23 Nisan 2025 Çarşamba günü İstanbul’da ilki saat 12:51’de 6.2 şiddetinde meydana gelen ve 300 kadar artçıların yaşandığı deprem ister istemez bize yakın bir geçmişte yaşyanan ve 55 insanımızın can verdikleri depremi anımsattı. 23 Nisan 2025’te yaşanan İstanbul merkezli depremde Allah’a şükürler olsun ölenler yok. Can havliyle balkonlardan, pencerelerden atlayarak hafif şekilde yaralananlar var.
Anımsayalım, 6 Şubat 2023 günü Türkiye’mizde (ASRIN FELAKETİ) olarak tanımlanan büyük bir DEPREM yaşanmıştı. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan depremin büyüklüğü 7,6 olarak kaydedilmiş, fay hattının kırılmasından sonra enerjinin bir kısmı dalgalanmalarla artçı depremlere yol açmıştı. Depremin ilk günü 4 bin civarında artçı deprem yaşanmışken devam eden zaman diliminde 50 binin üzerinde artçı deprem kaydedildiği belirtilmekte.
Deprem, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkımlara yol açmış Siirt dahil, çevre illerde de hissedilmişti.
6 Şubat depremleriyle ilgili resmi açıklamalarda, 53 bin 537 vatandaşımızın yaşamlarını yitirdikleri 107 bin 213 vatandaşımızın da yaralandıkları belirtilmişse de ölenlerin ve yaralananların sayılarının belirtilen rakamların çok üstünde olduğu iddiaları var.
Depremlerden etkilenen 11 şehirde yapılan hasar tespit çalışmalarına göre 680 bini konut, 170 bini iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelmişti. Asrın afetinin ortalama maliyetinin 110 milyar dolar olarak hesaplandığı belirtilmekte.
6 Şubat depreminin ardından 2 yılı aşkın süre geçti. Depremzedelerin büyük çoğunluğu hâlâ konteynırlarda ve çadırlarda yaşamlarını sürdürmeğe çalışıyorlar. “İnşaallahlı, maşaallahlı” söylentilere göre 2025 yılının sonuna kadar açıkta kalan depremzede kalmayacakmış!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bölgede yürütülen imar ve inşa çalışmalarının devam ettiği belirtilmekte.
Depremin ilk haftasında, askeri birlikleri arama kurtarma çalışmalarına katılmaları için bölgeye sevk etmeyerek ölümlerin artmasına yol açıldığı bir gerçektir. Depremin yaşandığı ilk üç günde depremzedelere çadır ve sıcak çorba dağıtamayan yetkililer ve etkililerin bu basiretsizliklerine karşılık, Türkiye’nin dört bir yanından gönüllü kuruluşlar, deprem bölgesine ulaşmış, hatta, KIZILAY’DAN ÇADIR SATIN ALARAK, depremzedelerin hizmetlerine sunmuşlardı.
Daha sonra deprem yerine ulaşan TV ekiplerinin yayınlarında “KİMSE YOK MU” seslenişleriyle harabelere dönüşmüş olan binaların enkazları üzerinde yapılan çağrılar hâlâ kulaklarımızı tırmalıyor.
Depremin ilk haftalarında ve sonrasında açılan yardım kampanyalarında önemli miktarda para toplandığı belirtilmekle birlikte, toplanan paranın ne şekilde değerlendirildiği konusunda kamuoyunun yeterli bilgiye sahip olmadığı da bir gerçektir.
Aradan koca iki yıl geçti. Üçüncü yıla girildi. Depremzede vatandaşlarımızın sorunlarının henüz onda biri bile çözümlenebilmiş değil. Bu arada, çok sayıda depremzedenin, yurdun dört bir yanına göç ettikleri de bilinen bir gerçek. Gayri resmi bilgilere göre, deprem bölgesinden diğer bölgelere göç eden depremzedelerin sayıları 5 milyona yakındır.
Evet, 2023 yılının 6 Şubat günü Türkiye’de 11 ili kapsayan büyük bir deprem felaketi yaşanmıştı. Maalesef, aradan geçen koca iki yıllık süreye rağmen, henüz depremzedelerin hiçbir sorununun çözüldüğü iddia edilemez.
Aradan koca iki yılı aşkın zaman geçtikten ve deprem felaketinin üçüncü yılına girilmişken, DEPREMZEDE YURTTAŞLARIMIZ ADINA BİZ (DEPREMZEDELERİN SORUNLARINA ÇARE OLACAK KİMSE YOK MU) DİYE SESLENİRKEN, İBRET ALINSA, TARİH TEKERRÜR ETMEZ DİYEREK İSTANBUL’ MERKEZLİ YAŞANAN DEPREMDEN SONRA MUHTEMEL DEPREMLERLE İLGİLİ GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMALARI KONUSUNDA İLGİLİLERE UYARI GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRİYORUZ…