Nöbetçi Eczaneler
Elektrik faturalarına yansıtılan (kayıp kaçak bedeli) şikâyet konusu olunca ve Yargıtay’ın ilgili dairesi, namuslu abonelerden alınan kayıp kaçak bedelinin geri ödenmesi gerektiği hükmüne varınca, kayıp kaçağı illa ki, namuslu vatandaşlara ödetmek kararlılığında olan ilgililer ve yetkililer, yeni formüller ve yasal kılıflar aramağa başladılar!
Bilindiği gibi, Türkiye’de kaçak elektrik kullanımının en yaygın olduğu Bölgeler Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dur. Bu Bölgelerin illeri arasında kaçak elektrik kullanımı açısından da büyük farklılıklar vardır. Şunu memnuniyet verici olarak belirtelim ki, Bölgemizde en az kaçak elektrik kullanan İl Siirt’tir. Buna rağmen İlimizde bile kaçak olarak kullanılan elektrik oranı yüzde 47’dir…
Bazı Bölge illerinde kaçak elektrik kullanma oranının yüzde 80’lere kadar ulaştığı belirtilmektedir. Şırnak, Hakkari, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illerde Kaçak elektrik kullanım oranı yüzde 70’lerin altına düşmüyor.
Siirt’te, kaçak elektrik kullanım oranının diğer illere göre düşük olmasında, Siirt İl Merkezinin etkili olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan kontrollerde, kuyu suyunu bile elektrikle ısıtanların bulunduğu tespit edilmiştir. Hatta ahırına demir karyola bağlayıp ısıtma sistemi kuranlar bile bulunduğu vurgulanmaktadır.
Kaçak elektrik kullanımı, namuslu tüketicileri büyük ölçüde etkilemekte. Çünkü kullanılan kaçak elektrik bugüne kadar (kayıp-kaçak) adı altında, namuslu vatandaşlara fatura edilmekteydi. Konu Yargıtay’a taşındı, Yargıtay, namuslu vatandaşların haklarını teslim ederek, (kayıp-kaçak) adı altında bir tahsilat yapılamayacağına, bu çerçevede bugüne kadar tahsis edilmiş paraların da vatandaşlara iade edilmeleri gerektiğine hükmetti.
Geçmiş dönemlere ait (Elektrik Fatura Bildirimi) makbuzlarını incelediğinizde görülecek ki (FATURA TUTARI) mesela 300 TL ise bunun önemli bir meblağı kayıp-kaçak bedeli olarak yansıtılmıştır.
Kaçak olarak kullanılan elektrik bedelinin (KAYIP KAÇAK BEDELİ) adı altında namuslu vatandaşlara ödetilmesi, sözün tam anlamıyla BİR ZORBALIKTIR. Kaçak elektrik kullanılanlara sağlanan tolerans(!) gerçekte, bükülemeyen elin öpülmesidir! Bu zorbalığı katmerleştiren ise, kaçak elektrik bedelinin abone sayısına değil, kullanım miktarına göre gerçekleştirilmesidir. Yeni bir kılıf altında bu zorbalık devam edecekse, hiç olmazsa trafo kaybı bütün abonelere eşit miktarda yansıtılsın. Az tüketene az, çok tüketene çok yansıtıldığı zaman, çok tüketen vatandaşlar için altından kalkılamaz oluyor.
Tabii, elektrik ödemelerinde yapılan zorbalıklar sadece trafo kaybının ödetilmesiyle de sınırlı değil. TRT Payı ve benzeri yaklaşık 7 kalem fazladan ödeme vatandaşların faturalarına yansıtılmakta. Sözün özü, namuslu vatandaş, tükettiği elektriğin asgari iki katı ödeme yapmak zorunda bırakılmaktadır. Yargıtay’ın, namuslu vatandaşlar lehine verdiği kararından sonra kayıp, kaçak bedelinin tahsilinin devamı için yasal kılıf hazırlığı içine girildiği de edinilen bilgiler arasında.
(Gücü yeten yetene!) deyiminde olduğu gibi, elektrik şirketleri de gücü yettiği abonelerden tahsilat yaparken, meydanı namussuzlara boş bırakmaktadırlar…
