Çok değil, Siirt’imizde bundan 60-70 yıl öncesine kadar varolan ve bugün için yerlerinde yerler esen mesleklerimiz vardı. Şu anda anımsadıklarımı sıralayayım.
Bakırcılık, demircilik, dabakçılık, yemenicilik, hancılık, sakacılık, casçılık, cas ustaları, at arabacılığı, faytonculuk, hamallık, neccaflık, çöpçülük ve benzeri nice iş kolları teknolojiye yenik düşerek yok oldular.
Aslında, geçmiş yıllara ait bu mesleklerin ne anlama geldiğini, nasıl çalıştıklarını ayrı- ayrı irdelemek gerekir. Bu yorum yazımda, saydığım bu meslekleri özet olarak tanıtayım:
BAKIRCILIK: Siirtlilerin bütün mutfak gereksinimi alet ve edevatlarını yapan sanat koluydu. Kazan, kepçe, tancere, tava, ibrik, sini. tepsi, semaver, çaydanlık ve benzeri tüm araç ve gereçler, bakırcılar tarafından imal edilirdi. Bakırdan olan bu edevatların, belli sürelerde kalaylatılması işini de yine bakırcılar yapardı. Bunlar aynı zamanda başka şehirlerden de alhıcılar bulurlardı.
DEMİRCİLİK: Evlerin ihtiyacı olan kapılar, pencereler, baltalar, keserler, çekiçler, parmaklıklar ve benzeri ihtiyaçları üretmek demirci esnafının işiydi.
DABAKÇILIK: Hayvan derilerini terbiye ederek, çeşitli işlerde kullanılır duruma getirmek dabakçılar tarafından deruhte edilirdi.
YEMENİCİLİK: Dabaklardan aldıkları derileri bir nevi ayakkabı olan YEMENİ şeklinde üretmek bu meslek erbabının işleriydi. Öyle güzel yemeniler yapılırdı ki, başka memleketlere bile satışları yapılırdı.
HANCILIK: Siirt’in en önemli iş kollarından biriydi. Otellerin olmadığı dönemlerde, hanlar vardı. Özellikle köylerden gelenler hayvanlarını hanların ahır kısmına yerleştirir, kendileri de, aynı hanın odalarında veya damlarında yatarlardı.
SAKACILIK: Siirt’in susuzluk çektiği dönemlerde çeşmeler vardı. Bu çeşmelere yeraltında yapılan kanallardan su gelirdi. Sakalar, at veya merkeplerine yaptıkları düzenekle ve tenekelerle su taşır, kendilerine abone olan evlere su götürülerdi. Teneke başı ücret alırlardı.
CESÇILIK: Siirt’e bir zamanlar BEYAZ KENT denilmesinin sebebi olan ve adlarına EVETİN denilen yerde CAS’ın imal edildiği yerlerdi. İmal edilen casları sipariş verenlere hayvanlarla taşımak işini üstlenenler de vardı.
CAS USTALARI: Cas ile bina inşa eden ustalar vardı. Bunların yanında peşkar, cebbel, feel adı altında çalışan işçiler bulunurdu.
AT ARABACILARI: Motorlu taşıtların olmadığı dönemlerde, nakliye işi at arabalarıyla yapılırdı. Önde bir çift ata bağlanmış, basit tahtadan oluşturulan arabalarla şehir içi nakliye yaparlardı.
FAYTONCULUK: Şehir içinde bir kişilerin özellikle yaşlıların ve hastaların bir yerden bir yere gitmek için kullanılan faytonlar vardı. Yine bir çift at tarafından çekilirdi. At arabalarına göre konforlu bir durumları vardı. Özellikle yaşlılar ve hastalar faytonla götürülür, getirilirdi.
HAMALLIK: Ağır eşyaları taşımak, indirmek, bindirmek işini yürüten meslek erbabı hamallar vardı. 150 kilo ağırlığında yükü sırtında kolaylıkla taşıyan, şehrin bir ucundan, öbür ucuna taşıyan hamallar vardı.
NECCAFLIK: Siirt’te kanalizasyon teşkilatının bulunmadığı dönemlerde, evlerin helaları için çukurlar yapılır, üstü örtülürdü. Bu çukurlar doldukları veya dolacakları zamana yakın, NECCAFLAR tarafından boşaltılır, şehrin uzak yörelerine götürülerek dökülürdü.
ÇÖPÇÜLÜK: Mesleği çöpçü olanlar vardı. Motorlu vasıtalar olmadığı dönemlerde, belediye tarafından görevlendirilen çöpçüler, şehrin çöpünü merkeplerin sırtında Şehrin dışına götürerek dökerlerdi. Çöpçülerin çoğu aynı zamanda merkeplerin sahipleri oldukları için bir de merkepleri için yevmiye alırlardı. O zamanlar bir de ÇÖPÇÜBAŞI olarak adlandırılan ve yapılan temizlik işlerini denetleyenler vardı.
Şehrimizin, teknolojiye yenilerek terkedilen işlerinden bazılarını özet olarak tanıtmaya çalıştık. Zamanımız olsa, her bir mesleği teferruatlı bir şekilde anlatmak dileklerimizle..
TAŞLAMA
VAZGEÇİLMEZ SANANLAR
VARDIR KENDİLERİNİ
MEZARLIKLAR DOLUDUR
MİLYARLAR ONLAR GİBİ
HER DEVRİN RİCALLERİ
DEĞİŞİKTİR ELBETTE
KİMLER-KİMLER GEÇTİLER
UNUTULDU HEPSİ DE
TARİHE MÜHÜR VURAN
KAHRAMANLAR VAR ELBET
ANILANLAR ONLARDIR
ELBET EBET-MÜEBBET
OSMANLI’DA FATİH VAR,
SELİM VAR, SÜLEYMAN VAR
TÜRKİYE’DE TEK OLAN
ATATÜRK’TÜR O KADAR