25 Ekim Cuma günü, Cuma hutbesinde Cumhuriyetten ve ATATÜRK’ten bahsedilecek mi bekleyişi içinde Camiye gittim. Cuma hutbesinin konusunun Cumhuriyetin kuruluşu ile ilgili olması gerekir düşüncesindeydim. Ama sağolsun(!) Diyanet İşleri Başkanlığı yine beni şaşırtmadı. Cuma Hutbesinde ne Cumhuriyetin faziletinden, ne de Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten söz edilmedi.
Evet, Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yılı idrak edilecekken ATATÜRK’ÜN adına ambargo koymuş olan Diyanet İşleri Başkanlığı yine şaşırtmadı, Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yıldönümünün öncesindeki Cuma hutbesinde, Türkiye genelinde bütün imam hatiplere dikte ettiği hutbede Atatürk’e ve Cumhuriyete ambargosunu sürdürdüğünü gösterdi.
Bilindiği gibi, Cuma hutbeleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanmakta ve İl Müftülükleri kanalıyla imam-hatiplere servis edilmektedir. Gerçekte, hutbelerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak basma kalıp servis edilmesi dini açıdan da yanlış bir uygulamadır. İmam Hatipler, kendi muhitlerindeki duruma ve önceliklere göre kendileri hutbelerini hazırlamak ve hatta irticalen söylemek durumundadırlar. İslami olan hutbe şekli de budur.
Diyanet işleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak 25 Ekim Cuma günü okunmak üzere teşkilata servis edilen basma kalıp hutbede ne cumhuriyetin kuruluşundan ne de ATATÜRK’TEN bahsedilmedi.
Şehitlere ve gazilere rahmet bile okunmadı. Oysa, pekala (Cumhuriyetimizi kuran Mastafa Kemal Paşa’ya ve silah arkadaşlarına rahmet diliyoruz) denilerek (ATATÜRK) ADINA UYGULANAN AMBARGO DELİNMEYEBİLİRDİ. Ama dedik ya, Diyanet İşleri Başkanlığı Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ADINA ALENİ BİR ŞEKİLDE AMBARGO UYGULAMAKTADIR.
Şimdi gelelim işin özüne. Cuma günleri CUMA HUTBELERİNİN okunmasının amacı nedir. Cemaate, İslamiyetin şartları olan kelime-i şahadet getirmeyi, namaz kılmayı, oruç, tutmayı, zekât vermeyi, hacca gitmeyi telkin için midir. Ya da imanın şartları YÜCE ALLAH’A, meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına, ahiret gününe, hayrın ve şerrin ALLAH’TAN olduğunu telkin için mi!
Zaten, Cuma namazına gidenler bütün bunları içselleştirmişler ki, Cumayı farz bilerek gidiyorlar. Peki, Cuma hutbelerinin amacı nedir. Onu da belirtelim. Cuma hutbelerinin amacı toplumda sorun haline gelen konuları deşmek, bir konuda tehlike varsa, dikkatleri çekerek, cemaati uyarmak, birlik ve beraberliği pekiştirmek, yapılan haksızlıkları, zulümleri, vurgunları, talanları dillendirmektir. Her yörenin kendisine özel sorunları da olabilir. Bu bakımdan, hutbelerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kotarılarak, yurt geneline servis edilmeleri ve tek sesliliğe evrilmeleri yanlıştır.
Peki, bir soru daha soralım. Bugün Türkiye Cumhuriyeti büyük bir tehlikenin, badirenin içinde değil mi! Cumhuriyetin kuruluşunun haftasına denk gelen Cuma günü hutbesinde Cumhuriyet rejiminin faziletine vurgu yapılarak, Cumhuriyet düşmanlarına karşı mesajlar vermek gerekmez miydi!
Ama, Diyanet İşleri Başkanlığı Cumhuriyetin kuruluşunu yine es geçti. Tanımazdan gelerek hutbelerine yansıtmadı. Oysa, bu gün camilerimizde namaz kılınabiliyor ve Cuma hutbeleri irat edilebiliyorsa, yurdun işgalden kurtarılmasının ve cumhuriyet rejiminin kurulması sayesindedir. Hem, Cumhuriyet Bayramı bu millet için Kurban ve Ramazan Bayramlarından sonra kutlanması, anılması, hatırlanması ve hatırlatılması en önemli üçüncü bayramdır. Cumhuriyetin kuruluşunun 101. Yıldönümüne denk gelen bir Cuma gününde, irat edilecek hutbede CUMHURİYETİ ve ATATÜRK’Ü es geçen Diyanet İşleri Başkanlığına bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak yazıklar olsun, diyorum.
Şimdi, bu yazımı okuyanlardan istirham ediyorum. Lütfen Diyanet İşleri Başkanlığının ambargosuna inat, Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması dileğiyle Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının aziz ruhlarına birer FATİHA-İ ŞERİFE HEDİYE EDİNİZ. İLK FATİHAYI BEN OKUDUM…
TAŞLAMA
ATATÜRK’E AMBARGO
UYGULUYOR DİYANET
BU KADAR VEFASIZLIK
OLUR MU BİNLER HAYRET
CUMA HUTBELERİNİN
GAYESİNİ BİL GEREK
TOPLUMSAL SORUNLARI
DEŞİP, DİLE GETİRMEK
DİYANETE SORMALI
AMBARGOYA SEBEP NE
DİREKTİF VEREN Mİ VAR
YOKSA KENDİLERİNE
DİYANET BAŞKANLIĞI
ATATÜRK’ÜN EMRİYLE
KURULMUŞTUR GERÇEK BU,
KURUCUSU HALİYLE
KENDİ KURUCUSUNA
BÖYLE NANKÖRLÜK EDEN
BAŞKA KURULUŞ VAR MI,
MERAKIM BU GERÇEKTEN
YORUMLAR