31 Aralık 2019 tarihi itibarıyla Genel Sağlık Sigortası primlerini yatıramayanlar, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren kamu hastanelerinden (Kamu üniversiteleri dahil) hizmet alamama tehlikesiyle karşı karşıyalar ve bu çok önemli konuda nasıl bir çözüm üretileceğinden söz edilemiyor maalesef…
GSS prim borçlarının faizleri silinerek yeniden 12-18 ay taksitlendirilmesine imkan tanınmasına rağmen milyonlarca yurttaşımızın borçlarını taksitlendiremedikleri yapılan açıklamalarla gün ışığına kavuştuğundan sayıları yaklaşık 5 milyon olarak ifade edilenlerin, yapılandırmayı neden gerçekleştirmedikleri sorusuna yanıt aramak gerekir kanımca…
İlimizde de GSS borçlarını yapılandırmayanlar var ve bunlardan bazılarının nabzını tutmaya çalıştığımda “İmkansızlıktan” oldu aldığım yanıt… Sağlığın her şeyden önemli olduğu gerçeğine baktığımda 2 yıl içinde 3 kez ertelenip yapılandırılmasına şans tanındığı halde bu şansı kullanmama nedeninin; ifade edildiği gibi imkansızlık olduğuna hükmediyor ve milyonlarca vatandaşımızı ilgilendiren önemli konuya çözüm üretilmesi gerektiğinin kaçınılmazlık arz ettiğini düşünüyorum başkaları gibi…
Anayasamız vatandaş sağlığının teminat altına alınması öngörüyorsa da kimi zaman bu teminata gölge düşüren durumlarla karşı karşıya kalınmakta… İmkansızlıklar yüzünden GSS primini ödeyemedikleri için sağlık hizmeti alınamayacak olması, anayasamızın emriyle örtüşmeyen tutumlardan biridir sadece… Yaklaşık 5 milyon insanımız, imkanları elverseydi kendilerine tanınan borçlarını taksitlendirme şansını kullanacaklardı mutlaka ve bu gerçek dikkate alınmalı!…
Son yıllarda hastaneler ve diğer sağlık kurumlarının sayısında meydana gelen artış, vatandaş sağlığının teminat alınması şeklindeki Anayasal hükmün yerine getirilmesini sağlamaktan uzaktır ve bu gerçeğe bazı örnekler göstermek gerekirse; trafik kazası geçiren herhangi bir vatandaşımız için proteze ihtiyaç görüldüğü halde protez parasının ödenmemesi, ya da TV kanallarında zaman zaman tanık olduğumuz; tedavi için gereken paraya sahip olmayanların başkalarından maddi şefaat beklentileri…
Oysa bazı ülkelerde vatandaşların her türlü tedavi giderlerini devlet karşılamaktadır ve böyle olması gerekir aslında… Avrupa ülkelerinde de vatandaş sağlığına her şeyden daha çok önem veriliyor ve o ülkelerde ikamet edenlerin, başkalarının maddi merhametlerine sığınmaları söz konusu değil…
Kanuni Sultan Süleyman’ın 46 yıllık hükümdarlıktan sonra hasta yatağında dile getirdiği; “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözüne bizim daha çok önem vermemiz gerekiyor ama yerine getirmiyoruz bu gerekliliği… Anayasamız da vatandaş sağlığının teminat altına alınmasını emrediyorsa da, parası olmayanın sağlık hizmetlerinden yararlanma şansı olmayacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız ve bu durum üzücü olduğu kadar düşündürücüdür aynı zamanda… Ülkemiz vatandaşlarının sağlık hizmetlerinin tümünden bedava istifade etmelerine imkan tanınmazken, başka vatandaşlara böyle bir hakkın tanınması ise, tepkilere yol açmakta!..
5 milyon insanımıza “Borcunu ödemiyorsan, sana sağlık hizmeti yok” denilmemeli derken, mutlaka bir çözüm üretilmesi gerektiğini vurguluyorum önemli konuda!.