Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

“EY RABBİM, İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLERİN İŞLEDİKLERİ YÜZÜNDEN BİZLERİ HELÂK EDECEK MİSİN”

Kimi din adamlarına göre KORONAVİRÜS, HADDİNİ AŞAN İNSANLARA İLAHİ BİR CEZADIR. Koronavirüs için (ALLAH’IN ASKERİ) deyimini kullananlar bile var. Peki, koronavirüs gerçekten de haddini aşan insanları tedip için İlahi bir ceza mıdır.

Kur’an-ı Kerim’de, haddi aştıkları için cezalandırılan kavimlerden bahsedilir. Hatta, ilk Peygamber olan HAZRET-İ ADEM’İN DE, Şeytan’a uyarak YASAK ELMADAN yediği için cezalandırıldığı Kur’an-ı Kerim’de yer alır.

Toplu olarak cezalandırılan kavimlerin başında Hazret-i Nuh’un kavmi gelir. Nuh Kavminin, Irak topraklarında yaşadığı söylenir. Hz. Nuh putperest kavmini Allah’a iman etmeye çağırmıştır. Fakat kavmi Hz. Nuh’a inanamayark, her türlü sapkınlığı yapmağa devam etmiş. Buna rağmen Hz. Nuh elinde gelen gayreti gösteriyor, yılmadan nasihatlerine devam ediyordu. Ancak kavmi, küfürde ısrar etmekteydi. Yüce Allah Hz. Nuh’a bir gemi yapması istedi ve bu gemiye müminler ile her cins hayvandan bir çift almasını söyledi. Böylece sular yükseldiğinde Nuh ve Gemisindeki müminler kurtulmuş, geride kalan kavmi ise helak olmuşlardı. Görüldüğü gibi, tufanda helâk edilenler iman etmeyenlerdi.

Kur’an-ı Kerimde helak edildiği belirtilen diğer bir kavim ise Semud kavmidir. Bu kavmin Hicaz ve Suriye arasında kalan Hicr bölgesinde vadil kura dedikleri yerde yaşadıkları belirtilir. Bu kavim adını, Ad halkından Hz. Hud’un elçiliğini kabul eden ve bu şekilde Allah’ın gazabından kurtularak hayatta kalanlardan olan Semud’dan almaktadır. Allah bu kavme Hz. Salih’i göndermiştir. Hz. Salih  kavmine Allah’ın emirlerini anlatıyor, fakat inanmıyorlardı. Bir de üstüne dalga geçip gülüyorlardı. Daha sonra dalga geçer gibi (bir mucize göster mesela bir deve getir inanalım) deyince Hz. Salih Allah’a dua etmiş. İmtihan için istenilen deve gelmiş. Fakat bunlar yine de inanmayıp gönderilen deveyi de öldürmüşlerdir. Bunun üzerine Hazret-i Salih ve ona inanlar Allah’ın emriyle kavimden ayrılırlar. Geri kalan inanmayanlar ise helak edilir.

Hazret-i İbrahim’i ateşe atan Nemrud kavmini helak etmek için sinekler musallat edilmişti. Nemrud, Hazret-i İbrahim’i ateşe atmış ve O’nu yakmadığını görünce; “Kendi tanrılığımdan vazgeçmem; lâkin senin Rabbine dört bin sığır keseceğim!” demişti de burnuna giren ve beynini kemiren bir sinekle helak olmuştu.

Helak edilenler arasında Mısır’da yaşayan Firavun ve ordusu vardır. Hz. Musa’ya peygamberlik gelince Firavunla aralarında amansız bir mücadele başlamış, vahiy ile Hz. Musa’nın kavmiyle birlikte Filistin’e hicret etmesi emredilmiş,  onlar yola çıkınca Firavun ve ordusu da peşlerine takılmıştı. Kızıl denize gelince tekrar bir vahiy ile denizi geçmeleri emredilmiş, deniz onlara yol olmuştu. Onları takip eden Firavun ve ordusu ise denizde boğularak helak oldular.

Helak edilen diğer bir kavim de Lut kavmidir. İsrail ve Ürdün arasında Biladü’ş Şam olarak bilinen bölgede yaşayan bu kavim “sapkınlık” olarak nitelendirilen eşcinsel ilişkiler yüzünden helak edilmiştir. Hazret-i Allah Lut peygambere kavmini uyarmasını istemiş, tüm uyarılara rağmen yine sapkınlığa devam edince de Allah peygamberine “aileni al oradan çık” emrini verdikten ve Lut ile ona inananlar ayrıldıktan sonra, inanmayanlar helak edilmiştir.

Yine helak edilen bir başka kavim ise Ad Kavmidir. Yemen bölgesinde yaşayan bu kavme Yüce Allah peygamber olarak Hazret-i Hud’u göndermiştir. Ad kavmi, birçok nimetlere nail olmuş, görkemli binalar inşa etmişlerdi. Şirk ve küfürde ısrar eden kavme Hazret-i Hud mucizeler göstermiş ve onları Allah’ın birliğine inanmaya çağırmıştır. Ancak ona kulak vermeyerek şirkte devam etmeleri sebebiyle şiddetli bir rüzgâr ile helak edilmişlerdir.

Sebe Kavmi de Kur’an’da helak edilen kavimler arasında zikredilir. Yemen bölgesinde çok verimli topraklarda yaşayan bu kavim önceleri Allah’a inanıyor Allah’ın verdiği rızka şükrediyorlardı. Zamanla bu kavim sapıtıp küfre dalınca ve gönderilen peygambere iman etmeyince Allah da büyük bir sel ile bu kavmi helak etti.

Helak edilen diğer kavimler arasında Ashab-ı Karye vardır. Küfürde ısrar ederek, kendilerine gönderilen peygamberlere kulak tıkayan bu kavim bir SAYHA (MUAZZAM ÇIĞLIK – GÜRÜLTÜ) ile helak edilmiştir,

Küfürde ısrar eden ve Hazret-i Şuayp Peygamberin öğütlerine kulak tıkayan MEDYEN HALKI ise bir DEPREM FELAKETİYLE yok edilmişlerdir.

Yine helak edilen kavimler cümlesinden SEBT KAVMİ ve ASHAB-I FİL vardır. Sebt kavmi, kendilerine emredildiği sebt gününe hürmet etmedikleri için helak edilirken, ASHAB-I FİL ise Kâbe’yi yıkmak azmiyle Mekke’ye gittiklerinde başlarına musallat edilen EBABİL KUŞLARININ attıkları minicik taşlarla helâk edildiler.

Verdiğimiz örnekler de gösteriyor ki, kavimlerin helak olmaları, peygamberlerini yalanlamaları, putlara tapmaları, zulüm ve sapkınlıkta ileri gitmeleri ve Allah’a isyan etmeleri gibi sebeplere dayanmaktadır.

Âd, Semûd, Medyen ve Eyke kavimlerinin helak edilmeleri yanında, Sebe kavmini perişan eden Arim seli, Ashâbu’l-Uhdûd hadisesi ve Fil olayı, Arap toprakları olarak bilinen Bilâdü’l-Arap’ta meydana gelen helak hadiseleridir.

Kur’an-ı Kerim’de kavimlerin helâk edilmeleriyle ilgili bazı ayet-i kerimelerin meallerine sunalım:

*“…Şüphesiz O’nun yakalaması, pek elem vericidir, pek çetindir!” (Hûd, 102)

“Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mamur olmak) imkânsızdır. Çünkü onlar, geri dönemeyeceklerdir.” (el-Enbiya, 95)

“(Müşrikler) kendilerinden önce kaç nesli yok ettiğimizi ve bu yok olup gidenlerin bir daha onlara dönüp gelemeyeceklerini görmüyorlar mı?” (Yâsîn, 31)

“Biz refahından şımarmış nice memleketleri helâk etmişizdir. İşte, onların kendilerinden sonra pek az iskân görmüş harabeleri! Biz onların (hepsinin) vârisi olduk.” (el-Kasas, 58)

“…Biz halkı zalim kimseler olan şehirlerden başkasını helâk edici değiliz.” (el-Kasas, 59)

“Nitekim birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı), zulmetmekte iken, biz onları helâk ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş olan) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hâle gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ihtişamlı saraylar vardır.” (el-Hacc, 45)

“İnsanların elleriyle kazandıkları (günahlar) dolayısıyla karada ve denizde fesat zuhur etti. Bu, onlara, yaptıklarından bazısının acısını tattırmak içindir. Umulur ki (tuttukları kötü yolu terkedip) Hakk’a dönerler.” (er-Rûm, 41)

***

Yüce Rabbimizin insanları günahlarından, zulümlerinden, işledikleri haksızlıklardan dolayı helâkine ilişkin ayetlerini örnek alarak ve eğer bu KORONAVİRÜS SALGINI İLAHİ BİR CEZA İSE bizleri bu felâketten kurtarması için yine bir ayet-i kerimenin meali alisini sunarak yalvarıyor ve diyoruz ki:

“Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin.”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER