Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

DÜNYA SİGARASIZ GÜNÜ (31 MAYIS)

Yıl içinde 31 Mayıs günleri (DÜNYA SİGARASIZ GÜNÜ) ya da diğer bir adlandırmayla (DÜNYA TÜTÜNSÜZ GÜNÜ) olarak tespit edilmiştir. Böyle bir günün tespitinin amacı tütün ve dolayısıyla sigara kullanmanın kullanımının sağlık ve diğer zararları konusunda toplumda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde bilinç kazandırmak ve sağlıklı yaşam davranışlarını geliştirmektir. İşte bunun için yıl içinde 31 Mayıs Günleri Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Dünya Tütünsüz Günü” olarak ilan edilmiş bulunmaktadır.

Dünyada genelinde olduğu gibi ülkemizde de 31 Mayıs Günü “Dünya Tütünsüz Günü” olarak amaca yönelik çeşitli etkinliklerle kutlanacak  tüm illerimizde il sağlık müdürlüklerimiz,  sivil toplum kuruluşları ve paydaş kurumlar tarafından yapılan faaliyetlerle tütün ürünlerinin zararlarına dikkat çekilecek, tiryakilerin sigarayı  bırakmaları teşvik edilecek.

Sigara dumanı, hem ısısı hem de içinde bulunan çok sayıdaki kimyasal maddeler nedeniyle solunum yollarının koruyucu mekanizmaları üze­rinde olumsuz etkiler oluşturmasıyla, solunum yollarında ve akciğerlerde çeşitli hastalıklar meydana gelmektedir. Bu hastalıklar arasında; akciğer kanseri, kronik bronşit, astım, çeşitli enfek­siyonlar hatta alerjik rahatsızlıklar yer almaktadır. Yapılan çalışmalar, sigara içenlerde bu hastalıkların daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur.

Küresel tütün salgını, önlenebilir hastalık ve ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almakta ve dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Sigara dumanında 5300’den fazla kimyasal madde mevcuttur. Bu kimyasal maddelerden bugüne kadar 70’den fazlası, kanser yapıcı etkiye sahip maddeler olarak tanımlanmıştır. Yapılan incelemelere göre, 1,8 milyon kişinin akciğer kanser tanısı aldığı ve her yıl 1.6 milyonun da hastalığa bağlı hayatını kaybettiği belirlenmiştir.

Tüm bu riskler göz önünde bulundurularak tütünle mücadelede sağlanan başarı ile bağımlılıktan uzak, sağlıklı nesillerin yetişmesine büyük katkı sağlanacaktır. Bununla birlikte, kanserler gibi pek çok kronik hastalık, kalp damar hastalıkları ve bunlara bağlı sağlık ve yaşam kayıpları önlenecektir. Ayrıca bu kronik hastalıklara yönelik sağlık harcamalarının ve iş gücü kayıplarının azalması ile ülke ekonomisine de katkı sağlanacaktır.

Bu sebeplerle ülkemizdeki tütünle mücadele çalışmaları siyasi iradenin, kamu otoritesinin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın iş birliğinde büyük bir kararlılıkla sürdürülmektedir. Siyasi irade, istikrarlı bir biçimde ve cesaretle tütünle mücadele çalışmalarını desteklemektedir.

Ülkemizde tütünle mücadele alanında yürütülen çalışmalar arasında çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun tamamının tütün dumanından pasif maruziyetinin önlenmesi yer almaktadır.

Sigara dumanına maruz kalma olarak tanımlanan “pasif maruziyet” kişi sigara içmese bile sigara dumanından yoğun olarak etkilenmesi olarak tanımlanmaktadır. Aktif içicilik ve ikinci el maruziyet (pasif maruziyet) kanıtlanmış riskler içermektedir. İkinci el sigara dumanı; lösemi, lenfoma, santral sinir sitemi tümörleri ve karaciğer kanserine sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, pasif maruziyet de akciğer kanseri riskini arttırdığı ortaya çıkmıştır.

Vatandaşlarımızın tütün dumanından pasif maruziyetini önlemek ve temiz hava soluma hakkını korumak amacıyla 4207 sayılı Kanun kapsamında tütün ürünlerinin kullanımının yasak olduğu yerlere yönelik, ülke genelinde yaklaşık 1500 denetim ekibiyle 7 gün 24 saat esasına göre denetim ekipleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Rutin denetimlerin yanı sıra,  Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Tütün İhbar Hattı ve Yeşil Dedektör mobil uygulaması üzerinden gelen ihbarlara yönelik de denetimler sürdürülmektedir.

Yürütülen koruma ve önleme çalışmalarının yanı sıra tütün ürünü kullanan bireyler bırakmaları için teşvik edilmekte ve bırakmak isteyenlere ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla destek sağlanmaktadır. 27 Ekim 2010 tarihinde hizmete açılan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattında, 7 gün 24 saat, sigara bırakma konusunda uzman danışmanlar tarafından canlı destek sağlanarak, günlük ortalama 4-5 bin arası çağrı karşılanmaktadır. Ayrıca internet sitesi üzerinden destek almak isteyen kişiler alo171.saglik.gov.tr web adresinden birçok hizmete ulaşabilirler. Site üzerinden sigara bırakma takvimi oluşturabilir, sigaranın bütçeye verdiği yükü hesaplayabilir, kararlılık ve bağımlılık testi uygulanabilir. Site, hizmete açıldığı tarihten 30 Nisan 2019 tarihine kadar 3.851.606 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

Bunun yanı sıra toplumu, tütün ürünlerinin zararlarına ilişkin bilgilendirmek, yürütülen çalışmaları kamuoyu ile paylaşmak için havanikoru.saglik.gov.tr web sitesi hizmet vermektedir. Site, hizmete açıldığı tarihten 30 Nisan 2019 tarihine kadar 1.675.622 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

2019 yılı itibariyle toplam 501 sigara bırakma polikliniğinde açıldığı günden bugüne kadar 720 hekim tarafından 2.492.750 kişiye hizmet sunulmuştur. Sigara bırakma tedavisinde kullanılan, ülkemizde geri ödeme kapsamında olmayan ilaçlar sigara bırakma polikliniklerinde hekimler tarafından uygun görülen hastalara ücretsiz olarak temin edilmektedir.

Toplumu bilinçlendirmek, toplum sağlığını korumak, bağımlılıklardan uzak sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlamak temel hedeflerimizdir. “Tam Dumansız Türkiye” için tütünle mücadele çalışmaları, kararlılıkla ve güçlendirilerek devam etmektedir.

Bu bir gerçektir ki, dünyadaki en önemli sağlık sorunu başta sigara olmak üzere tütün kullanımından kaynaklıdır. Sigara sağlığımız yanında ekenomimize de büyük zararlar verir. Günümüzde sigaranın paketinin 25-45 TL arasında olduğu düşünülürse, ekonomik açıdan verdiği zarar da kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu meretin öyle tiryakileri var ki,  sigaralarını yakmak için ne çakmak, ne de kibrit kullanırlar. Sigarayı, sigarayla yakarak tazelerler! Bir de bunu düşünerek işin vahametini görün.

Bütün hastalıkların sebepleri arasında istisnasız SİGARANIN yeri vardır. Sigara ve tütün içmek, kalp hastalıkları ve kanser dahil, bir çok hastalıkların sebebi veya tetikleyicisidir. İşte bundan dolayıdır ki kullanmanın bireylere ve topluma verdiği zararlara dikkat çekmek için her yıl 31 Mayıs günü (Dünya Sigarasız Günü) olarak kutlanmaktadır.

Sigaranın ham maddesi olan tütünün 1500’lü yıllardan beri bilindiği ve Amerika’da yerlilerin tedavi amaçlı olarak kullandıkları belirtilmektedir. Amerika’nın keşfiyle birlikte tütün ekimi dünyada yaygılaşırken, kimi ülkelerde ekilmesine yasaklar getirilmiş, hatta suç sayılarak tütün içenler ağır cezalara çarptırılmışlardır. Ülkemize sigaranın girişini inceleyecek olursak tarihteki birçok olgu gibi savaş dönemlerinde geçen şeyler arasındadır. Osmanlı Devletine 1601 yılında İngilizler tarafından getirilen sigara bazı göğüs hastalıklarına ve çeşitli sağlık sorunlarına iyi geldiği söylentisi ile yayılmaya başlanmıştır. Zamanla sigaranın zararlı olduğu anlaşıp fetva verilse de sigaranın bağımlılık yapması engellenmemiştir ve kullanımı günümüzdeki haline gelmiştir. Sigaranın dünyaya yayılması Amerika’nın keşfinden sonra denizcilerin diğer kıtalara ulaşmasıyla birlikte ve o dönemdeki keşif olayları ile yakından ilgilidir. Sigaranın ilk ismi de Tabaccos adı ile anılmaya başlanmıştır.

İslam bilim adamları da tütün ve sigara içimini dini motifler açısından değerlendirirlerken, HARAM, MEKRUH VE HELAL ŞEKLİNDE FETVA VERENLER OLMUŞTUR. Hatta, kendisi de tütün müptelası olan bir din adamına sigaranın helal mi, haram mı olduğu sorusunu, (HELAL İSE İÇİYORUZ, HARAM İSE YAKIYORUZ) şeklinde cevaplandırdığı belirtilir.

Osmanlı dönemi incelendiğinde tütün içimine yasak yanında ağır cezalar getiren padişahın Sultan Dördüncü Murat olduğu bilinmektedir. Aynı padişahın aşırı derecede tütün ve içki kullanması sebebiyle genç yaşta öldüğü de tarihçilerin iddiaları arasındadır.

Sigara ve tütün içiminin günümüzde her yıl dünya genelinde  6 milyon kişinin ölümüne yol açtığı tahmin edilirken, Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı bir araştırmaya göre sigara ve tütün ürünlerini kullananların dünya ekonomisine toplam maliyeti 1 trilyon Euro’yu aşmaktadır. Bu rakama sigaraya ödenen paranın yanında, tedavi masrafları ve iş kayıpları da dahildir.

Türkiye tütün mamulleri tüketiminin azaldığı ülkeler arasında. 1990’da her gün sigara içenlerin nüfusa oranı yüzde 30,2, 2015’te yüzde 22,9 olarak kaydediliyor. İngiltere Tıp Dergisi’nin (BMJ) yürüttüğü bir araştırmaya göre, içilen sigara adedinde güvenli bir sayı bulunmuyor. Ancak araştırmacılar sigarayı azaltan kişilerin ileride sigarayı tamamen bırakma oranının daha yüksek olduğunu da vurguluyor.

Sigara kaynaklı ölümlerde başı çeken kanser değil, kalp hastalıkları. Sigara nedeniyle yaşanan erken ölümlerin yüzde 48’i kalp hastalıkları nedeniyle meydana geliyor.

Yapılan araştırmalarda, gençlerde sigaraya başlama yaşı her sene düşmekte. Türkiye’de 10-15 yaş arası çocuklarda sigara içme oranının yüzde 30’lar düzeyinde olduğu belirtilmektedir. Küçük yaşlarda sigaraya başlanmanın sebebinin özenti ve çevresel koşullar. olduğu belirtilirken, bu konuda ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü çocuk ebeveynlerinden ne görüyorsa onu birebir uyguluyor. Aileden birinin sigara içmesi çocukta ister istemez özentiye neden oluyor. Araştırmalar, bir kez dahi sigara içenlerin yüzde 69’unun kullanıcı olduğunu söylüyor.

Yani çocuk bir kez görüp denediği zaman potansiyel kullanıcı olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanında nargilenin sigaraya alternatif gibi gösterilmesi, hala kimi yerlerde tek tek sigara satışının sürdürülebiliyor olması da sigarayla savaşta olumsuz noktalar olarak karşımıza çıkıyor.

(Dünya Sigarayı Bırakma Günü) dolayısıyla bilim adamları tarafından yapılan 10 öneriyi okuyucularımızın ve özellikle sigara tiryakilerinin dikkatlerine sunarak yazımızı noktalayacağız.

1-Sigarayı bırakmak için en önemli kişisel nedenlerinizi yazın. Kişisel motivasyonun sigarayı başarılı bir şekilde bırakmak için en önemli etken olduğunu unutmayın. Sigara içme isteği duyduğunuz zamanların kaydını tutun. Böylece tetikleyen unsurları tespit eder, önlemlerinizi alabilirsiniz.

2-Sigarayı bırakmak için takviminizden bir tarih işaretleyin ve bu günü değiştirmeyin.

3-Tüm sigara tiryakileri bırakma sürecinde farklı düzeylerde yoksunluk yaşar. Nikotin yoksunluğuna karşı hissedilen fiziksel belirtiler (gerginlik, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler yaklaşık 2 hafta sürer. Şiddetli yoksunluk durumlarında şikayetler 3 aya kadar devam edebilir.

4-Diğer arkadaşlarınızın sigara içtiği sosyal ortamlar gibi sigara içme isteğinizi tetikleyen durumlardan uzak durun. Normalde sigara molası için aldığınız zamanlarda kısa bir yürüyüşe çıkın.

5-Sigarayı bırakma programlarının ideali 4 hafta ile 8 hafta uzunluğunda olanlardır. İyi programlar konu hakkında uzmanlaşmış hekim ve psikologlarla birebir görüşmeler de içerir.

6-Sigara içenlerin üçte biri bıraktıklarında kilo alır. Bununla birlikte, bu kişilerin yüzde 90’ı bu kiloyu 1-2 yıl içinde verir.

7-Sigara bırakma tedavisinde etkinliği kanıtlanmış ilaçları kullanmak için bir Göğüs Hastalıkları uzmanından görüş ve yardım alın.

8-Sakız veya bant şeklinde nikotin tedavisi bırakmanıza yardımcı olabilir.

9-Aile ve arkadaşlarınızın sigarayı bırakmaya çalıştığınızı bilmelerini sağlayın. Sigara içme isteğinizi önlemek için desteklerini isteyin.

10-Sigarayı bırakmakta başarılı olanların birçoğu bu alışkanlıktan kurtulmak için uzun yıllar boyunca ortalama 4 kez sigarayı bırakmayı denediklerini itiraf ediyorlar. Bir önceki denemedeki başarısızlık bir sonraki denemede başaramayacağınız anlamına gelmez. Bırakma kararlılığından asla vazgeçmeyin.

Sigarasız ve dumansız günler dileklerimizle…

ANEKDOT

Sigara tiryakisi Şeyh Efendiye sormuşlar:

-Hocam, sigara içmek helal mi, haram mı, mekruh mu?

Cevap vermiş:

-Helal ise, içiyoruz: haram ise yakıyoruz; MEKRUHSA, TÜTTÜRÜYORUZ!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER