğer meslekler itibarsızlaştırılırsa, gençlerimiz liyakatle çalışmak yerine kolay para kazanma yollarına yöneliyor” dedi. Sanal bahis gibi yasa dışı işlerin yaygınlaşmasının da mesleki güvencesizlikle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.

“Suçlamayla yüzleşince anlayacaksınız”

Konuşmasını, “Bir gün siz veya bir yakınınız haksız bir suçlamayla karşı karşıya kalırsa, mesleğini hakkıyla yapan bir avukatın ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız” diyerek tamamlayan Esen, adaletin herkes için eşit işlemesi adına teklifin eksik maddelerinin gözden geçirilmesi ve tüm paydaşların sürece katılması gerektiğini söyledi.