Ayet-i Kerime’de mealen (ALLAH ADALETİ EMREDER) hükmü vardır. Hazret-i Ömer’in (ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR) söylemi meşhurdur. Alem-i İslam’ın dördüncü Halifesi Hazreti Ali’nin (DEVLETİN DİNİ ADALETTİR) buyurduğunu anımsatalım. Kendisine Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED tarafından (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) “Ebu Türab”, “el-Murtaza”, “Allah’ın aslanı” ile zulüm ve haksızlıklar karşısında geri atmaması sebebiyle “Haydar-ı Kerrar” gibi lakaplar verilmiş olan Hazret-i Ali’nin (DEVLETİN DİNİ ADALETTİR) söylemini sadece Müslüman ülkelerin değil, bütün devletlerin kuvveden fiile dönüştürmeleri gerekir. Bir devlette yaşayan insanlar arasında her dinden, her mezhepten insanlar vardır. Başkalarına zarar vermedikleri sürece her her dinden, her mezhepten, her düşünceden inanlara karşı adaletli davranılması dinimizin de emridir.
Böylesine önemli olan ADALET kavramı gerçekten de bütün devletlerin DİNİ olmalıdır. Bunu bilmeliyiz ki, Adaletle yönetilmeyen devletler, en tehlikeli mafya örgütlerinden daha tehlikelidirler.
Adaletle yönetilmeyen bir devleti düşünün. Bütün güç yöneticilerin elinde iken rahatlıkla vatandaşlarının mallarına, mülklerine çöker, dilediklerini zindanlara tıkar, hatta öldürtür, asarlar. Adaletli olmayan devletlerde hiç kimsenin can, mal, mevki, makam güvenliği yoktur. Devleti yönetenlerin astıkları, astık; kestikleri kestiktir.
Şükürler olsun ki, biz Türkiye Cumhuriyeti gibi ADALETİN ZİRVEDE OLDUĞU bir ülkede yaşıyoruz. Adalete güven oranı yüzde doksan dokuz onda dokuzdur! Hiçbir vatandaşın canına, malına halel getirilemez. Hiç kimseler, keyfi şekilde tutuklanarak cezaevlerine koyun sürüleri gibi istif edilemezler. Şerefli savcılarımız, hâkimlerimiz kılı kırk yarmadan hüküm vermez, haklıyı, haksız; haksızı, haklı göstermezler! Hiçbir siyasi merciden emir ve talimat almazlar. Yasalar, neyi emrediyorsa, onu uygularlar.
İyi ki Türkiye gibi ADALETİN DORUKTA OLDUĞU BİR ÜLKE YAŞIYORUZ. YAŞASIN ADALET!
DİYANETİN DİKKATİNE!
FETÖ’LÜ yıllarda Türkiye genelinde 20-27 Nisan günleri arasında (KUTLU DOĞUM HAFTASI) adı altında etkinlikler düzenlenirdi. Geçmiş yıllarda olmayan bu etkinlikler 1990’lı yıllardan itibaren uygulanmaya konulmuştu. Gerçekte, Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED’İN (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) dünyaya teşrifleri miladi takvime göre 20 Nisan 571 tarihine denk gelmektedir. Fetöcüler de bu tarihi kullanarak hiçbir Müslüman ülkede olmayan bir uygulamayı (KUTLU DOĞUM HAFTASI) adı altında Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla ülkenin gündemine sokmuşlardı. Kimilerine göre (KUTLU DOĞUM HAFTASI) adı altında düzenlenen bu kutlamalarının bir sebebi, 23 Nisan etkinliklerini kadük etmekti. İkincisi ise Fethullah Gülen Hocaefendi’nin(!) doğumunu kutlamaktı. Çünkü, Fethullah Gülen’in doğum tarihi 27 Nisan 1941’dir.
Bilindiği gibi, müslüman ülkelerin çoğunda, hicri takvim uygulanır. Bu bakımdan Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifleri ile ilgili kutlamalar, sabit değildir, yıl içinde döner durur. Mevlid Kandili kutlamaları miladi takvime göre her yıl değişkenlik arz eder. Oysa, Süleyman Çelebi Hazretlerinin asıl adı (VESİLET-ÜL NECAT) olan ve halkın diliyle (MEVLİD-İ ŞERİF) olarak tanımladığımız eserinde Peygamber Efendimizin dünyaya teşrif tarihiyle ilgili olarak:
OL REBİUL EVVEL AYI NİCESİ
ON İKİNCİ GİCE İSNEYN GECESİ
OL GİCE KİM DOĞDU OL HAYRÛL BEŞER
ANESİ ANDA NELER GÖRDÜ NELER
Buyurulmaktadır. Yani, Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifleri Rebiül evvel ayının onikinci gecesi gerçekleşmiştir ki, miladi takvime göre 20 Nisan gününe tekabül etmektedir.
Peki, Fetö gitti diye, (KUTLU DOĞUMU) kutlamak neden rafa kaldırıldı. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak doğum günlerimizi miladi takvime göre kutlamıyor muyuz. O halde, miladi takvime göre dünyaya teşrif tarihleri 20 Nisan 571 olan Peygamber Efendimiz için neden 20 nisan günlerinde yine mevlid kandili kutlamaları düzenlemiyoruz.
YÜCE RABBİMİZİN Hadis-i kutside (LEVLAKE LEVLAKE LEME ĞALAKTÜL EFLAKE = SEN OLMASAYDIN, SEN OLMASAYDIN FELEKLERİ YARATMAZDIM) buyurarak tebcil ettiği Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifleri bu bakımdan, geçmişten geleceğe yaşanmış ve yaşanacak en önemli olaydır.
FETÖ vatan haini çıktı ise, Peygamber Efendimizin miladi takvime göre doğum tarihinde bir değişen yok. O halde 20 Nisan günü gecesini rahatlıkla MEVLİD KANDİLİ olarak kutlamamıza bir mâni yok demektir.
Diyanet İşleri başkanlığının dikkatlerine sunarız!
TAŞLAMA
KIBRIS’TAYMIŞ BÜYÜK TURP
KIBRIS GİTTİ, GİDİYOR
TÜRKİ DEVLETLER BİLE
RUMLARI DESTEKLİYOR
İSRAİL ÜS KURACAK
GÜNEY KIBRIS’TA BELLİ
NE TAM MÜSLÜMAN OLDUK
NE DE TAM AVRUPALI
TÜRKİYE’NİN DOSTLARDAN
YEDİĞİ BU KAZIKLAR
KARDEŞ DEVLETLER DEDİK
YAZIKLAR BİN YAZIKLAR
İŞGALCİYMİŞ KIBRIS’TA
TÜRKİYE BU SÖYLENEN
UMMAZDIK BUNU TÜRKİ
DOST BİLDİK DEVLETLERDEN