16 Kasım gününün (Uluslararası HOŞGÖRÜ günü) olarak kutlandığını biliyor muydunuz! İtiraf edeyim ki, ben düne kadar bilmiyordum. Takvim yaprağını incelerken 16 Kasım gününün (Uluslararası HOŞGÖRÜ) günü olarak kutlandığını tesadüfen öğrendim.
Merak eder de takvim yapraklarına bakarsanız, yılın hemen her gününün bir anma, kurtuluş, bayram veya bir başka etkinliğin günü olarak tespit edildiğini görürsünüz.
Bugün ne yazayım diye düşünürken, 16 Kasım gününün “Uluslararası Hoşgörü Günü” olduğunu öğrenince güzel bir konu yakaladığımın farkına vararak HOŞGÖRÜLÜ OLMAK konusunu işlemeye karar verdim. Hoşgörünün bir karşılığı da TOLERANS’TIR. Karşıt fikirlere bile açık olmaktır.
Fransız Filozof Voltaire’in: “Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım” demesi hoşgörünün ne anlama geldiğinin çarpıcı bir ifadesi olsa gerek.
Aslında hoşgörüyü Voltaire’de ve ecnebi filozoflarda aramamızın gereği de yoktur. Hazret-i Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bayram-ı Veli’nin, Ahmet Yesevi’nin ve benzeri mutasavvıfların hoşgörüyle ilgili öyle hikmetli sözleri var ki!
Hazret-i Mevlana’nın: (Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan yine gel) buyruğu, hoşgörünün sınırsızlığının delili değil mi!
Yunus Emre’nin (Yaratılanı sev yaratandan ötürü), (Dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek), (Biz kimseye kin tutmayız, kamu âlem birdir bize) sözlerinin anlamını bilsek.
Ahmet Yesevi’nin: (Kâfir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma. Kalb kırmak, Allahü tealayı incitmek demektir.) sözündeki gerçeği kavrasak!
Hacı Bayram-ı Veli’nin (İncinsen de incitme), (Hiçbir insanı ve milleti ayıplama) mesajlarına kulak versek!
Hele,Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) hoşgörüyle ilgili o kadar çok hikmetli hâdis-i şerifleri var ki, yazmağa kalkışırsak sayfalar yetmez! Bunlardan sadece birini teberrüken sunarak yazımızı noktalayalım:
(Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle.)
Dileriz ki okuyucularımız da yazılarımızdaki hatalardan, noksanlardan, yanlışlardan ve zaman-zaman yaptığımız HAKLI-HAKSIZ, DOĞRU-YANLIŞ tenkitlerimizden dolayı bizi HOŞGÖRÜRLER!
Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için özellikle vurgulayalım. Zulme razı olmak, hoşgörü değildir.
İncil’de “Kötülük yapana karşı koyma; sağ yanağına vurana öbür yanağını da çevir” diye yazılıdır.Ancak, İncil’in tahrif edildiğini unutmayalım!