2020 yılı mali bütçesi üzerinde TBMM’nde görüşmeler devam ediyor. Doğrusunu isterseniz, görüşmeler sözün tam anlamıyla şova dönüştürülmekte. Ama yine de iyi oluyor. Bütçe görüşmelerini canlı yayından izlerken, büyük ölçüde stres atmaktayız. (Güleriz ağlanacak halimize) deyiminde olduğu gibi, zaman-zaman kahkahalarla güldüğümüz bile olmakta!
Acı hakikatlerin, esprili bir şekilde anlatılmaları gerçekten de daha dikkat çekici! Özellikle, muhalefet partilerinin sözcülerinin bütçe üzerindeki konuşmalarına kattıkları espriler, hem acı hakikatleri gözler önüne sermekte, hem de gülümsetirken, düşündürmektedir.
2020 yılı bütçesine damgasını vuran konu, bütçeden çok Türkiye’nin gerçekleri.
Milletvekillerinin karşılıklı atışmaları, birbirlerini (yalancı), (sahtekar), (hırsız) diye yaftalamaları! Evet, biz bu muhterem zevatların bütün dediklerine inanmak durumdayız. Sonuç itibarıyla seçilmiş insanlar! Elbette, birbirlerini haksız yere itham edecek değiller!
Bu arada, bir espri katarak Nasrettin Hoca’ya ait bir anekdotla yazımızı noktalayalım.
Nasrettin Hoca merhumun evine giden bir komşusu dert yanarak, diğer komşusundan şikayetçi olmuş.
Nasrettin Hoca, komşusu her ne demişse:
-Haklısın! diye cevap vermekle yetinmiş. O gitmiş, gidenin şikayetçi olduğu komşu gelmiş. O da, kendi açısından olayları anlatarak, diğer komşusunu şikayet etmiş. Nasrettin Hoca ona da, her ne dediyse:
-Haklısın! demiş.
Komşusu evden gidince, olup bitenleri kapının arkasından dinlemekte olan, Hanımı Hoca’ya sitem ederek:
-Hoca, her iki komşuya da (haklısın!) dedin. Nasıl olur da, aynı davada ikisi de haklı olurlar! diye soracak olmuş.
Hoca, karısına da aynı cevabı vermiş:
-Sen de haklısın!
Biz de, bütçe görüşmelerini izlerken, muhalefet partilerinin de, iktidar partisinin de konuşmacılarına hak verdik. Ne de olsa, onlar birbirlerini bizden iyi tanırlar!!!
YORUMLAR