GIDA TERÖRÜ!

Son zamanlarda sık-sık gündeme getirilen bir konu var. Yediğimiz hileli gıdalarla ilgili haberler karşısında şaşırmamak elde değil. Meğer et, yağ, peynir, sucuk ve sair isimler altında neler-neler yiyormuşuz da haberimiz yokmuş!

Kıyma zannederek aldığımız etin içinde neler var bilmiyoruz. Hayvan kemikleri, zarları, tavuk derileri, bağırsakları ete karıştırılarak makinada çekilmiş olabilir. Bunun için hiçbir zaman çekilmiş kıyma almayın.

Bozulmuş tavuk artıkları döner diyerek önünüze gelebilir, dikkatli olun. Yağ ve kemik külünden bile lahmacun yapıldığını unutmayın.

Gözünüzün önünde olmayan kıyma ve dönerlerde tek tırnaklı hayvan etlerinin (at eşek) veya domuz eti olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

Bal yerine çoğu kere şeker yediğimizin farkında olmalıyız. Baklava, kadayıf ve benzeri tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılmış olabileceğini aklınızdan çıkarmamalıyız.

Tereyağına patates ve margarin, yağlı tulum peynirine bitkisel yağ ve nişasta; yağlı eritme peynirine bitkisel yağ karıştırılmış olabileceğini, tarihi geçmiş yoğurdun ayrana dönüştürülmüş olabileceğini, tarihi geçmiş yumurtaların yeni ambalajlara konularak tazeymiş gibi sunulabileceğini unutmaylım. Zeytinyağına ayçiçeği, pamuk, kanola gibi bitkisel yağlar karıştırılmış olacağını, Kırmızıbibere kiremit tozu veya kimyasal boyalarla renk verilmiş olabileceğini sucuk, salam ve benzeri hazır yiyeceklere domuz eti, at ve eşek eti karıştırıldığını hatta et niyetine sakatat karıştırıldığını, hazır kıyma satılması yasak olduğu halde, açık bir şekilde satışının yapıldığını ve hazır kıymada da aynı hinliklerin yaşandığını biliyor, duyuyoruz. Meğer bazı uyanık firmalar daha çok para kazanmak için bize bu haram, necis ve mekruh gıdaları yediriyormuşlar da haberimiz yokmuş, demek isterdik amma, gerçekte haberimiz var.

Normalinde etin kilosu 40-50 lira arasında satılırken, kıymanın kilosu 30 TL ve altında bir fiyatla satılıyorsa, sucuk ve benzeri etli mamuller bu fiyatların altındaysa, bu işin içinde bir iş olduğunu bilmek için akıllı, ferasetli olmağa gerek yok. Yine “O ki ucuzdur var bir illeti, o ki pahalıdır var bir hikmeti” demek isterdik amma, maalesef bunu da söyleyemeyeceğiz. Çünkü sadece ucuz mamullere değil, pahalı gıdalara da hileler karıştırıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumun önlenmesi için Türkiye genelinde ilgili Bakanlığa, iller bazında da Bakanlığa bağlı İl müdürlüklerine ve Belediyelere önemli görevler düşmektedir. Gıda satışı yapan tüm marketlerin, iş yerlerinin sürekli olarak denetlenmeleri, numuneler alınarak sık-sık tahlil edilmeleri halkın sağlığı açısından zorunludur. Yapılacak denetimlerde, verilecek para cezası yanında, hapis cezasının mutlaka olması, hileli imalat yaptıkları tespit edilenlerle, bu hileli mamulatları satanların teşhir edilmeleri şarttır.

Gıda terörü bütün milletin sağlığını yakından ilgilendirmektedir. Bu millete domuz eti, at ve eşek eti yedirenler mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalı, yasalarda ön görülen cezaların arttırılması için gerekli çalışmalara bir an evvel başlanmalıdır.