Tarihimizde çok önemli bir yeri olan Erzurum Kongresi 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında gerçekleşmişti. Milli mücadelenin başladığı andan itibaren Siirtliler Mustafa Kemal Paşa ile birlikte olmuş ve onunla yürümüşlerdir. Erzurum Kongresine de delege olarak Cemil Efendi (Cemil Aydın – Halil Hulki Aydın’ın Kardeşi) delege olarak gönderilmişti.
Halil Hulki Bey; 12 Ocak 1920’de toplanan Dördüncü Dönem Osmanlı Meclis-i Mebusanında Siirt’i temsil etmiştir. Siirt, Milli Mücadele hizmetlerine devam ederek, Siirt Müdafaa-i Hukuk Derneği olarak önce Vahideddin’e, Sadaret’e, Hariciyye’ye, İtilaf Devletleri Müesseseleri’ne, İzmir’deki Reddi İlhak Cemiyeti’ne, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’ne telgraflar gönderilmiş, Anadolu’nun her il ve ilçesinde olduğu gibi Siirt’te de “Müdafaa-i Hukuk Derneği” kurulmuş, başkanlığına da İl’in eski müftüsü Halil Hulki AYDIN getirilmişti.
Üyeleri, Ömer ATALAY, Siirt Belediye Başkanı Hamit Bey, İl’in ileri gelenlerinden Hamza Hilmi, Bekir Sıtkı ve Abdülkerim Bey’lerden ibaretti. Bu dernek Atatürkçü Düşünce ışığında İstanbul Hükümeti’ne ve İşgal Devletleri’ne karşı koymaktan hiç çekinmemiştir.
Mustafa Kemal’in Erzurum Kongresi’nde belirttiği, “Her ilden bir delegenin gönderilmesi” fikrine sadakatle bağlı kalınmış, dernekçe seçilen Cemil AYDIN, Atatürk’ün başkanlığında oluşturulan kongreye katılarak, kongre kararlarını içeren kitabı getirmiş ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Siirt Şubesi’ne vermiştir.
Halil Hulki AYDIN milletvekili seçilerek Siirt’ten ayrıldıktan sonra bu derneğin başkanlığına Ömer ATALAY getirilmiş, derneğe üye olarak da Cemil AYDIN, Şebap ÖZEL, Muhammed Fehmi FIRAT, Yahya Hikmet YAVUZ ve Bilal EVİN’in lüzum üzerine seçilmeleri uygun görülmüştür.
Siirt, Milli Mücadele yıllarında Bitlis Vilayeti’ne bağlı bir sancaktı. Sancağın, Merkez Kaza dışında 5 kazası vardı. Bunlar; Pervari, Garzan, Eruh, Şirvan ve Şırnak’tı. Sancağın en kalabalık kazası Siirt Merkez Kazası idi
Bununla birlikte Siirt’in nüfusunda 1890’lardan itibaren hızlı bir düşüş olmuş, 60.000 dolayında olan kaza nüfusu 1914’de 30.000 civarına inmiş, bu düşme I. Dünya Savaşı Dönemi’nde de devam etmiştir
Bu düşüşte Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan yararlanarak, Doğu ve Güneydoğu’da işgal hareketlerini sürdüren Rusların da etkisi olmuştur.
Rusların işgallerinin, Bitlis’in Deliklitaş Mevkiine kadar geldiği Siirt halkı tarafından öğrenilince, halk arasında panik doğmuş, halkın bir kısmı kaçmak düşüncesiyle eşyalarını toplarken, çoğunluğu oluşturan Siirt halkı Müdafaa-i Hukuk Derneği’nin yardımıyla, Atatürkçü Düşünceye sahip kişilerden gönüllü askerler toplayarak, Ruslara karşı koymaya çalışmışlardır. Bu gönüllü askerler içinde sivil binbaşı rütbesiyle bazı kişiler görev almıştı. Bunlar arasında Şeyh Şerafettin AYDIN ve İbrahim-i Mekevi’nin de bulunduğu sivil ordu, büyük başarı sağlamış, Rusları geri püskürterek, Siirt’e girmelerini engellemişlerdir. Rusların Deliklitaş’tan geri çekilmeleri, bu ülkede Lenin’in gerçekleştirdiği 17 Ekim Devrimi’ne bağlanmaktadır.
İstiklal Savaşı’nı zafere ulaştıran Milli Mücadele ruhunun temeli sayılan ve 23 Temmuz 1919 tarihinde Mustafa Kemal tarafından Erzurum’da düzenlenen ve 7 Ağustos 1919’da son bulan tarihi Erzurum Kongresi’nden sonra o zamanlar Bitlis Vilayeti’ne bağlı Siirt Sancağı’nı kimlerin temsil ettiği bugün dahi tarihin sisli sayfaları arasındadır.
Erzurum Kongresi’ne Bitlis ve Siirt adına katıldıkları anlaşılan Hacı Recep Efendizade, Hacı Hafız ile Emekli Binbaşı Süleyman’ın, Bitlis ve Siirt’le ilgili olmadığı, bunların Erzurum’da oturdukları ve toplantıya vaktinde Siirt’ten kimsenin ulaşamadığı görülünce, Bitlis ve Siirt’i temsil ettikleri anlaşılmaktadır. Nitekim Siirt’ten gittiği kesin olan Hacı Cemil Efendi (AYDIN)’nın ancak kongrenin son günü Erzurum’a ulaşabildiği de bunu doğrulamaktadır
Başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere, Siirt’te olduğu gibi bütün Anadolu halkı işgalci kuvvetlere karşı koymakta bütünleşmişlerdir
Atatürk, silahlı mücadeleye hukuki ve siyasi bakımdan yön veren ve yeni kurulan Türkiye Devleti’ni milletler arası toplulukla beraber imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türk İnkılabının aksiyon devrini de tamamlamıştır.
Erzurum Kongresinde Siirt’i temsil eden Hafız Mehmet Cemil Efendi büyük alimler yetiştirmekle ünlü Aydın soy isimli aileden gelmektedir. 1878’de Siirt’te doğdu. Babasının adı Mehmet, Annesinin adı Halime’dir.
Alim bir kişiliğe sahiptir. Medrese tahsili görmüş, ilmi ve edebi yönü güçlü aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’i ezbere bildiği ve çok güzel bir sese sahip olduğu bilinmektedir. Onun için kendisi Hafız Mehmet Cemil olarak tanınmaktadır. Şiirle yakından ilgilenmiş hayattayken yazmış olduğu Şiirler Siirt’teki mahalli gazetelerde (Siirt Gazetesi) yayınlanmıştır. Eski Bağdat ve Şam Valisi Rizeli Ali Rıza Paşa’nın bir gazeline nazire olarak yazdığı “Doğruluk” adlı şiirinin sonunda kendisini Mardin Sabık Orta Mektep Müdürü Siirtli Cemil olarak belirtmiştir. Buradan da anlaşıldığı gibi zamanının da orta mektep müdürlüğünü yapmıştır. Bu konuyu teyiden Siirtli eşraftan dinlenen ve anlatılanlara göre Hafız Cemil Bey, Siirt’te okul müdürlüğü yapmış ve birçok kişi de kendisinden ders almıştır.
Ayrıca 7 Mart 1338 (1922) yılında Atatürk’e duymuş olduğu hayranlıktan dolayı yazmış olduğu Arapça-Osmanlıca karışık “KEMALİYE” isimli medhiyesi de oldukça meşhurdur. Bu methiyenin orijinali halen Ankara Atatürkçü Düşünce Derneğinin arşivindedir. Bu methiye 15 Mart 2000 tarihinde “Siirt’in Yeni Sesi Gökkuşağı” isimli mahalli gazetenin 21. sayısında da yayınlanmıştır. Gene Siirt’te yayınlanan 3 Kasım 1945 tarihli Gazetemizde “SİİRT GAZETESİ” isimli mahalli gazetedeki “Büyük Cumhuriyet Bayramını Kutlama” isimli şiiri Hafız Cemil Bey’in ne kadar samimi bir cumhuriyet taraftarı ve vatansever biri olduğunu açıkça göstermektedir. Ailece ilme değer veren aydın bir sülale olmaları kendilerine “Aydın” soyadını almalarında da etkili olmuştur.
Siirt’teki Müdafaa-i Hukuk Derneği Cemil Aydın Bey’in öz kardeşi Halil Hulki Bey (Aydın) tarafından kurulmuştur. Halil Hulki (Aydın) Bey daha sonra parlamentoya Siirt Milletvekili olarak katılınca bu derneğin faaliyetlerini Hafız Cemil Aydın yürütmüştür.
Cemil Aydın Bey Erzurum Kongresi’nin bitimine yakın bir dönemde (5 Ağustos 1919) da Siirt delegesi olarak katılmış, 7 Ağustos 1919’daki kapanışta güzel sesiyle uğur getirsin diye okuduğu Aşr-ı şerif (Kur’an-ı Kerim Cüz’ü) bütün delegeler tarafından hûşû ile dinlenmiştir. Kongre sonunda ilan edilen kongre Beyannamesi’nde de imzası vardır. Hafız Cemil Aydın Bey, Emine Hanımla evli olup İzzettin İlmi’nin babasıdır. 18.02.1948 tarihinde vefat etmiştir.
Hafız Cemil aydın Bey’in Milli Mücadele’nin gerçekleşmesinde gösterdiği cesaret ve fedakârlık takdire şayan bir vatanseverlik örneğidir.
NOT: Cemil Efendi’nin (Aydın) şiirlerinin yayınlandığı mahalli Gazete, (SİİRT) Gazetesidir.
Ruhu şadolsun…