Gözleri ışıl-ışıl parlayan bir Hazine ve Maliye Bakanımız var. Adı da kendisi gibi mübarek. NUREDDİN NEBATİ. (Nureddin) DİNİN NURU anlamına gelir. NEBATİ ise bitki-ot anlamındadır. Zat-ı muhterem DOLARI 3,5 ay gibi kısa bir süre içinde 8 TL’den 18 TL’ye çıkarmak maharetini gösterdikten sonra, bir gece içinde 11 TL’ye indirmesiyle ilgili konuşurken, (GÖZLERİME BAKIN NASIL IŞIL-IŞIL PARLIYORLAR) demişti ya! Televizyon ekranlarından izlerken, gerçekten de gözlerinin pırıl-pırıl parladığını farkettim. Sanki VELFECRİ OKUYORLAR GİBİYDİ. O gözlerde, 7 milyar dolarlık bir pırıltı vardı. Bu 7 milyar dolar dul Ayşe Teyzenin kefen parası için biriktirdiği, Türk Lirasının ani yükselişine karşı endişeye düşerek dolara çevirdiği KEFEN PARASIYDI. Mehmet Amca’nın, oğluna bir iş yeri kurmak umuduyla dişinden-tırnağından arttırarak, bir köşeye koyduğu, tıpkı Ayşe Teyze gibi, TL’nin süratle değer kaybetmesinden endişelenerek dolara çevirdiği 5-10 yıllık birikimiydi. Ali Dayının, askerden gelecek çocuğunu evlendirmek umuduyla yarı aç, yarı tok kalmak pahasına biriktirdiği tüm varlığıydı. Emekli Hasan Efendi, emekli ikramiyesini ev alırım, kiradan kurtulurum umuduyla bankaya yatırmış, TL’nin eridiğini görünce parasının değerini korumak için o da dolara çevirmişti. Bu ve buna benzer örnekler çok. Hani “bir dokun bin âh dinle kâse-i fağfûrdan” denildiği gibi…
Hazine ve Maliye Bakanının gözleri pırıl-pırıldı. Çünkü bütün bu yoksulların, garip, gurebanın, yarı aç, yarı tokların dolara çevirdikleri 7 milyar dolarlarını bir gece içinde yüzde 40 değer kaybına uğratarak, yandaşlara peşkeş çekmişti. Değişmez kural olan paranın, zenginlere gitmesinin ortamını hazırlamıştı. Yandaşları, bir gece içinde vurdukları 7 milyar dolarlık vurgundan mutluydular. 20 Aralık 2021 günü dolarlarını 18 TL’den sattıklarında, ertesi gün doların 11 TL’ye düşeceğinden haberdar gibiydiler. Çünkü kuşlar onlara bunu duyurmuştu. Nitekim 21 Aralık 2021 günü sabahı 11 liradan dolar alarak servetlerine servetler kattılar. Hazine ve Maliye Bakanının gözleri bundan pırıl-pırıldı. Gerçekten de gözlerinin içi ışıldıyordu. Fakir- fukaranın, garip-gurebanın binbir emek karşılığı birikimlerini BİR GECEDE HİÇ ETMİŞ, YANDAŞLARA PEŞKEŞ ÇEKMİŞTİ. BUNDAN DAHA BÜYÜK MUTLULUK OLUR MUYDU! Şimdiye kadar hangi Bakan böyle üstün bir beceri sergilemiş, BİR GECE İÇİNDE ORTADİREK VATANDAŞLARIN 7 MİLYAR DOLARLIK BİRİKİMLERİNİ PARA BABALARININ LEHİNE HİÇ EDEBİLMİŞTİ.
Servetlerine, servet kattığın zengin yandaşların adına KUTLUYORUZ SAYIN BAKAN!!!
RTÜK’ÜN SANSÜRLERİ 2. ABDULHAMİD’İ ARATMIYOR!
Döneminde yaşayan kimilerinin (Cennetmekân Sultan 2. Abdulhamid Han), kimilerinin (KIZIL SULTAN) olarak vasıflandırdıkları Osmanlı Hanedanlığının 34. Padişahı 2. Abdulhamid’in etrafında fırtınalar kopmaktadır. Birileri neredeyse resmi kurum ve kuruluşlardaki ATATÜRK’ÜN PORTRELERİNİ İNDİRİP, Sultan 2. Abdulhamid Han’ın portrelerini asmak derdinde. Şunu anımsatalım ki, döneminde yaşayanlardan İstiklâl Marşımızın büyük şairi Mehmed Akif Ersoy da 2. Abdulhamid’in şiddetli muarızlarındandır. Hatta bir şiirinde ona lanet okumaktadır.
Sultan 2. Abdulhamid Han’ın bilinen en büyük özelliği SANSÜRCÜ bir Padişah olmasıdır. Benim ortaokul sıralarında okuduğum yıllarda Türkçe Kitabında (SANSÜR NE İDİ) başlıklı Sultan 2. Abdulhamid Han’ın sansürcü zihniyetini anlatan bir makale vardı. Şu anda, o parçanın yazarını anımsamıyorum, ama böyle bir makalenin varlığını kesin olarak anımsıyorum. Makalede, Sultan Abdulhamid döneminde uygulanan sansürlerden, jurnalcilikten ve saray hafiyelerinden bahsedilmekteydi.
İş bu Sultan 2. Abdulhamid bugün neden böyle kıymete bindi, sebebini bilenler bilir. Öyle ki, televizyonda yayınlanan dizilerle ne kadar mübarek bir Padişah, bir Halife olduğundan, İmparatorluğu yönettiği 33 yıl zarfında Osmanlı İmparatorluğunun bir karış toprak kaybı yaşamadığından dem vurmaktadır. Oysa tarih kitapları bunun tam aksini yazmaktadır. Sultan 2. Abdulhamid zamanında Osmanlı İmparatorluğunun kaybettiği topraklar yaklaşık 1,5 milyon kilometrekaredir. Tunus, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ, Romanya Sultan 2. Abdulhamid zamanında yitirilen Osmanlı topraklarıdır.
2.Sultan Abdülhamid, 1876-1909 tarihleri arasında tam 33 yıl gibi uzun bir süre padişahlık yapmıştır. Kızı Ayşe Sultan’a göre, babası II. Abdülhamid’in 13 eşi olmuştur. Kabul gören diğer kaynaklara göre ise, bu sayı 16’dır. Sultan Abdülhamit 10 Şubat 1918 tarihinde vefat etmiştir.
Evet, önce meşrutiyet ilân ederek sözde hürriyet getireceğini vaat eden, ilk fırsatta meclisi dağıtarak, mutlakıyet rejimini güçlendiren ve gizli hafiyelerle JURNALİST BİR REJİM TESİS EDEN Sultan 2. Abdulhamid işte budur.
TRT’nin yönetiminin başında olan ve adına kısaca RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) denilen bir kurum vardır. Bu kurumun yetkililerinin sözün tam anlamıyla SULTAN 2. ABDULHAMİD’İN yolunda olduklarından şek, şüphe yok! Özellikle muhalif olarak bilinen Televizyon kanallarına öylesine cezalar yağdırıyorlar ki, amaçları galiba SULTAN ABDULHAMİD HAN’A RAHMET OKUTMAKTIR! Amaçları buysa, gerçekten de istedikleri oluyor, uyguladıkları sansürler karşısında SULTAN 2. ABDULHAMİD’İN SANSÜRLERİ BİLE GÖLGEDE KALIYOR. EN ÇOK CEZA GÖREN TELEVİZYON KANALLARI İSE TELE 1 VE HALK TV GİBİ MUHALİF KANALLAR.
SANSÜRCÜ ZİHNİYETİYLE SULTAN 2. ABDULHAMİD HAN’A RAHMET OKUTAN RTÜK’Ü KUTLUYORUZ!!!
TAŞLAMALAR
MALİYE BAKANININ
GÖZLERİ PIRIL-PIRIL
PARLADIYSA BİL YEDİ
MİLYAR DOLARDAN HASIL
YEDİ MİLYAR DOLARI
ORTADİREKTEN ALDI
ZENGİN YANDAŞLARININ
SERVETLERİNE KATTI
ELBETTE Kİ GÖZLERİ
PIRIL-PIRIL OLACAK
AMA GÜNÜ GELİNCE
HESABI SORULACAK
FAKİRİ DAHA FAKİR
ZENGİNİ DAHA ZENGİN
ETMEKTİR AMAÇLARI
İZAHI BUDUR BİLİN
BİR TEK GECE İÇİNDE
NASIL YÜZDE KIRK DEĞER
KAYBETMİŞ OLSUN DOLAR
BİR OYUN YOKSA EĞER
AYŞE KADININ KEFEN
PARASINA ÇÖKTÜLER
BELEDİYE KALDIRSIN
ÖLÜSÜNÜ DEDİLER
YOKSULLARDAN ALARAK
ZENGİNE VERMEK BUDUR
MERKEZ BANKASI NEDEN
OYUNA ALET OLUR