Vatandaşlarımızın büyük bir kesiminde en önemli beklenti, içinde bulundukları mağduriyetlerin bir an önce giderilmesine yönelik önlemlerin alınarak yaşama geçirilmesidir ve dillendirdikleri yakınmalar, umduklarını bulmadıkları gerçeğini yansıtmakta…
Bazı örnekler vermek isterim bu konuda… “Ülkemizin her noktasında deprem riski taşıdığı bilindiğine göre, böyle bir doğal aft yaşandığında depreme dayanıklı olmayan binalarda çok sayıda ölümlerin yaşanmasına yönelik tedbirler alınması, her hizmetten daha önemlidir. Çünkü; deprem afetlerinde çok sayıda ölenler olması nedeni, binaların depreme dayanıklı olmamasıdır. O halde, depreme dayanıklı olmayan binaları dayanıklı hale getirmeyi öncelikli olarak hedeflemek gerekmez mi?..”
Bir başka örnek; “İnsan sağlığı çok önemli.. Son yıllarda yurdun her yerinde özel hastaneler ve benzer sağlık kurumları yaygınlaştığı halde sıkıntılarımız daha da artmış bulunuyor… Anayasamız, vatandaş sağlığının teminat altına alınmasını öngörüyorsa da söz konusu teminat; olması gerektiği gibi yerine getirilmemektedir… Bazı hastalıkların, ya da meydana gelen kazalarda yaşanan sakatlıkların tedavisi için para ödenmemesi, önemli bir sıkıntıdır. Trafik kazası geçiren birinin ayağına protez takılması gerektiğinde bu protez parası kendisine verilmediğine göre parası yoksa, ne yapsın o vatandaşımız?.. Avrupa ülkelerinin çoğunda sağlık sitemi rayına oturtulmuş olduğundan bu tür sıkıtılar söz konusu değildir. Ülkeyi yönetme şansı bulanların devlet adına halkın sağlığını teminat altına almayı öngören Anayasa hükmünü gerektiği şekilde yerine getirmedikleri, acı da olsa bir gerçektir…”
Ve bir örnek daha; “İnsanca yaşayabilme koşullarına sahip olmak, ülkemizde yaşayan her vatandaşın en tabii hakkıdır… Peki, bu çok önemli konuda gereken duyarlılığın gösterildiği söylenebilir mi?.. Çok sayıda işsiz ile yaşam koşullarına ayak uydurmada zorlanan dar gelirli vatandaşlarımız, bulundukları mağduriyetten nasıl ve ne zaman kurtulmuş olabileceklerini bilemiyor olmanın acısı içinde kıvranıyorlar… Milli gelir dağılımında adaletsizlik vardır ve vergilerin ağır yükü dar gelirlilerin sırtındadır… Ücret dengesizliği, insanca yaşam koşullarına kavuşma beklentisine sekte vuran en önemli faktördür ve bu alandaki mağduriyeti gidermeye yönelik önlemler halen de hedeflenmiş değildir…”
Halkımızın öncelikli beklentilerinden en önemli olanlarını aktarmaya çalıştım yakınmalarına tercüman olaraktan… Çekilen sıkıntılar bağlamında aktardığım üç örnek; önemli mağduriyetlerin giderilmesi beklentisinin umursanmadığını belgelemektedir maalesef… İnsanı canından edecek mağduriyetlerle kendisini insanca yaşam koşullarından mahrum eden olumsuzluklar giderilmedikçe gerçekleştirilen diğer tüm hizmetler, yok hükmünde görülecektir ve bu konuda yapılmakta olan değerlendirmelerin yaygınlaştığının altını çizerek, dikkatini çekmek istedim etkili ve yetkililerin!…
YORUMLAR