Siirt hava limanımızın ilk hizmete girdiğinde 90 kişilik uçaklarla gerçekleştirilen seferlerin, gösterilen ilgi sonucu kısa zamanda günlüğe dönüştürüldüğünü benim gibi anımsayanlar vardır mutlaka… Daha sonra hava alanımız “Riskli” olduğu gerekçesiyle 4 yıl trafiğe kapatıldı bilindiği gibi…
Hemşerilerimiz hava alanının kapatılmasına tepki gösteriyorlardı ama “Açılması imkansız, böyle bir hava alanının açmak cinayet olur… Yeni bir hava alanına elverişli olacak yer arayışı içindeyiz” diyorlardı ilimizin sorunlarına eğilmekle yükümlü olanlar… Tepkiler devam ederken hava alanımızın yeniden trafiğe açılacağı ifade edildi ve bu müjdenin anons edilmesini müteakip dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Hava alanımızın mimarı eski Valilerimizden AK Parti Isparta milletvekili Atilla Koç ile Siirt milletvekillerinin iştirak ettiği görkemli açılış törenine; tekrardan uçak seferlerine kavuşmanın sevincini yaşayan binlerce hemşerimiz katılarak izhar etmişlerdi duygularını… Binalı Yıldırım’ın törende yaptığı konuşmasında; “Uçağınıza sahip çıkın!..” ifadesine de yer vermesi, birçok hemşerim tarafından; “Demek ki hava alanımızın trafiğe kapatılmış olması nedenlerinden biri; yolcu potansiyeli yetersizliği diye gösterilmişti…:” diye yorumlamıştı haliyle… Oysa, yolcu potansiyelimiz vardı ve ful gidiyor, ful dönüyordu sefer düzenleyen uçaklar… Yolcuların %95’i yarı fiyatla uçuş yapma şansına kavuşturulmuşlardı ve geriye kalanlar da hasta raporu alarak yararlanma hedefini güdüyorlardı yarı fiyata uçma uygulamasından…
Hava alanımızın yeniden trafiğe açılması, riskli olduğu iddialarını geçersiz kılmıştı ve “Risklidir” diye iddia edenlere, riskli idiyse niye açılmasına müsaade edildi sorusunu yöneltmede ne kadar olduğumuz da, 4 yıl sonra kavuşmuş oldu gün ışığına… Alanın kısa olduğu belirtilen pisti bir karış bile uzatılmadığı halde 90 kişilik uçaklar seferlerini pas geçmeden yerine getirebiliyordu ve kimi zaman daha büyük uçakların hava alanımıza indiği bilindiğinden, bir anlam verilemiyordu bu önemli hizmetten 4 yıl mahrum edilişimize…
Özetle; Yeterliydi yolcu potansiyelimiz…/Hava alanının riskli olduğu iddiaları gerçek olsaydı, hizmete açılmasına izin verenler sorgulanmalıydı elbet…/Zaman zaman 90 yolcu kapasiteli küçük uçaklardan çok daha büyük uçakların hava alanına nasıl inebildiklerini açıklama gereğini duymadı kimseler…/Alan pistinin birkaç kez uzatılmasından ve uçak seferlerine görkemli bir törenle yeniden start verilmesinden sonra defalarca trafiğe kapalı duruma giren hava alanımıza büyük uçakların kolayca inmesini sağlayacak bir çalışmanın gerçekleşeceği müjdesi verildiği ve büyük paralara mal olan bu çalışmanın bitirilmesini müteakip yeniden seferlerin icrasına başlanmasına rağmen hava alanımızda halen sıkıntılar yaşanıyor olmasını anlamıyor hemşerilerim ve bu konuda tepkililer haklı olarak…
Günümüz teknolojisinde, pilotların görüşünü engellendiği dile getirilen tepenin yüksekliğini gerektiği kadar aşağılara çekmek mümkündür kanımca da… Bunun imkansız olduğu iddialarını bir kenara iterek, “Bundan sonra hava alanında daha büyük uçaklar sefer düzenleyebilecek…” müjdesini verenlerden kamu oyumuzun bir açıklama beklediğini vurgulamakla yetineceğim sadece…
YORUMLAR