Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

ELEKTRİKLERİN, ZIRT-PIRT KESİLMESİNİN CEZAİ BİR MÜEYYİDESİ YOK MU!!!

Yıl içinde Ocak Ayının 2’nci haftası Enerji Verimliliği Haftası olarak kutlanır. Hafta nedeniyle  Dicle Elektrik Siirt İl Müdürlüğü ekipleri köy okullarını ziyaret ederek 700 öğrenciye video ve görseller eşliğinde enerji verimliliğini anlatmışlar!

Bu etkinlikler, Müşteri Memnuniyet Merkezi tarafından organize edilmiş. İyi de kardeşim, acaba elektrik abonelerinin işletmenize karşı duydukları memnuniyeti ölçmek zahmetine hiç katıldınız mı! Acaba, elektrik aboneleri verdiğiniz hizmetten ne derece memnun!

Elektrik, telefon, doğalgaz ve benzeri giderlerime ait faturaları zamanında ödemeye hep itina ederim. Bir defa dalgınlığıma geldi, elektrik faturasını ödemeyi sadece bir gün geciktirdim. Evimin elektriğim kesildi. Kesme-bağlama ücreti alındı, öyle bağladılar. Oysa mevzuata göre yaşları 65’ten büyük olan abonelere ait elektriklerin kesilmesi için 3 aylık süre var. Doğrusu, bu mevzuattan habersiz olduğum için kapama/açma parasını ödedim. Mevzuattan haberim olunca da aradan uzun süre geçmişti. Uğraşmağa değer bulmadım.

Bu örneği neden verdim. Cezalandırmaya bu kadar aktif elektrik şirketlerinin acaba abonelerinin elektriklerinin ZIRT-PIRT kesilmesi ile ilgili bir cezalandırma mevzuatı var mı yok mu, diye sormak için! Zamanında bakımları yapılmayan, değiştirilmesi, yenilenmesi gereken trafolarının bakımını ihmal ettikleri için kesintilerin yaşanmasına yol açtıklarında, bu şirketlerle ilgili bir cezai müeyyide var da uygulanmıyor mu!

(Enerji Verimlilik Haftası) olarak nitelendirilen Ocak ayının ikinci haftasında, İlimizde o kadar çok plansız, programsız elektrik kesintisi yaşandı ki, sormayın gitsin. Peki, bu plansız-programsız elektrik kesintilerinin hesabını sormayacak mıyız!

Bu satırları yazmamın sebebi, yaşanan ani bir kesinti sonucu, bilgisayarda yazdığım ve kaydetme tuşuna basmayı ihmal ettiğim yazılarımın ani bir elektrik kesintisiyle yok olması. 2 saate yakın uğraşarak yazdığım yazılarım ani bir elektrik kesintisi ile siliniverdi. Bu sadece kendi açımdan verdiğim bir örnek. Ani kesintiler sebebiyle asansörlerde mahsur kalanları mı istersiniz, bozulan elektrikli ev aletlerini mi sayarsınız!

Bütün özelleştirmeler gibi, elektrik tesislerinin özelleştirilmeleri de, vatandaşlar açısından gerçekten çekilmez bir belâ oldu. Elektrik şirketleri, halka kaliteli hizmetten ziyade, nasıl daha çok kazanacaklarının hesabını yapıyorlar. Bunun için de tesisatlarında gerekli bakım ve onarımları gerçekleştirmiyorlar. Aboneler, faturalarını belirlenen son yatırım tarihinden sadece 1 gün geciktirseler, elektriğini kesip, kapama/açma cezası(!) tahsil ederler ama öyle anlaşılıyor ki, zırt-pırt kesintilerle yol açtıkları zararları telafi konusunda hiçbir cezai müeyyideye tabi değiller. Oh, ne ala memleket!

Bütün özelleştirmelerin kuralı bu. Yandaşlar zenginleşsin, vatandaşlar ezilsin…

ÇİN İŞİ, JAPON İŞİ!

Çocukluk yıllarımızda kullandığımız bir tekerleme vardı. (ÇİN İŞİ, JAPON İŞİ, BUNU YAPAN İKİ KİŞİ. BİRİ USTA, BİRİ ÇIRAK, USTA YAPAR, ÇIRAK SATAR) derdik. Doğrusunu isterseniz, bu tekerlemeyi ne için kullandığımızı da pek anımsamıyorum.

Döndük dolaştık, çocukluktan, DEDE sınıfına atladık, baktık ki, aynı tekerleme önümüze çıkıverdi.

Peki, Bu ÇİN İŞİ nasıl oluyor, derseniz, onu da kısaca anlatalım. Çin’de, işçilik çok ucuz. Bütün yük işçilerin omuzlarında. Ancak, sosyalist bir ülke olan Çin’de eğitim ve sağlık işleri tümden bedava. Her aileye bir konut veriliyor. Yeni evlenen çiftlere devlet kont vermekle yükümlü. Yani, Çinlinin eğitim, sağlık ve konut sorunu yok. Çin’de kiracı diye bir sınıfta bulunmuyor. Sadece, Çinli olmadıkları halde Çin’e geçici veya temelli yerleşmiş olanlar kiracı konumunda. Çin’deki sanayi kuruluşlarının ve diğer önemli kurumların tamamına yakını devlete ait.

Çin’de işçilik ucuz olduğu gibi, hayatın kendisi de ucuz. Yani, işçinin Avrupa ülkelerine göre düşük gibi görünen geliri, ülkesindeki satın alma gücü açısından birçok Avrupa ülkesinden ve haliyle Türkiye’den de yüksek!

Bizde hayat pahalı. Çalışanların asgari yüzde 40’ı kirada. Eğitim ve sağlık paralı sayılacak durumda.

Ama Çin’in ucuz işçi politikasını yürütmek için şanslı bir yönümüz var. Türkiye’de10 milyon göçmen var. Asgari ücretin yarısı fiyata bile çalışmaya çoktan razı! Çıkar yerli işçiyi, al Suriyeliyi, Afganlıyı, Iraklıyı…

ANEKDOTLAR

Televizyonda, vatandaşlarla röportaj yapan bir TV kanalının canlı yayınını izliyordum. Fırın önünde ekmek alan vatandaşlarla röportaj yapılırken, haliyle temel gıda maddemiz olan ekmeğe yapılan kallavi zamlardan yakınmaların bini bir para!

Bu arada elindeki poşette iki ekmek olan bir bayana mikrofon uzatıldı. Ekmeğe yapılan zam konusunda düşüncesi soruldu. Bayan, yüzünü gizleyerek ve biraz da sıkılarak cevap verdi:

-Ekmeğe zam mı yapılmış. Haberim yok. Ben, ekmek ihtiyacımı hayırseverlerin askıya bıraktıklarından karşılıyorum! Allah onlardan razı olsun!

***

Şimdilerde mültimilyarder olan biri anlatmıştı.

-Gençlik yıllarımızda fakirdik. Üniversite öğrencisi 3-5 kişi bir araya gelir, bir tas çorba ve her birimiz için bir ekmek alırdık. Ekmeğimizi, çorba tasına banar, beraber yerdik.

Galiba, bu gidişle milletin sadece fakir öğrencileri değil, emeklilerinin aileleri de bu duruma düşecekler…

TAŞLAMA

YAKIŞIYOR MU BİZE

MÜZESİZ ŞEHİR OLMAK

İKİBİNYİRMİÜÇE

MÜZESİZ GİRMİŞİZ, BAK

TARİHİ ZENGİN AMA

YİNE MÜZESİZ SİİRT

ARTIK MÜZEMİZ OLSUN

BU SENE VAR BU ÜMİT

HÜKÜMET BİNAMIZI

MÜZE YAPACAKLARDI

UN VAR, ŞEKER VAR AMA

HELVA YAPAN OLMADI

HELVA YAPMAK ELBETTE

USTALIK İSTEYEN İŞ

SİİRTLİNİN UNVANI

GEÇMİŞTİ HELVACIYMIŞ

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER