Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Kurulunun faiz oranını yüzde 50’ye çıkarması, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntının en kesin kanıtıdır. Artık, hiç kimse bu ülkede (YOKSULLUK YOK) iddiasında bulunamaz.
Ben bir iktisatçı değilim ama, amiyane tabirle enflasyonun neden yükseldiğini, faizin neden arttığını kendime göre yorumlamaya çalışayım.
Bir ülkenin emeklisi, işçisi, memuru, esnafı, köylüsü kazandığıyla geçinebiliyorsa, kimseye borçlanmak ihtiyacını duymuyorsa, faiz mefhumu kendiliğinden ortadan kalkar. Bu bir arz ve talep dengesidir. Vatandaş, kimseye muhtaç olmadan, borç istemeden kendi yağıyla kavrulabiliyorsa, para sahibi tefeci kime para verecek de faiz alacak. Tabii, bir ülkede bütün nüfusun iki yakasını bir araya getirecek kadar kazancının olması mümkün değildir. Ancak, bunun da bir oranı vardır. Borçlanmaya mahkum kesim, ülkenin nüfusunun yüzde 1’i kadarsa, enflasyon da faiz de yüzde 1 oranında olur. Kazançları yaşamlarına yetmeyenlerin oranı yüzde 10 ise enflasyon ve faiz oranı da yüzde 10 düzeylerinde hissedilir.
Şimdi, zannedilmesin ki, Türkiye’de geçimini sağlayamayan, kazancı geçimine yetmeyen nüfus yüzde 50 olduğu için, enflasyon ve faiz oranı da bu kadar oldu. Gerçekte, Türkiye’de yaşanan enflasyon yüzde 50’nin çok üstünde. Kazançlarıyla geçimlerini sağlayamayanların oranı da nüfusun yüzde 50’sinden çok daha fazla. Bu yüzde 50’lik oran, resmiyete göredir. Tefecilere, yılda yüzde yüzün üzerinde faizle borçlananlar bile var.
Şehrimizde yaşandığı dilden dile dolaşan bazı acı gerçekleri anımsatalım. Hayli yüklü borcu olan birinden tefeci alacağını isteyince beriki:
-Vallahi billahi yok, bana az daha süre ver deyince, tefeci:
-Beni ilgilendirmez. Paramı getireceksin. Paran yoksa git karını-kızını sat! Paramı getir! demiş.
Dilden dile gezen bir başka anekdota ise, tefecinin, borcuna karşılık, borçlunun genç kızını, yaşlı biriyle evlenmeye mecbur ederek, yaşlı damatla pazarlık ettiği başlık parasını borcuna karşılık almış.
Evet, durum bu. Bir ülkede enflasyon ve faiz, o ülkede yaşayan insanların kazançlarıyla geçimlerini sağlayabildikleri ölçüde artar, eksilir.
Merkez Bankası bile faizi yüzde 50 oranına yükselttiğine göre, bu ülkenin nüfusunun en az yüzde 50’sinin ekonomik durumunun sözün tam anlamıyla batak olduğu tescillenmiş demektir.