Bazı belediyelerin başka ülkelerden kredi koparmalarına yönelik arayışlar içinde olduklarına dair haberleri izlerken, yıllar önce ilimiz altyapısı için verilen ve “Büyük bölümü hibe” diye ifade edilen Almanya Kalkınma Bankası ile Avrupa Yatırım Bankasının kullandırdıkları krediyi anımsadım.
O günkü rakamlarla yaklaşık 72 trilyon olan kredinin sadece “hibe” olan bölümü verilmezken, diğer bölümü yüksek faizle 20 yılı kapsayacak şekilde düzenlendi ve söz konusu kredi, istenen “Devlet kefaleti” alındıktan sonra kullandırıldı. Yani Siirt Belediyesi faizli bölümü ödememiş olsaydı, bu paranın tahsil edilmesi devlet kefaleti ile garanti altına alınmıştı. İşte hafızamdan silinmeyen bu durumu anımsadığımdan, bazı belediyelerin başka ülkelerden aradıkları finansın verilmesi durumunda yine böyle bir kefalet aranacak mı diye düşünmeden edemedim. İddialara göre, dışarıdan kredi temin etmek isteyen Belediyelere ülkemizin kamu bankalarınca kredi verilmiyor. Bu iddiaya yönelik değerlendirmeler üzerinde durmaksızın, asıl merak ettiğim noktaya değinmekle yetineceğim. Diyelim ki, bazı belediyeler hizmet projelerini devam ettirmek adına başka ülkelerden kredi aldılar, krediyi verenler yine kendilerinden “Devlet garantisi” isteyecekler mi? İstedikleri taktirde kuvvetle muhtemel böyle bir garanti yani “Devlet kefaleti” verilmeyecektir. Var sayalım ki kredi almak isteyen Belediyelere “Devlet kefaleti” aranmaksızın uygun görülecek krediler kullandırıldı. Peki, kredi kullanan Belediyeler, borçlarını taahhüt ettikleri şekilde ödemedikleri taktirde o zaman krediyi kullananlar nasıl bir uygulamaya gidecekler?
Avrupa ülkelerindeki hiçbir bankanın, kendilerinden kredi koparmak isteyen bazı belediyelere garanti almadan kredi kullandıracaklarına ihtimal vermiyorum. Bu nedenle de kredi koparan Belediyeler olursa, nasıl bir garanti verdiklerini de, doğrusu düşünmeden edemiyorum. Bu konuya değinmiş olmam vesilesiyle Türkiye’deki tüm belediyelerin, önemli hizmetleri tam anlamı ile gerçekleştirmemelerine rağmen borç batağında çırpınmalarına duyduğum üzüntünün de altını çizmek isterim. Savurganlıklar alanında sanırım belediyeler başı çekiyor. Yazık!..
YORUMLAR