Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Salih ARITÜRK
Yusuf Salih ARITÜRK

HALKIN, ŞAKA YAPACAK HALİ YOK!..

Yarın 1 Nisan ve eski yıllarda bu tarihte yoğun şekilde şakaları kucaklayan geleneğin de yok olmaya yüz tuttuğunu düşündüğümden, nedenini öğrenmeye çalıştım.. Kendileriyle sohbet ettiğim değerli hemşerilerimiz üç aşağı, beş yukarı aynı anlama gelen ifadelerini, uzun yıllar bizlere seçim meydanlarında vaat edilen huzur ve refaha kavuşma umutlarımızda sürekli olarak hüsrana uğradık.. Birçok vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve ülkemiz ekonomisine büyük zarar veren insanlık dışı terörün 40 yılı aşkın zamandır ülkemiz gündeminde kalması büyük bir talihsizlik oldu.. Neyse ki, şimdi terörle mücadele kararlılığı içine girilmiş ve neredeyse yok edilme noktasına gelinmiş bulunuyor.. İşsizlik milyonlarca insanımızın en önemli sorunu olarak devam ederken, bu insanlarımızın geçinmek için ne yaptıkları gereğince önemsenmiyor.. Milli gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle de milyonlarca insanımız, insanca yaşam koşullarından mahrum bırakılıyor ve liramızın büyük değer kaybına uğraması, satın alma güçlerini Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş bir şekilde azaltmıştır.. Daha nice sayısız sorunlar ile boğuşurken, şaka yapacak bir durumumuz kalmamış ve artık geçmiş yıllarda olduğu gibi 1 Nisan şakası yapma geleneği sonlanmıştır diye dile getiriyorlar.

İsmet İnönü’nün savaşlarda düşmanı aldattığı tarihi de simgelediği için geçmiş yıllarda ülkemizin her yerinde yoğun şekilde şakalara  sahne olan 1 Nisan geleneğinin de yok olmaya yüz tuttuğunu belirtirken, birçok Hristiyan toplumunda “hile günü” olarak kutlandığını ayrıca vurgulamak isterim.. “15. yüzyılın sonlarında İspanya’daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini ele geçirmek isteyen haçlı ordusunun komutanı, çetin kış şartlarının sonuç almayı geciktireceğini anlayınca 31 Mart günü akşamı bir elinde Kur’an, diğer elinde İncil ile gittiği kalenin önünde içerdekilere seslenerek, eğer kaleden çıkarak teslim olursanız size zarar vermeyeceğim diye söz verir.. Çok zor durumda olan kaledekiler bu söz üzerine canlarını kurtarmak için bu çağrıya uyarlar ve ertesi gün, yani 1 Nisan’da teslim olanların öldürülmeleri talimatı verilir.. Verdiği söz kendisine hatırlatılınca da, verdiğim söz dün akşam içindi, bugünü kapsamıyor diye yanıt verir.

Anlaşılacağı gibi 1 Nisan tarihi, 15. yüzyılın sonlarından itibaren Hristiyanlarca “hile günü” olarak kabul edilmiş ve Türkiye’mizde ise İnönü zaferleri vesilesiyle “düşmanın aldatıldığı” anlamında değişik şakalara sahne olmaktaydı ama bizdeki gelenek tamamen yok olma noktasına gelmiş bulunuyor.. Hristiyan alemi ise, herhâlde “hile günlerini” kutlamayı sürdürüyorlardır diye düşünüyorum.

Türkiye olarak, “düşmanın aldatıldığı gün” olarak uzun yıllar şakaları kucaklayan 1 Nisan geleneği, halkımızın içine girdiği koşullar nedeniyle bitme noktasına gelmiş ve bu koşulların ne zaman iyileştirileceği noktasında bir tahmin yapmak ise kesinlikle mümkün değil gibi görünüyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER