Sağolsunlar, devlet büyüklerimiz son günlerde sık-sık şu demeci vermektedirler. “Emeklilerimizi, işçilerimizi, memurlarımızı bugüne kadar olduğu gibi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz!”
İnanır mısınız, enflasyonun ağır yükü altında her gün biraz daha ezilen bir emekli olarak yetkililerin ve etkililerin bu demeçlerini kendime yapılmış küfür gibi algılıyorum. Bu tür demeçleri duyduğumda algıladığım şu oluyor:
“Emeklilerimizi, işçilerimizi, memurlarımızı ezdik, eziyoruz, ezmeğe devam edeceğiz, gözlerini çıkaracağız!”
Yetkililerin ve etkililerin, emeklileri, işçileri ve memurları enflasyona ezdirmediklerini iddia ettikleri durum bu ise, vay ki halimize, bin vay!!!
Dört-beş maaş vererek nemalandırdığınız üst düzey bürokratlar hariç, ne emeklilerde, ne işçilerde, ne memurlarda can bırakmadınız. Kiralarını, elektrik, doğalgaz, su faturalarını, kredi kartı borçlarını ödeyemez hale getirdiniz. Çocuklarına harçlık veremiyorlar, sabahın köründe okullara aç, susuz gönderiyorlar. Ayda bir evlerine et alamıyorlar. Dolmuş parası ödememek için TABANVAYA KUVVET diyerek yolları arşınlıyorlar. Sabah kahvaltıları çay ve kuru ekmekten ibaret, Beşiktaş (beyaz peynir, siyah zeytin) yok. Sütün, yumurtanın, balın, reçelin rengini, tadını unutmuşlar bile.
Gerçek bu olduğuna göre saygıdeğer yetkililerin ve etkililerin söylemlerini değiştirerek “Bugüne kadar emeklilerimizi, işçilerimizi, memurlarımızı enflasyona ezdirdiğimizin farkındayız. Artık, bu zulme son vereceğiz. Vatandaşlardan alarak BEŞLİ ÇETELERE VERDİKLERİMİZİ GERİ ALIP, HALKIN REFAHI İÇİN KULLANACAĞIZ” deseler, daha inandırıcı olurdu.
Bu durumu çağrıştıran bir anekdot var. Hastanede muayene olmaya giden hastaya, doktor:
-Neyin var? diye sormuş.
Hasta zar-zor:
-Ölüyorum doktor bey! deyince, doktor:
-Yok, maşallah tur gibisin! diyecek olmuş. Daha cümlesini tamamlamadan, hasta yere düşmüş ve gerçekten ölmüş!
İşte, “Enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” dedikleri emeklinin, işçinin, memurun hali bu…
DUA EDELİM AMA!
Filistin’in, özellikle Gazze Şehrinde yaşanan büyük dram, sadece Müslümanları değil gerçek anlamda insan olan herkesi üzmüştür. Nitekim, bu vahşete karşı ses yükselten Yahudiler bile var!
Peki, biz ne yapıyoruz. Gazze’deki Müslümanlar için bol-bol dua ediyoruz. Geçen Cuma günü Diyanet İşleri Başkanlığının emriyle Türkiye’deki bütün camilerde Gazze ve bütün Filistin için dualar edildi. Peki, netice ne oldu. 5 gün sonra 18 Ekim 2023 Çarşamba günü gecesi İsrail, Gazze’deki 144 yıllık EL-EHLİ BABTİST Hastanesini bombalayarak hasta, bebek, çocuk, kadın, genç ihtiyar bine yakın kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Demek ki, dualarımız, Gazzelileri korumaya yetmemişti.
Şu konuya dikkatleri çekerek yorumumuza noktayı koyalım. Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) döneminde ilki BEDİR, sonuncusu HAYBER olmak üzere 8 savaş yapıldı. Bu savaşların hiç biri sadece dua edilerek kazanılmadı. Belki dualar edildi ama savaşların bütün gereksinimleri de yerine getirildi.
Yani, sadece dua etmekle savaş kazanılmaz, Filistin ve Gazze korunamaz…
TAŞLAMA
MEVSİM YAĞIŞLARIYLA
GÜNCENLENDİ SORUNLAR
BELLİ OLDU ŞEHİRDE
BOZUKTUR ALT YAPILAR
ALT YAPILAR ÖNEMLİ
GERÇİ GÖZLE GÖRÜNMEZ
YAĞIŞLARLA ORTAYA
ÇIKAR YAĞMUR AFFETMEZ
YAĞMUR KANALLARIYLA
KANALİZASYON BOZUK
BUNLARI ELE ALIN,
ÜST YAPI MAKYAJ YAZIK
AKMAKTADIR MAKYAJI
YAĞMURLA ALT YAPININ
MAKYAJI BIRAKIN DA
ALT YAPIYA BİR BAKIN
YAĞMUR ELBET RAHMETTİR
BUNU BİLMEMİZ GEREK
YOLLAR ÇAMURA DÖNSÜN
NE OLACAK, KİRLENSEK
KURAKLIK TEHLİKESİ
İNŞALLAH SON BULACAK
YILIMIZ RAHMET VE DE
BEREKETLİ OLACAK
EKONOMİK KRİZDEN
KURTULSUN MİLLETİMİZ
RAHMAN’IN RAHMETİNDEN
ÜMİT KESER MİYİZ BİZ
YAĞMUR YAĞSIN, ŞİMŞEKLER
ÇAKARSA ÇAKSIN ARTIK
KULUN DEĞİL, RABBİMİN
RAHMETİNE SIĞINDIK
YORUMLAR