HER ALANDAKİ İHTİYAÇLARIMIZI BÜNYEMİZDE ÜRETMELİYİZ!..

Bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden en önemlisi, her alandaki ihtiyaçlarını mümkün mertebe kendi bünyesinde üretme şansını bulmuş olmasıdır kanımca ve bu tespit doğrultusunda, savunma sanayindeki ihtiyaç kalemlerinin büyük önem taşıdığını söylemek yanlış olmaz elbet…

S-400 füzelerini Rusya’dan satın almamız nedeniyle bizlere kinlenen ABD yönetiminin ülkemize yönelik yaptırımları, savunma araç gereçlerimizi kendi bünyemizde üretmek gerektiğinin ne kadar büyük önem taşıdığı gerçeğini bir kez daha sermiş oldu gözler önüne…

Bütçe görüşmeleri esnasında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ABD yönetimi tarafından ülkemize yönelik onayladığı yaptırımlarla ilgili tepkisinde; “S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve  üretime daha motive edeceğini bilmelidir…” ifadelerini seslendirmesi, daha önceki yazılarımda sık sık vurguladığım; keşke ne Rusya’nın S-400’lerine, ne de ABD’nin F-35’lerine muhtaç olmasaydık söylemimi anımsattığından, tekrar eğilme gereğini duydum konuya… İhtiyaçlarımızın büyük bölümünü kendimiz üretebilirsek, başka ülkelerden ithal etmek mecburiyetinde kalmayız ve bağımlı olma durumumuz söz konusu olmaktan çıkar haliyle… Bunu ifade ederken de, bir zamanlar tarım sektörü sayesinde dünyanın kendi kendine yeterli olan 7 ülkeden biri olmamıza rağmen, son yıllarda başta Buğday olmak üzere birçok tarımsal ürünü daha dış ülkelerden ithal etmek zorunda kaldığımız gerçeğini de anımsadığımdan üzüldüm ve çok elverişli olan tarım potansiyelimizi geliştirememişken diğer önemli sektörlerde nasıl başarılı olabiliriz diye düşünmeden edemedim doğrusu…

Tarım sektörü, dünya ülkeleri için en önemli sektörlerden biridir ve yakın bir gelecekte bu sektörden elde edilen ürünlerin petrolden bile daha kıymetli olacağına muhakkak gözüyle bakılırken, çok elverişli tarım potansiyeline sahip ülkemiz, bu elverişliliği değerlendirememiştir maalesef… Başka ülkelerden tarımsal ürünler ithal etme zorunluluğumuz ortadan kaldırılmadıkça da önemli sektöre sahip çıkıldığı ifadelerine itibar etmek söz konusu olmayacaktır haklı olarak…

Savunma araç ve gereçlerine gelince, bir kez daha keşke ne Rusya’nın S-400’lerine, ne de ABD’nin F-35’lerine muhtaç olmasaydık derken, ABD yaptırımlarından ders çıkarılarak yerli tasarım ve üretime daha çok motive olmamız noktasında azami duyarlılığın gösterilmesini temenni ediyorum ayrıca… Savunma araçlarını dış ülkelerden karşılama mecburiyetinden kurtulmanın başkaca bir yolu yoktur ve “Siz vermezseniz biz yaparız…” imasında bulunmak yerine “Bizler üreteceğiz”  kararlılığı içine girmeliyiz artık!..