ATATÜRK, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanıdır. Aynı zamanda, Ülkeyi düşmanların işgalinden kurtarmak ve Cumhuriyeti kurmak için yedi düvele karşı savaşmış bir kahramandır. 20. Yüzyılın en büyük liderlerinden biri, hatta en büyüğüdür!
Cumhuriyetin kuruluş tarihi olan 29 Ekim 1923’ten, ebediyete intikal tarihi olan 10 Kasım 1938 tarihine kadar da Cumhurbaşkanı olarak milletine hizmet etmiş, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için var gücüyle çalışmış ve buna muvaffak olmuştur.
ATATÜRK’E (EBEDİ ŞEF) unvanının verildiği, tarihi bir gerçektir. O, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve EBEDİ ŞEFİ unvanına lâyık tek Cumhurbaşkanıdır. Bugün için de hâlâ EBEDİ ŞEFLİK unvanının tek sahibidir. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça da bu ülkenin TEK EBEDİ ŞEFİ’DİR! Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş harcında hiçbir emekleri olmayanlar bile, kurduğu Cumhuriyet sayesinde Cumhurbaşkanı olurlarken, ATATÜRK için (DİKTATÖR) tanımlaması yapan edepsizlerin bulunduğunu hep duyarız! Ne hikmetse, ATATÜRK’E HAKARET NİTELİĞİ TAŞIYAN BU EDEPSİZLER HAKKINDA BUGÜNE KADAR ARAŞTIRMA, SORUŞTURMA AÇILDIĞINI NE DUYDUK, NE İŞİTTİK!
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yaşanan tarihi gerçekler iyi tahlil edilse, ATATÜRK’ÜN durumu çok daha iyi irdelenecektir.
Atatürk, ebediyete intikalinden bu yana da yine bu milletin gönlünde EBEDİ ŞEF olarak kabul görüyorsa, diktatörlük bu işin neresinde!
Hem ATATÜRK, gerçekten diktatör idiyse, böyle diktatörlere can feda!
OSMANCILIK HAYÂLİ!
Araplar (devletler ve hükümetler) Türkiye’yi sevmezler. Arap halklarını, devletlerden ve hükümetlerden ayırmak gerekir. Arap devletlerinin ve hükümetlerinin, Osmanlıların varisi olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyetini sevmemelerinin sebebi bellidir. Çünkü onlar, hilafetin kendilerine ait olduğunu ve Osmanlı padişahlarının Yavuz Sultan Selim’den itibaren bu hakkı kendilerinden gasp ettiklerini vehmederler! Yıllarca, Osmanlı İmparatorluğunun bayrağı altında yaşadılar. İmparatorluğun bir eyaleti hükmünde oldular. Yükseliş dönemindeki Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarını düşünün ve buna göre kararı verin. Bugünün Arap devletleri tümüyle Osmanlı İmparatorluğunun eyaletleri hükmündeydiler. İşte, Osmanlı Devletinin varisi konumunda gördükleri Türkiye Cumhuriyetini sevmeyişlerinin en önemli sebebi de budur!
Oysa Osmanlı İmparatorluğu bu ülkelerin halklarını sömürmemiş, ezmemiş, üstelik bu ülkelere önemli hizmetler yapmış, eserler kazandırmışlardı. Ama Araplar yine de Osmanlıların varisi konumunda gördükleri Türkiye Cumhuriyetini sevmezler. Zaman-zaman dostluk elini uzatsalar bile, bu yine de bir menfaatleri olması açısından olmuştur.
Oysa, aynı Arap ülkeleri bugün ekonomik açıdan ABD’nin ve AB ülkelerinin işgali altındadırlar. Petrollerine ve yeraltı zenginliklerini el konulmuştur. Yöneticilerinin ABD ve diğer AB ülkelerindeki hesaplarını özgürce kullanma hakları yoktur. Yatırdıkları milyar dolarları diledikleri zaman çekmek özgürlüğüne bile sahip değiller.
Bizim Osmanlı sevdalısı yöneticilerimiz, acaba bu durumdan bir ders çıkarıp, Osmanlıcılık hayali kurmaktan vazgeçmeyecekler mi, dersiniz!!!
TAŞLAMA
İKİ BÜYÜK KUMANDAN
ATATÜRK VE ALPARSLAN
BİRİ FETHETTİ, BİRİ
İŞGALLERDEN KURTARAN
ANADOLU FATİHİ
ALPARSLAN’DIR ALPARSLAN
MUSTAFA KEMAL PAŞA
İŞGALLERDEN KURTARAN
TESADÜF MÜ YOKSA BU
TEVAFUK MU DİYELİM
26 AĞUSTOS
MÜBAREK GÜN BİLELİM
ANADOLU FATİHİ
ALPARSLAN’LA BİRLİKTE
HALASKAR ATATÜRK’Ü
ANIYORUZ RAHMETLE
YORUMLAR