Ekonomik sıkıntıların, işsizliğin had safhaya ulaştığı, insanların çaresizlikten intihara kalkıştığı günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı çekilen ekonomik sıkıntıların suçlusunu buldu. Bu işin sorumlusu olarak, sıkıntıları gidermekle yükümlü yetkililer ve etkililer yerine KADERİ SUÇLAYAN Diyanet İşleri Başkanlığı 22 Kasım 2019 Cuma günü hutbesinde: “Hayatın akışı içerisinde her birimizin yaşadığı zorluklar, çile ve kederler, maddi ve manevi sıkıntılar olması mukadderdir” denilerek, sıkıntıları dünya imtihanımızın birer parçası olarak yorumlamakta ve “Cenab-ı Hak, insanı bazen elindekileri alarak bazen de fazlasıyla nimet vererek imtihan eder” demek suretiyle fakirliği bir imtihan vesilesi olarak yorumlamaktadır.
Bunları söyleyen Diyanet İşleri Başkanlığı her ne hikmetse:
*“Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.”
*“Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.”
*Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.”
*Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.” Meallerindeki ayet-i kerimeleri görmezden gelmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığının KADERCİ HUTBESİNİ delil kabul edersek, o zaman katilleri, hırsızları, rüşvetçileri, soyguncuları, her türlü suçları işleyenleri, intihar edenleri hatta teröristleri bile günahkâr olarak göremeyiz. Çünkü bütün bu yaptıkları KADERLERİNDE YAZILIDIR. Kaderlerinde yazılı olmasaydı, bu suçların, günahların hiçbirini işlemeyeceklerdi.
Hâkimin huzuruna çıkarılan bir katili düşünün kendisine:
-Bu cinayeti neden işledin? diye sorulduğunda cevap olarak:
-Kaderimde yazılıydı. Benim bir suçum yok. Suçlu olan kaderimdir! Dolayısıyla beraatımı talep ediyorum! derse, Diyanet İşleri Başkanlığının KADERCİ ZİHNİYETİNE GÖRE haklı değil mi! (Havan dövücünün HINK DEYİCİSİ GİBİ), Cuma hutbelerini, hükümetin istekleri doğrultusunda hazırladığı intibaını veren Diyanet İşleri Başkanlığına bir ayet-i kerimenin meali alisini hatırlatmakta yarar var:
*Ey inananlar, Allah için daima adaleti tam yerine getirin ve tanıklığı o yolda yapın, hatta kendi aleyhinize, yahut anayla babanın ve yakınların aleyhine bile olsa. Hatta zengin yahut yoksul bile olsa, çünkü Allah ikisine de sizden daha ziyade sahiptir, sizden daha fazla korur onları ve siz, adaleti icra ederken nefsinizin dileğine uymayın. Bir tarafı gözeterek hüküm verir yahut birinden yüz çevirirseniz bilin ki Allah, şüphe yok, yaptıklarınızın hepsinden haberdardır.”
Vatandaşlar, ekonomik sıkıntı içinde ne yapacaklarını şaşırmış, intihar edecek hale düşürülmüşlerken, bu durumun sorumlularını ikaz etmek ve adil iş yapmalarını tavsiye etmek yerine YOKSULLUĞU, İŞSİZLİĞİ, AÇLIĞI, SEFALETİ, KADER OLARAK TELKİN ETMEK NE DERECE DOĞRUDUR. BU DURUMDAN BİRİLERİNE 3-4 DOLGUN MAAŞ VERİLİRKEN, BİRİLERİNE ASGARİ ÜCRETİ BİLE BAŞLARINA KAKANLARIN HİÇ Mİ SUÇLARI YOK!
“Emanet ehline verilmez ise, o topluluğun kıyameti yakındır” mealindeki hâdis-i şerif hiç mi akıllara gelmiyor.
Devletin ihalelerini, kadrolarını, ehil olanlara değil, yakınlarına, dostlarına, kendilerinden olanlara peşkeş çekenler sütten çıkmış AK KAŞIKLAR MI! İşleri ehline vermek, YÜCE ALLAH’IN EMRİ DEĞİL Mİ!!!
Türkiye’de, ekonominin bu duruma düşmesinde ehliyetsiz, kifayetsiz yöneticilerin ve özellikle de din adamı geçinenlerin hiç mi veballeri yok!!!
TAŞLAMALAR
KADER İMİŞ ÇEKİLEN
AÇLIĞIN SORUMLUSU
DİYANET İŞLERİNİN
FETVASIDIR BİLİN BU
HAVAN DÖVÜCÜLERİN
(HINK) DEYİCİLERİ GİBİ
DİNİ ALET EDEREK
KORURLAR EKÂBİRİ
KADERE BAĞLADILAR
EKONOMİYİ DAHİ
BUNLAR DİN-İ İSLAMI
BİLİYORLAR MI SAHİ
NE YOKSULLUK, NE AÇLIK
KADER DEĞİL İNANIN
UYUTUYORLAR BİZİ
BU UYKUDAN UYANIN
EĞER SUÇLU KADERSE
TERÖRİSTLER KADERİN
KURBANLARI DEMEKTİR
ONLARI DA AFFEDİN(!)
YORUMLAR