ROBİNSON CRUSOE adlı kitapta okumuştum. Kitabın kahramanı, düştüğü ıssız adada bir YAMYAMLA karşılaşır ve dost olurlar. Bir ara yine yabancı birini daha görürler. Kendilerini öldürmek isteyen bu kişiyi, kendileri öldürürler. Robinson öldürülen kişi için bir çukur açarak gömmek isteyince, Yamyam arkadaşı, pişirerek yemeyi teklif eder. Ancak, Robinson kabul etmez ve bir çukur kazarak adamı gömmek işinde ısrar edince, Yamyam arkadaşı söylenir:
Siz beyazlar, ne kadar vahşisiniz. Etini yemeyeceğiniz halde insanı öldürüyorsunuz!!!
Gerçekten de biz insanlar dünyanın en vahşi canlılarıyız. Birbirimizi öldürmek için toplar, tüfekler, füzeler, hatta atom bombaları icat etmişiz. Savaşlarda her yıl binlerce insan ölmektedir. Hele cihan savaşlarında ölenlerin, yaralananların haddi hesabı yoktur. Günümüzde, Gazze’de/Fillistin’de yaşanan soykırımla bakın! Oysa savaşlara harcanan bu paralar, insanlık âleminin mamur olması için harcansaydı, dünyada ne aç kalan olurdu, ne açıkta kalan.
Bakın, doğanın en vahşi canlısı olarak tanımladığımız ASLAN bile, bir avı avlayıp doyduktan sonra, acıkmadıkça ikinci bir av yakalamanın peşine düşmez! Oysa biz insanlar ne kadar doyumsuzuz!
Üzerinde yaşadığımız Dünya, sadece insanlara ait de değildir. Doğadaki bütün canlıların bu gezegen üzerinde en az insanlar kadar hakları vardır. Ama biz insanlar, onların bu haklarını da gasp ediyoruz! Bunun son örneği Avustralya’da yaşanan durumdur. Aylardır süren orman yangınları nedeniyle zor günler yaşayan Avustralya, tepki çeken bir karara imza attı. Güney Avustralya eyaletinde yerel yöneticilerin aldığı karara göre, bölgede artan yabani deve nüfusunu kontrol altına almak için 20 bin civarındaki deve itlaf edilecek. Ayrıca yabani atların da öldürüleceği açıklandı. Kuraklıktan etkilenen bölgelerden birisi olan Güney Avustralya’da 20 bine yakın yabani deve helikopterden ateş açılarak itlaf edilmeğe başlandı bile. Develer çok su tükettiği için kuraklığa neden olmakla suçlanıyorlar. Yani, suçları SU İÇMEK!
Develerin bazılarının susuzluktan öldükleri ya da su kaynaklarına erişmek için birbirini ezdikleri belirtilirken, hayvan severler haklı olarak seslerini yükseltmekte ve üzerinde yaşadığımız Dünyanın, sadece insanların değil, bütün canlılara ait olduğunu savunmaktadırlar.
Avusturalya’da katliama uğratılan Develer ve Atlar Kar’an-i Kerim’de mübarek hayvanlar cümlesinden sayılırlar. Ayet-i Kerime meali
alilerini sunarak yazımızı noktalayalım:
KUR’AN-I KEREM’DE DEVE İLGİLİ AYET-İ KERİME MEALİ ÂLİLERİ:
*Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i (gönderdik): “Ey kavmim dedi, Allah’tan bir delil geldi. İşte şu, Allah’ın devesi, size bir mucizedir; bırakın onu Allah’ı bir azap yakalar.”
*Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğundan çıktılar. Getir dediler.
*Ey kavmim! İşte şu, Allah’ın dişi devesi, size bir mucizedir. Bırakın onu sürmeyin sizi yakın bir azap yakalar.
KUR’AN-I KEREM’DE DEVE İLGİLİ AYET-İ KERİME MEALİ ÂLİLERİ:
*İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlardünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdi. Oysa varılacak yerin (ebedi hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır.
*Siz de gücünüzün yettiği kadar onlara karşı her çeşitten kuvvet biriktirin ve cihad için atlar hazırlayın ki, onlarla hem Allah’ın düşmanlarını, hem de kendi düşmanlarınızı, ayrıca Allah’ın bilip de sizin bilmediğiniz daha başkalarını korkutasınız. Allah yolunda her ne harcarsanız onun sevabı size eksiksiz ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.
*Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve7 merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak.
*Hani kendisine bir zaman akşamüstü iyi cins ve rahvan atlar gösterilmişti.
*Allah’ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.
YORUMLAR