Ramazan ayı, bolluk ve bereket ayıdır. Bu bolluğun ve bereketin sebeplerinin başında, Ramazan ayı içinde dağıtılan fitre ve zekâtların önemli bir payı vardır. Fitrelerin veya fitre bedellerinin Ramazan ayı içinde dağıtılmalarının zorunlu olmasına karşılık, zekâtların, Ramazan ayı içinde verilmesi dini bir kural değildir. Ancak, Müslüman kardeşlerimiz, Ramazan ayı içinde yapılan hayırların daha çok makbul olacağı düşüncesinden hareketle genelde zekâtlarını Ramazan ayı içinde vermeyi yeğlemektedirler.
Fitre ve zekâtların dağıtıldıkları bu günlerde hemşerilerimizi bazı konularda uyarmak istedik. Fitre ve zekâtlarınızı tabii öncelikle hiçbir gelirleri olmayanlara vermelisiniz. Ancak, gündelikçi çalışan yarı aç, yarı tok binlerce işçiler var. Bunların yanında maaşlarıyla geçinemeyen emekliler bulunduğunu da dikkate almak gerekir. Kredi kartı borçları yüzünden cinnet getiren, hatta intihar edenlerle ilgili haberleri çok duymuşsunuzdur. Elbette, çevrenizdeki asgari ücretlilerle borçları yüzünden müşkül durumda olduklarını bildiğiniz, duyduğunuz memurlara, işçilere hatta memurlara bile zekât verebilirsiniz.
Günümüzde, zekât verilebilecek önemli sınıflardan biri de üniversite öğrencileridir. Bunlar, ilim tahsil etmekte olmaları açısından, zekât almaya daha da hak kazanırlar. Zengin ailelerin çocukları dışında dar gelirli ailelerin üniversitelerde okuyan çocuklarına zekât vermek, belki de amaca en uygun olan yardımdır.
Hatta çok zengin olanlar, zekâtlarını öğrencilere aylık burslar şeklinde dahi verebilirler. Zekât miktarına göre, kaç öğrenciye burs verilebileceği hesaplanır, aylık ödemelerle hem burs alacak öğrencilere, hem de ülkenin eğitimine katkı sağlanır.
Söz zekâttan açılmışken, bir de şunu söyleyeyim. Zekât verecek olanlar, dağıtım işine öncelikle kendi yakın çevrelerinden başlamalıdırlar. Akrabalar, komşular, dostlar arasında zekâta muhtaç oldukları bilinenler varsa, ilk tercihin onlara yapılması gerekir. Çünkü çevrenizdeki fakirleri, yoksulları en iyi bilenler sizlersiniz. Zekâta muhtaç komşunuzu, akrabanızı, dostunuzu siz bilmezseniz, kim bilecek! Hem öyle onurlu kimseler var ki, çok muhtaç oldukları halde, kendilerini belli ettirmek istemezler. İşte, zekâtta asıl olan bu gibileri bulup ortaya çıkarmak ve onlara ulaşmaktır.
Evet, zekât ve fitre dağıtacak hemşerilerimize acizane tavsiyemiz budur. Şunu unutmayınız ki, zekât dağıtırken gereken hassasiyeti göstermek ve mümkün mertebe en muhtaçlara ulaştırmağa çalışmak, bunu yaparken de işe yakınlardan başlamak en uygun olanıdır.
Bu düşünceler içinde fitre ve zekât dağıtacak olanlara hayırlı manevi kazançlar dilerken özellikle öenemli gördüğümüz hatırlatmalarda bulunmayı uygun bulduk.
YORUMLAR