Diktatörler, koltuklarını sağlama almak,kendilerine karşı yükselen sesleri susturmak ve kıyamları önlemek için gerekirse savaşlar açarak onbinlerin ölümüne neden olmaktan çekinmezler. Bir başka özellikleri ise toplumları etkilemek açısından dini duyguları kullanarak yaptıklarının (İLAHİ EMİRLER)doğrultusunda olduğunu iddia etmeleridir. Nitekim, İsrail Başbakanı Netanyahuda, Gazze’de yürüttüğü katliam politikasını Tevrat’tan aldığı ilhamla(!) sürdürdüğünü söylemektedir.
Düzenlediğibir basın toplantısında, “orduların selameti için dua ettiğini; Allah’tan onların önünde düşmanlarını hezimete uğratmasını, düşmanların teslim olmasını, onları kurtuluş ve zaferle taçlandırmasını dilediğini” söyleyen Netanyahu, Tevrat’ın Tesniye kitabındaki “Siz Mısır’dan çıktıktan sonra Amaleklilerin yolda size neler yaptığını anımsayın.” Dedikten sonra “Hatırlıyoruz ve savaşıyoruz.” şeklinde konuşarak yaptığı zulümlere kılıf uydurmak yoluna gitmiştir.
Netanyahu yine bir konuşmasında, Tevrat’tan alıntı yaparak “kehanet” söylemine yer vermiş, bir başka konuşmasında İsraillilere seslenerek, “Ortak gücümüz ile haklılığımızı ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz” diyerek, yaptıklarının Tevrat’ın emirleri doğrultusunda olduğu havasını vermek istemiştir. Tevrat’tan “Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin.” Bölümünü okuyan Netanyahu bir konuşmasında da Tevrat’ın Samuel kitabındaki “İsrail’in sonsuzluğu yalan söylemez” ifadesine işaret ederek, “İsrail’in kuruluşunun bir mucize; bir iman ve çalışma örneği” olduğunu dile getirmiş.
Bir başka konuşmasında “İsrail halkının kahramanlarının yolunda ilerlediğinizi unutmayın; Yeşu, YahudaMakkabi, 5708 yılı (İbrani takvimininin miladi karşılığı olarak 1948 yılı) ile tüm İsrail savaşlarının kahramanlarının yolu.” ifadelerini kullanan Netanyahu “iyilik kötülüğe galip gelir, ışık karanlığa galip gelir” ve “Yaşasın İsrail halkı!” ifadelerini de kullanmış.Netanyahu’nun Tevrat’tan alıntılar yapması, sözün tam anlamıyla DİN İSTİSMARIDIR.
Evet, diktatörlerin istismar ettikleri alanların başında hep DİN gelmiştir. İnsanları en kolay aldatacakları konuların başında dini taassup gelir. Irkçılık, milliyetçilik ve dil gibi unsurlar DİN gibi etkili olamazlar…
“SİZİ BURAYA TIKAN KUVVET..”
Yassıada Mahkemesinde Başsavcı Selim Başol’un, mahkeme seyrinde sarfettiği bir cümle hukuk literatüründe yerini almış gibi. Başol’un, kararlarına itiraz edenlere:
-Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor dediğini anımsayanlar, bugün de değişen bir şey olmadığının farkında olsalar gerek.
TAŞLAMA
DİKTATÖRLER BUNU HEP
YAPMAKTALAR İNANIN
DİNİ İSTİSMAR ETMEK
İŞLERİDİR UYANIN
KOLTUKLARINI SAĞLAM
ALMAK KAYGISIYLA BİL
DİKTATÖRLER SAVAŞLAR
DAHİ ÇIKARABİLİR
UMURLARINDA OLMAZ
ONBİN, YİRMİBİN ÖLMÜŞ
YETER Kİ KOLTUKLARI
SAĞLAM KALSIN BUDUR İŞ
NETANYUHU DA KILIF
UYDURUP SOYKIRIMA
TEVAR’I DELİL DİYE
GÖSTERMEKTE HALKINA
CİHAT İLE İLGİLİ
AYETLER VAR BU BELLİ
YANLIŞ OLAN CİHADIN
SAVAŞ ZANNEDİLMESİ
SADE SAVAŞMAK DEĞİL
ÇEŞİT-ÇEŞİT CİHAT VAR
DİYANET KANALIYLA
AÇIKLANMALI BUNLAR