Felaketleri fırsata çevirmek, birilerinin en mahir oldukları yöntemler arasındadır. Bir yerde deprem, sel, yangın, çığ, salgın hastalık ve benzeri felâketler yaşanırken, bunları fırsata çevirmek nasıl olur derseniz, günümüzde yaşananlara bir bakınız. Vatandaşların merhamet duygularını istismar ederek, felaketlerden hasıl olan yaraları sarmak amacıyla bağış kampanyaları açmak, toplanan yardımları, toplanış gayelerine uygun olmayan şekilde, yandaşlara peşkeş çekmek, ya da (AMİLUNE ALEYHE) hükmü çerçevesinde büyük payı kendilerine almak gibi yollar maalesef dün de vardı, bugün de var, enayiler var oldukça, yarın da var olacak!
Şayet vurguncular, talancılar, yağmacılar, üçkâğıtçılar olmasaydı, inanın ki gerçekten BİZ BİZE YETECEKTİK! Ama ve maalesef bu gibilerin varlıkları yüzünden BİZ BİZE YETEMİYORUZ!
Türkiye’mizde, bu güzel ülkemizde hemen hemen yaşanan her felaket sonucu bağış kampanyaları devreye girer, ancak şairin dediği gibi:
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Durumları yaşanır. Geçmiş yıllarda da muhtelif felâketler sebebiyle birçok kampanyalar başlatılmış, hatırı sayılır bağışlar toplanmıştı ama toplanan bağışların akıbeti meçhul!
Bu bakımdan, milletin bağış kampanyalarına bakış açıları değişmiş gibi. Şimdi genel uygulama (NE VERİSEN ELİNLE, O GELECEK SENİNLE) deyiminde olduğu gibi yaşanmaktadır. Vatandaş, yapacağı yardımı, aracı olmadan kendi eliyle ve kendi çevresine dağıtmak eğiliminde. İnanın ki, en gerçekçi yol da budur. Bir yardım yapacaksam, neden başka kanallar kullanarak, akıbeti bana göre meçhul bir yolu seçeyim. Yapacağım bağış varsa, kendi çevremde, tanıdığım, bildiğim kimselere vermem daha iyi değil mi!
Bağış yapacak, zekât ve fitre verecek kimselere uyarımdır. Bu işe önce kendi akrabalarınızdan, komşularınızdan ve yakın çevrenizden başlayın. (VE İTEİZİL KURBE = AKRABAYA ‘YAKINLARA’ YARDIM) YÜCE ALLAH’IN EMRİDİR, UNUTMAYIN!