Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Selim Mamiş: Diyabet Hastalarının Risk Durumuna Göre Ramazan Orucu

“Oruç” Farsça kökenli bir sözcüktür. Arapça’da oruç ibadeti “savm” kelimesiyle

“Oruç” Farsça kökenli bir sözcüktür. Arapça’da oruç ibadeti “savm” kelimesiyle ifade edilir. Saym, kendisini yeme, içme gibi her hangi bir söz, eylem ve davranıştan uzak durması demektir.

Oruç, kabul edilen bir aylık zaman diliminde (ortalama 4 hafta boyun­ca) imsak vaktinden (oruç vaktinin başlangıcı) iftar vaktine (oruç için yasakların sona erdiği vakit) kadar yemeden, içmeden veya her ikisinden, sigara içmeden, ağızdan ilaç kullanımından, cinsel ilişkiden gönüllü olarak vazgeçilmesidir. Oruç tutmak, sadece İsla­miyet’te olan bir ibadet değildir; Hıristiyanlık, Yahudilik ve Hinduizm gibi farklı dinlerde de olan bir uygulamadır. Müslümanlar için Ramazan orucu, yaklaşık 1.8 milyardan fazla müslüman insanın uyguladığı İslam’ın beş şartından biridir. Ramazan ayında oruç tutmak TÜM SAĞLIKLI, AKLI BAŞINDA OLAN MÜSLÜMANLAR İÇİN zo­runlu bir dini ibadettir.

Hekimlerin ramazan ayında tutulacak oruç ile ilgili önerileri, bireyi oruç tutmaya teşvik etmenin aksine, kişilerin oruç ibadetini yerine getirirken bedenen veya ruhen zarar görmelerini engellemektir. Ülkemizde oruç tutmak yaygın bir ibadettir ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yapılmış bir anket çalışmasına göre ‘Sağlığım elverdiği sürece Ramazan ayında oruç tutarım’ diyenlerin %83,4 olup, ‘Hiç oruç tutmam’ diyenlerin %2,5 ve SAĞLIĞI ELVERMEDİĞİ İÇİN ORUÇ TUTAMADIĞINI BELİRTENLERİN İSE %7,3 olduğu bildirilmiştir.

Ramazan orucunda gün içerisinde herhangi bir yiyecek ya da içecek alınmaz iken, iftar sonrası daha yoğun bir şekilde beslenilmektedir. Bundan dolayı normal beslenme paterni, nokturnal (Akşam ya da gece) beslenme paternine doğru kaymaktadır. Bu durum özellikle Diyabetes Mellitus (Şeker Hastalığı) olanlar açısından hem çok dikkat ve büyük bir önem arz eder.

Diyabet eğitimi hipoglisemi (parmak kan şekeri<70 olması), diyabetik ketoasidozu içermeli. [Diyabet hastalarının yüksek şekerden (Genelde parmak kan şekeri ≥300 ve üstü) kaynaklı koması], antihiperglisemik ilaçlardan insülin, oral tabletler, parmak kan şeker takiplerini içerir. Şeker hastaları mümkünse oruç tutmadan en az 4 hafta önce karaciğer ve böbrek fonksiyonları, elektrolit durumları, kolesterol tetkikleri, tansiyon takipleri açısından değerlendirilmeli ve oruç süresi dikkate alınarak tedavi kişiye göre bireyselleştirilerek hastaların risk sınıflaması yapılmalıdır

Aşağıda belirtilen YÜKSEK VEYA ÇOK YÜKSEK RİSK GRUBUNDA olan diyabet hastalarının oruç tutmaları hayati tehlike taşıyabildiği anlatılmalı ve oruç tutmamaları önerilmelidir.

— Tip 1 Diyabet hastaları, Gebelikte tanı konulmuş gebelik şekeri hastaları, Emziren anneler

— Yalnız yaşayan ve diyabet tedavisi için insülin kullanan hastalar

— Kronik Böbrek Hastalığı olan (GFR 30-60 ml/dk ) veya diyalize giren hastalar

— Sık tekrarlanan şeker düşüklüğü durumu (hipogliseminin ≥2 defa/hafta olanlar)

— 70-75 yaş ve üstü öz bakımını yapamayan hastalar veya bilişsel fonksiyonları bozuk olan bireyler

— Kontrolsüz diyabeti olan Açlık Plazma Glukoz düzeyi 150-300 mg/dL veya HBA1c ≥ %8-10 olan yüksek riskli ya da Açlık Plazma Glukoz düzeyi >300 mg/dL veya HBA1c > %10 olan çok yüksek riskli hastalar

— Son 3 ayda içinde DKA ya da Non-KHD (Diyabet hastalarının yüksek şekerden kaynaklı komaları) geçiren hastalar

— Ciddi böbrek hasarı olan hastalar, ciddi sinir zedelenmesi olan hastalar, ciddi göz hasarı gelişmiş hastalar, ciddi derece kalp-damar hastalığı gelişmiş hastalar

Oruç tutması sakıncalı olan ORTA RİSKLİ veya oruç tutabilecek DÜŞÜK RİSKLİ hastaların da, oruç tutacakları zaman gerekli ilaçlarının sahur ve iftar durumlarına göre revize edilmesi gerektiği bilinmelidir.

Diyabet hastalarının yönetiminde parmak kan şeker takibi, tedaviyi yönetmenin temelini oluşturmaktadır. VÜCUDU İĞNE İLE DELME VEYA VÜCUTTAN KAN ÇIKMASININ ORUCU BOZDUĞU YANLIŞ DÜŞÜNCESİNDEN DOLAYI, diyabetik hastalarda maalesef glisemik dengenin kontrolünü engellemektedir. Bunun aksine parmak kan şeker takipleri diyabetik hastalarda şeker düşüklüğü (hipoglisemi: kan şeker düzeyinin<70 olması) atak sıklığını azalttığı gibi, hipogliseminin şiddetini de azaltarak orucun güvenle tutulmasını sağlar.

Dr.Öğr.Üyesi Mehmet Selim MAMİŞ

Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi

Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İç Hastalıkları Uzmanı