Nöbetçi Eczaneler
Evet, son ve en mükemmel din olan İslamiyet başkalarının özel hayatlarını araştırmayı, onları tarassut etmeyi en büyük günahlardan sayar. Böyle bir konuyu yazmak neden gerekti denilirse, cevabını hemen verelim. Çünkü bu ülkede herkes birbirini izliyor. Birbirinin ayıbını, kusurunu bulmak için çeşitli tuzaklar kuruyor. Gizli kameralarla, telefon konuşmalarının dinlenmesiyle insanların mahremiyetlerine giriliyor. Adına (BÖCEK) denilen vericilerle dinleme yapıyor.
Dinimizin, insanların özel hayatlarının araştırılmasını yasak ettiğini biz kendi kafamıza göre söylemiyoruz. Bunun böyle olduğu Kuran-ı Kerim ayetleriyle, hadis-i şeriflerle ve dört büyük halifenin içtihatlarıyla sabittir.
Yüce Allah (Celle Celelühü) Kuran-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere geldiğinizi fark ettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu, sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız. Orada kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size ‘Geri dönün!’ denilirse hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah yaptığınızı bilir.”
Bir başka ayet-i Kerîme’de de yine mealen: “Ey inananlar! Zandan kaçınınız, zira zannın çoğu günahtır. Bir kimsenin noksanını ve ayıbını araştırmayınız.” buyrulmaktadır.
Görüldüğü gibi İslam dini insanların noksanlarının araştırılmasını, hatalarından bahsedilmesini, gizliden gizliye şahsî hayatındaki sırlara vâkıf olmaya çalışılmasını yasaklanmıştır. “Tecessüs etmeyin” emrinden amaç “insanların eksikliklerini araştırarak açık delil ve emareler elde ederek zan ve yakîn husule getireceğiz diye casus gibi inceden inceye yoklayıp araştırmayın da zâhiri olanı tutun” demektir. İnsanların haysiyetine dokunan hareketlerden biri de başkalarının ayıplarını araştırmak, onları şurada burada söylemektir. Şeytan, insana kendi kusur ve ayıplarını unutturup bir tarafa bıraktırır, sonra başkasının ayıp ve kusurlarını araştırmaya sevkeder. Başkalarının eksiklerini araştırmaya kalkışmak da ahlâklı insanın işi değildir.
Bakıyoruz ki, dinimizin açık şekilde yasak ettiği bu gibi işleri günümüzde yapanlar (dinleme, gizli kamera çekimi, böcek vs.) sözde Müslüman geçinen bazı kesimler ve cemaatlerdir. Kendilerinden olmayanları tasfiye etmek, hatta gerekirse cezalandırmak amaçlı olarak ve bazen de komplolar kurarak ALLAH’IN YASAKLADIĞI EYLEMLER sergilemektedirler.
Ne diyelim, ALLAH ISLAH ETSİN…
ANEKDOT
Hazret-i Ömer (Allah ondan razı olsun) halife-i müminin olduğu dönemde, bir grubun durumundan şüphe ederek, onları takip eder. Bir eve girdiklerini görür ve onları gözetlemeğe başlar. İşret meclisi kurarlarken içeriye girer ve suçüstü yapar.
Bunun üzerine, içlerinden biri Hazret-i Ömer’e seslenerek:
-Ya Halife-i Müslimin. Biz bir suç işleyecektik, sen üç suç birden işledin. Bizden şüphelenerek tecessüste bulundun. Casus gibi peşimize düştün. Destur almadan mekânımıza girdin.
Der. Konuyla ilgili ayet-i kerimeyi anımsayan ve bu konuda muhatabının haklı olduğuna hükmeden Hazret-i Ömer:
-Ben sizi affediyorum, siz de beni affedin. Helalleşelim, ama bir daha da içki içmeyeceğinize söz verin diyerek tövbe etmelerine vesile olur.
