Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

Gazi Meclis’in Kuruluş Öyküsü!

Bu günkü yorum yazımızda Çarşamba günü 105. yıldönümünü kutlayacağımız GAZİ MECLİSİN KURULUŞ ÖYKÜSÜNÜ SUNMAĞA ÇALIŞACAĞIZ. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tesadüfi bir gün olarak belirlenmemiştir. 1920 yılının 22 Nisan Perşembe günü neler olmuştu.  23 Nisan günü, günlerden CUMA’ya denk gelmekteydi. İlk Meclisin açılışının 23 Nisan günü olarak tespitinin esprisi neydi!

22 Nisan 1920’de yapılan çağrı üzerine Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 günü toplandı. O gün, günlerden Cuma’ydı ve Meclisin açılışı bilinçli olarak Cuma gününe denk getirilmişti. Çünkü dinimizde Cuma gününün özelliği vardır. Haftanın günleri arasında en mübarek gün olduğuna inanılır.

Mustafa Kemal’in (ATATÜRK) kaleme aldığı çağrı yazısı da bu açıdan dikkat çekicidir. Mustafa Kemal’in çağrı yazısını ne derece samimi bir Müslüman olduğunu ve 23 Nisan gününün tesadüfi bir gün olmadığını kanıtlamak açısından okuyucularımızın dikkatlerine sunuyoruz:

  1. 1. Allah’ın yardımıyla 23 Nisan Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
  2. Vatanın bağımsızlığı, yüksek halifelik ve saltanat makamının kurtarılması gibi çok önemli vazifeleri olan Meclisin açılış gününü, Cumaya tesadüf ettirmekten maksat, o günün kutsallığından faydalanmak ve açılmadan önce sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Camii’nde Cuma namazı kılmak, Kuran ve namazın nurlarından faydalanmaktır. Namazdan sonra Peygamberimiz (sav)’in sakalı ve sancağı el üstünde olduğu halde Meclis binasına gidilecektir. Camiden buraya kadar olan merasim için Kolordu Komutanlığı’nca özel olarak askeri tertibat alınacaktır.
  3. O günün kutsallığını güçlendirmek için bugünden başlayarak valiliklerde, vali beyefendinin düzenlemesiyle hatim indirilecek, muhayiri şerif okunacaktır.
  4. Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı biçimde bugünden başlanarak Buhari ve hatm-i şerif okutularak Cuma günü ezandan önce selavat verilecek ve hutbede halife padişahımızın adı söylenirken, padişahımızın ve topraklarımızın bir an önce kurtuluşu ve mutluluğa erişmesi için dua edilecektir. Cuma namazı kılındıktan sonra hatim duası yapılarak yüce halifelik ve saltanat makamının ve bütün yurdun kurtulması uğrundaki milli çalışmaların kutsallığı ve milletin her bireyinin kendi temsilcilerinden oluşan Büyük Millet Meclisi’nin vereceği vatan görevlerini yerine getirmesine ilişkin vaazlar verilecektir. Sonunda halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, mutluluğu ve bağımsızlığı için dua edilecektir.

Bu dini ve vatani törenin arkasından camilerden çıkıldıktan sonra bütün yurtta hükümet konaklarına gelinerek Meclisin açılmasından dolayı kutlama yapılacaktır. Her tarafta Cuma namazından önce Mevlid-i Şerif okunacaktır.

  1. Yüce Allah’tan tam başarı dileriz.”

Beş maddeden oluşan bu bildirgenin her maddesi Atatürk’ün samimi, dindar kişiliğinin açık birer ifadesidir.

Bildiride vurgulandığı gibi Meclisin açılışı öncesinde Hacı Bayram-ı Veli Camiine gidilmiş ve Cuma namazı kılınmıştı. Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma Namazından sonra topluca dualarla ve tekbirlerle Meclis binasına geçilmiş, Türkiye tarihinde ilk kez padişah olmaksızın, 23 Nisan 1920, saat 14’de merasimle ve dualarla ilk Meclisin açılışı yapılmıştır. Başkanlığa ilk olarak en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey getirilmişti. İlk Meclis, İstanbul’dan gelen 90’ın üzerindeki mebusa ilave olarak, 125 devlet memuru, 53 asker, 53 din adamı ve çeşitli sayıda tüccar, çiftçi ve hukukçudan oluşan kadrosuyla çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920’de Meclis Başkanı seçildikten sonra, meclise teşekkürlerini ifade ederek ilk meclis konuşmasını yaptı.

23 Nisan 1920’de kurulan yeni Meclis, 1 numaralı kararı ile kendi kuruluşunu düzenlemiştir. Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi kararlarına uygun olarak milli iradeye dayanan bir meclisin seçimi yapılmıştır. Kapatılan İstanbul Meclis-i Mebusan’ın bir kısım üyeleri, yeni kurulan Meclis’e katılma yetkisini 1 numaralı karar ile kazandılar.

Meclisin açılışını izleyen gün, Mustafa Kemal’in teklifi ile aşağıdaki esaslar kabul edildi.

1) Mecliste beliren milli iradenin vatanın geleceğine doğrudan doğruya el koymasını kabul etmek temel ilkedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üstünde bir güç yoktur.

2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır.

3) Hükümet kurmak gereklidir. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı bu kurulun da başkanıdır.

4) Geçici bir hükümet başkanı veya padişah vekili tayin edilmesi uygun değildir. Padişah ve halife, baskı ve zordan kurtulduğu zaman, Meclis’in düzenleyeceği kanuni esaslara uygun olan durumunu alır.

23 Nisan 1920’de kurulan Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme, zaman zaman da yargı yetkisini elinde topluyordu. Milletin tek temsilcisi sıfatıyla da kuvvetler birliği sistemini benimsedi. Dönemin şartları gereği bir Meclis Hükümeti sistemi kuruldu. Meclis Başkanı aynı zamanda Hükümet Başkanı idi. Devlet Başkanlığı diye bir makam yoktu. Hükümeti teşkil eden üyeler vekil diye adlandırılıyordu. Meclis olağanüstü yetkilerle donatılmış olduğundan, kuvvet ve yetki birliğini de bu niteliği ile temsil ediyordu.

İstiklal Savaşlarını yöneten meclis olması açısından, bu meclisin büyük önemi vardır. Bu meclis olmasaydı, belki Fransızların, İngilizlerin, İtalyanların ve Yunanlıların mandasında, himayesinde esir bir millet olarak kalacaktık. İşte, bu milletin makus taliini değiştiren meclis 1920 yılının 23 Nisanında kurulan bu meclis olmuştur. Bu bakımdan, bu meclisin daha sonra kurulan bütün meclislerden büyük bir farkı ve önemi vardır! Çünkü bu Meclis hem Kurucu, hem de Kurtarıcı meclistir! Bu Meclis aynı zamanda  Gazi meclistir! Böyle bir Meclisin kuruluş yıldönümünü kutlamayacağız da, neyi kutlayacağız! Kutlamayanlara, unutturmak isteyenlere inat, can-ı yürekten kutlayacağız!

TAŞLAMA

IRAK, LİBYA, SURİYE

ÜÇÜ ÜÇE BÖLÜNDÜ

SIRA ŞİMDİ KİMDEDİR

AYAN BEYAN GÖRÜLDÜ

 

“BOP’UN EŞ BAŞKANIYIM”

BUYURMUŞLARDI HAZRET

GÖREVİNİ YERİNE

GETİRMEKTEDİR ELBET

 

ORTADOĞU’YU DİZAYN

ETMEKTİR BOP DENİLEN

MÜSLÜMAN, MÜSLÜMANI

BOĞAZLAMAKTA BİL SEN

 

İSRAİL’İ KORUMA

ALTINA ALMAK VE DE

PETROL YATAKLARINA

KONMAK HEDEFLERİ DE

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER