Hani, muhterem devlet büyüklerimiz (İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ) diye hikmetli bir vecize buyurmuşlar ya! Çok yerinde bir tespit. Gerçekten, itibardan tasarruf olmaz ve olmamalı.
Peki, itibarlı olmak için namuslu, dürüst, çalışkan, iş bilir olmak mı gerekir, yoksa PARA-PUL sahibi olmak mı!
İnanır mısınız, günümüzde insanların itibarının tek ölçüsü vardır. Kişinin itibarı, parası (malı-mülkü) kadardır. Paranın açmayacağı hiçbir kilit yoktur. Hani (PARAN KADAR KONUŞ) derler ya! Aynen öyledir. Namus, haysiyet, meziyet, bunların hepsi boş laflar. İster vurgun, ister talan, paran, malın-mülkün varsa, itibarlısın. Herkes önünde hürmetle kalkar, saygı ile eğilir.
Şimdi konuyu dönderip dolaştırıp asıl konumuza getirelim. Devlet Babanın emeklisine biçtiği değer 7.500 TL. Yani, emeklinin itibarı yedibinbeşyüz liradır. İnanır mısınız, tanımayan biri (işin nedir) diye sorunca (EMEKLİYİM) demeye utanıyorum. (Vah zavallı vah, Devletin 7.500 TL maaşa mahkum ettiği biri) diyerek acımasından, hatta, (BORÇ PARA) isterim korkusuyla yanımdan uzaklaşmasından korkuyorum. Bu bakımdan (NE İŞ YAPIYORSUN) diyenlere (EMEKLİYİM) demekten çekiniyorum.
Evet, (İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ) diyen Devlet Baba emeklisini işte böylesine itibarsızlaştırdı.
YORUMLAR