Yine sonbahar geldi, yine hüzün mevsimi misali ve yine yeni bir yılın ilk il koordinasyon kurulunda bir önceki yılın genel bir değerlendirilmesi yapıldı. Ve yine içimizi bir burukluk ve bir üzüntü kapladı. Çünkü yine bir önceki yılın yatırımları tamamlanamamıştı. Yani yatırım fakiri bir memlekete ister hasbelkader isterse birilerinin çabaları ile gelen yatırımlar, görevini layıkıyla yerine getirmeyen bazı kendini bilmezlerin tutumu yüzünden gerçekleştirilemedi.
Hem de öyle az buz bir oranda değil. Toplantıya başkanlık eden Vali Vekili Zihni Yıldızhan, teamüllere aykırı olarak yatırımların fiziki gerçekleştirme oranlarını vermedi, ancak nakdi gerçekleşme oranlarını verdi. Yatırımların nakdi gerçekleşme oranı geçen yıl ancak %76 olmuş. Yatırım ödeneklerinin % 24’ü henüz harcanmamış. Yani bir başka ifadeyle bu memleketin ekonomisine katkı yapması, esnaf ve tüccarına rahat bir nefes aldırması, vatandaşa hizmet olması için gönderilen her 4 liradan 1 lirası harcanmamış.
Yatırımlara proje bazında baktığımızda da durum değişmiyor. Yıl içinde uygulanan 276 projeden ancak 176’sı tamamlanabilmiş. 73’ünün projesi devam ediyor. Bunlardan bazılarının uzun süreli olması ve bir yıl içerisinde tamamlanamaması doğaldır. Fakat üzerinde durulması gereken yatırımlar henüz ihale aşamasında olanlar ile hiç başlanamayanlardır. Bu yatırımların 16 tanesi yeni ihaleye çıkarılıyor. 11 adet yatırım projesine de çeşitli nedenlerden dolayı henüz başlanamamış.
Doğrusu merak ediyorum; sır gibi saklanan bu nedenler nelerdir? Mevzuat açısından belki bazılarına kılıf bulunmuş olabilir, ancak kamuoyu vicdanında bu nedenler geçerli midir? Aynı şekilde henüz ihale aşamasında olanların da neden şimdiye kadar gerçekleştirilemediklerinin de sorgulanması gerekiyor. Orada da gecikmeye neden olan mücbir gerekçeler var mı?
Her yıl aynı tablo ile karşılaşıyoruz. Açın geçen yılın ilk il koordinasyon toplantısının ardından yazdıklarımı okuyun, aynı düşünceleri, aynı sitemleri görürsünüz. Üstelik her toplantıda dönemin valilerinin ısrarlı uyarılarına rağmen tablo değişmiyor. Yatırımcı kurum ve kuruluşların yöneticileri yine bildiklerini okuyorlar.
Olan bu memlekete oluyor, bu memleketin insanlarına oluyor.