Kamala Harris ve Donald Trump’ın yarıştığı ABD başkanlık seçimlerinde sonuç belli oldu. ABD Başkanlığına Donald Trump seçildi. Trump, başkanlık için gereken 270 delege sayısını aşarak, 295 delege elde etti. Harris ise 226’da kaldı. Trump’ın zaferi, “TARİHİ DÖNÜŞ” olarak adlandırıldı. Çünkü 130 yıl aradan sonra ilk kez, ara veren bir başkan adayı Beyaz Saray’a geri döndü. Trump, 78 yaşında olması nedeniyle, ABD’nin en üst makamına seçilen en yaşlı kişi olarak da tarihe geçti.
Gerçekte, Türkiye açısından ha Trump seçilmiş, ha Harris, hiç farketmez. ABD’nin derin devleti var, ne yaparsa o yapar, Başkanlar, derin devletin talimatları doğrultusunda hareket ederler.
Bu bir gerçektir ki, ABD’li Başkanların, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlarına bakış açıları aynıdır. Siz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “DOSTUM TRUMP KAZANDI” diyerek sözde sevinmiş olmasına, bakmayın (Dostum) dediği Trump tarafından başkanlığının birinci döneminde gönderilen mektuptaki ağır ve küstahça ifadeler, hâlâ zihinlerdedir.
Yine geçmiş yıllarda Erdoğan’ın Başbanlığı döneminde Barac Obama’nın, Erdoğan’la yaptığı bir telefon konuşmasının görüntüleri yayınlanmıştı. İlgili haberi internetten yayınlayan ABD’nin Beyaz Saray kaynaklarının Başkanı masanın arkasına kurulmuş bir elinde telefon, diğer elinde beyzbol sopalı olarak gösteren bir fotoğrafını yayınlamaları kafaları hayli karıştırmıştı. Kimilerine göre Obama’nın böyle bir fotoğrafının yayınlanması, sözün tam anlamıyla “aba altından sopa göstermek”ti.
Telefon görüntüleriyle ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan ABD Başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray internet sitesinde yayınlanan ve kendisiyle telefonda görüşürken çekilmiş beyzbol sopalı fotoğrafı ile ilgili olarak: “Ben tabii Obama’nın benimle konuşması esnasında hangi pozisyonda olduğunu ya da elinde ne tuttuğunu bilemem. Benim Oval Ofis’te gördüğüm konuştuğum Obama gayet saygılı ve bu saygınsını da ifade eden bir insandır, arkadaşımdır. Ben o medyadaki komik ifadeleri ciddiye almıyorum. Benim tanıdığım Obama, arkadaşım olan Obama saygılıdır ve saygıya değerdir.’ Demişti.
Diğer taraftan Türk medyasının fotoğraf konusunda yaptığı yorumlara karşı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcü Yardımcısı Caitlin Hayden, tartışma yaratan konuya, kendileri açısından açıklık getirerek: “Beyaz Saray tarafından yayınlanan Başkan Obama’nın Başbakan Erdoğan ile konuşurken, elinde ünlü Amerikalı sporcu Hank Aaron tarafından imzalanmış beyzbol sopasını tutarken çekilen fotoğrafı sadece bir amaçla yayınladık. O da Başkan’ın, Başbakan Erdoğan ile devam eden yakın ilişkisini vurgulamak ve onların Suriye’de kötüye giden durum hakkındaki önemli görüşmelerine dikkati çekmek. Başkan, ABD’nin Türkiye ile işbirliği yaptığı bir dizi önemli konuda, Başbakan Erdoğan ile yakın ortaklık ve arkadaşlığına değer veriyor’’ demişti.
Yine o yıllarda AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Ömer Çelik ise fotoğrafla ilgili “Birinin elinde tespih, öbürünün elinde beyzbol sopası olabilir. Mahsuru yok. Amerikan kültürü içinde yerini alan bir şey.” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Obama’nın bir elinde telefon, bir elinde beyzbol sopası olan fotoğrafının tesadüfi yayınlanmadığı bu açıklamalardan da gayet net bir şekilde belli olmaktaydı.
Hem, ABD’li Başkanların, Türk Liderlere karşı takındıkları küstahça tavırlar Erdoğan’la sınırlı değildir. Zaman tünelinde gerilere giderek, geçmiş yıllarda bazı ABD’li Başkanların, Türk Liderlere karşı sergiledikleri küstahça tavırları anımsayalım:
*2008 Başbakan Erdoğan Beyaz Saray’da dönemin ABD Başkanı Bush ile Suriye konusunu görüşürken odaya giren at sineğinin öldürülmesi günlerce konuşulmuştu.
*1999 yılında Başbakan Bülent Ecevit’in Başkan Bill Clinton’ın karşısında elleri bağlı bir şekilde durması ve Clinton’ın koltuğa yaslanmış oturarak verdiği rahat görüntü çok tartışılmıştı.
*Başbakan Mesut Yılmaz ile ABD Başkanı Bill Clinton’ın 1997’de Oval Ofis’te görüşme esnasında, Clinton’ın eliyle Yılmaz’ın dizine dokunması da dikkati çekmişti.
*1995 Başbakan Tansu Çiller ile Başkan Clinton’ın Oval Ofis fotoğrafı çok konuşuldu. Clinton ellerini havaya açmış, Çiller tek elini kaldırıp gülümsemişti.
*Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu dönemde 1977 yılında ABD Başkanı Carter’la görüşmesinde ambargo yüzünden yumruğunu masaya vurduğu iddiası gündeme oturmuştu.
Diyeceğimiz şu ki ABD Başkanları, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlarına hep saygısız bir şekilde davranmışlardır. Yani DOST falan değillerdir.
Bu sloganı asla unutmayalım. Domuzdan post, ABD’den dost olmaz…
TAŞLAMA
ORTADOĞU’DA YANAN
ATEŞİN FİTİLİNİ
ABD VE İSRAİL
YAKMIŞTIR DİNLE BENİ
ORTADOĞU’YA YENİ
ŞEKİL VERMEK İSTERLER
NASİBİNİ ALACAK
BUNDAN BÜTÜN ÜLKELER
HARİTALAR YAKINDA
DEĞİŞECEK BAKINIZ
DEMOKRASİ BİR ARAÇ,
BİR OYUN UYANINIZ
BU ATEŞ SUUDİYE
DAHİ SIÇRAYABİLİR
HATTA TÜRKİYE’YE DE
SIRA GELİR, KİM BİLİR
HEP MÜSLÜMAN ÜLKELER
NEDEN ATEŞ İÇİNDE
BU ATEŞ NEDEN YOKTUR
NE ÇİN’DE NE MAÇİN’DE
FİRAVUNLAR BİZDEDİR,
DİKTATÖRLER HEP BİZDE
BUNDAN BÖYLE PERİŞAN
BİLİN Kİ HALİMİZ DE
SERVETLERİNİ BAŞKA
ÜLKELERE KAÇIRAN
BAŞKA LİDERLER VAR MI
BUNLAR MIDIR MÜSLÜMAN
DİN KİSVESİ ALTINDA
SOYGUN YAPANLAR VAR YA
BÜYÜK CEZA VAR ELBET
AHİRETTE ONLARA