Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

DIŞ POLİTİKADA DOĞRU ADIM!

Türkiye’nin dış politikası gerçekten evlere şenlik bir politikaydı. Büyük ATATÜRK’ÜN (YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ) ilkesinden sapılmıştı. Birileri bir hafta içinde Şam’a girmeyi ve EMEVİ CAMİİNDE CUMA NAMAZI KILMAYI HAYÂL ETMİŞLERDİ. Ancak, hayal ile gerçeğin birbirinden ne kadar uzak olduğu yaşananlarla ortaya çıktı.

Bereket versin, yetkililer ve etkililer, bir süre öncesine kadar yürüttükleri dış politikanın ne kadar gerçek dışı ve hayallere dayalı olduğunu anladılar. Türkiye’nin, Irak Merkez Hükümetiyle, Suriye ve İran ile anlaşması gerektiği ortaya çıktı. Yaşanan bunca badirelerden sonra yöneticilerimiz de anladılar ki, Türkiye’nin bütünlüğün korunması bölge ülkeleriyle el birliği içinde hareket etmelerine bağlıdır. ABD’nin amacı, Türkiye’yi komşu ülkelerle çatıştırmaktı. Hele ALLAH KORUSUN bir Türk-İran savaşı, emperyalistlerin ekmeklerine yağ sürecekti. Böyle bir savaşın sonucu Bölgede Sünni-Şii çatışmasına yol açacak, Müslümanlar birbirini kıracaktı.

Müslüman Bölge ülkelerin yanlarına Rusya’yı da almalarıyla Büyük Ortadoğu Projesine büyük bir darbe indirildi. ABD, Kürt koridoru açarak, bölgede ikinci bir İsrail oluşturmak istiyordu. Bu isteğinin gerçekleşmesi için de bölge ülkelerinin birbirlerine düşmeleri gerekliydi. Müslüman ülkeleri birbirine kırdırarak, netice almak istiyordu.

Saddam döneminde yaşanan İran-Irak savaşlarını anımsayalım. ABD iki tarafa da silah satıyor, bu iki Müslüman ülkeyi birbirine kırdırıyordu. Sonra Saddam’a (KUVEYT’E GİR) diyerek göz kırptı. Saddam Kuveyt’e girince de, bu ülkeyi kurtarmak adına Irak’a girdi, Saddam’ın kuvvetlerini yerle yeksan etti. Irak’ı işgal ederek, petrol konusunda şirketlerine çıkarlar sağladı.

ABD’nin dış politikasının hedefleri arasında Ortadoğu Bölgesindeki Müslüman ülkeleri bölmek ve yağmalamak var. Müslümanlar uyanık olmaz, bu oyuna gelirlerse, ABD’nin hesapları tutacaktı. Gerçeği söylemek gerekirse, Türkiye başta bu oyuna geldi. Suriye ile neredeyse savaşa girecekti. Irak Merkezi hükümetine karşı, Barzani’ye destek verdi. Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen referandum dış politikamızın ne kadar hatalı olduğu gerçeğini kanıtladı.

Şimdi, dış politikamızda çok önemli bir strateji değişikliği var. Bölge ülkelerle  ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesine karşı el birliği etmek. Bölge ülkelerinin bölünmelerine yol açacak gelişmeleri önlemek.

Geç de olsa, dış politika doğru yola girmiştir. Dileriz ki, bu politikadan vazgeçilmez ve ABD’nin muhtemel oyunlarıyla yeniden çıkmaza girilmez.

“BİLEZİKLER, NE GÜNE DURUYOR!”

Siirtli genç, Dedesine VİAGRA’DAN bahsetmiş, dedesi de ilgi göstererek, kimselerden habersiz alması için gence ara-sıra para vererek bu haplardan aldırmağa başlamış. Ama, genç haplara ödediği paranın 2-3 misli para alarak dedesini dolandırıyormuş.

Durumdan memnun olan sadece Dede değilmiş. Gencin babaannesi de, kocasının performansından oldukça memnun olmuş. Ancak, emekli maaşının belli bir kısmını hap almak için kullandıktan sonra, bütçede sorun olur düşüncesiyle Dede hap almaya ve kullanmaya ara vermiş.

Performans düşüklüğünü fark eden kadın, Kocasına söylenmiş:

-Hani, o içtiğin YEŞİL HAPLAR vardı ya, sana çok iyi gelmişlerdi. Neden, yine onlardan almıyorsun?

Kocası cevap vermiş:

-O haplar çok pahalı. Emekli maaşıyla alınabilecek gibi değil!

Bunun üzerine kadın, kollarındaki bileziklerden birini çıkararak vermiş:

-Al bunu boz, o haplardan al. Böyle günümüzde işe yaramayacaksa, bu bilezikler bundan sonra neye yarayacak ki… demiş…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER