Meclise sunulan yasa teklifleri, çoğu kere parmak sayısıyla onaylanıyor veya reddediliyor. Peki, çoğunluğun parmak kaldırılmalarıyla çıkarılan ve onaylanan yasalar, her zaman için doğru mu! Milletin yararına mı! Elbette ki hayır! Öyle olsa, Anayasa Mahkemesinden dönen yasalar olmazdı!
Demek oluyor ki, çoğunluğun verdiği kararların, her zaman için doğru olmayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız!
Seçimler oluyor, seçmen vatandaşlar, sandık başlarına giderek oylarını kullanıyorlar. Peki, en dürüst, en şaibesiz seçimler sonucu seçilenlerin bile, gerçekten ehil olduklarına inanıyor muyuz!
Hem, seçimler ne kadar dürüst yapılsa bile, dürüstçe ve adilce yapılmayan propagandaların sonucu etkileyeceği muhakkak değil mi!
Hele, din istismarı üzerinden yapılan propagandaların ne kadar aldatıcı olduğu, seçmen vatandaşları ne kadar etkilediği ortada!
Seçimlerin sonucunu etkileyen önemli unsurlardan biri de, seçmenlerin kültür seviyeleridir. (Kültür seviyesi) derken, kastettiğimiz tahsil durumu değildir. Kişilerin kendi kendilerini yetiştirme yetenekleridir. Bilinçli olarak kullanılan oylarla bilinçsiz ve dogmatik nedenlerle kullanılan oylar arasında elbette önemli farklılıklar vardır.
“Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber!” gibi dini deyimleri kullanarak, seçmenleri kandırmanın, din üzerinden siyaset yapmanın çok çirkin ve çok sakıncalı olduğu ortada! Din adına yapılan kıyamları (isyanları) ve sonuçlarını düşününüz!
Lâik rejimlerde, dini istismar etmenin yolları kapatılmıştır. (Senin dinin sana, benim dinim bana) prensibi dinimizin bu konuda görüşünü ortaya koymak açısından önemlidir.
Yazımızı, dini istismar etmediği için, kimilerinin (haşâ) dinsiz vehmettikleri İsmet İnönü’yle ilgili bir anekdotla noktalayalım. Anekdot şu:
Dini istismar konusunda hayli mesafe alan Demokrat Parti döneminde CHP’nin düştüğü durumdan kurtarılması için İsmet İnönü’ye yakın çevresi tarafından dini konularda söylemler geliştirmesi tavsiye edilir.
Dini konuları istismardan kaçınmayı prensip edinmiş olan İnönü’ye, yine bir konuşmasından sonra yakın adamların biri:
-Paşam, konuşmanızda yine dini söylemlere yer vermediniz! diye sitemde bulununca, Lozan Kahramanı İnönü din istismarcılarına ibret olması gereken şu tarihi cevabı verir:
-Konuşmamın sonunda, (ALLAH’A ISMARLADIK) dedim, ya!
Cumhuriyet tarihimize bir bakın. Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve ANAP hep dini istismar ederek iktidar olmadılar mı!
Bu ülkenin siyasetçileri (Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber) diyerek ve dini istismar ederek oy kapma sevdasından vazgeçmedikleri sürece, ülkemize gerçek anlamda demokrasi gelmez!
YORUMLAR