Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam

İPE UN SERMEK!

Mecliste grubu bulunan veya

Mecliste grubu bulunan veya son genel seçimde Türkiye genelinde yüzde 5 oranında oy sahibi partinin veya partilerin ortak olarak gösterecekleri aday dışında bu şartları taşımayanların cumhurbaşkanlığına aday olabilmeleri için 100 bin imza bulmaları konusundaki düzenleme sözün tam anlamıyla (ipe un sermek) deyimiyle yorumlanabilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan 4 siyasi parti vardı. CHP’den sağlanan transferle İYİ Parti de grup kurunca, gruba dayalı aday gösterebilecek siyasi partilerin sayısı 5 oldu. Mevcut durumda AKP, CHP, HDP, MHP ve İYİ parti birer cumhurbaşkanı adayı önerebilecekler. Seçimlere katılmak hakkına sahip diğer tüm siyasi partiler bir araya gelseler dahi, oylarının toplamı yüzde 5’e ulaşmadığı için aday göstermek hakkına sahip olamıyorlar. Bu durumda, şahıs olarak aday olmak işi kalıyor. Bunun için de aday olacak kişinin 100 bin imza toplaması gerekmektedir. Ancak, bu imza toplama işi, zaman-zaman caddelerde, sokaklarda gördüğümüz gibi, açılan bir masa üzerinde gelen-geçen vatandaşlardan imza toplamak şeklinde olmayacak. Seçmen kimliğini haiz vatandaşlar, bağlı bulundukları ilçe seçim kurullarına giderek, imza verecekler. Bunu yaparlarken de kimliklerini belirten geçerli bir belge ile ikametgâh belgelerini sunacaklar.

Şimdi, seçmenler olarak düşünelim. Seçim gününde oy vermek için sandık başına gitmeğe bile üşenirken, ikametgâh belgesi çıkarıp, bağlı olduğumuz seçim kuruluna giderek kimliğimizi ibraz edeceğiz ve adaylardan biri için imza kullanacağımızı beyan edeceğiz. Bunu 100 bin kişi ne zaman ve hangi zaman diliminde yapacak. Hem, seçmen vatandaş (gidip imza verirsem, beni mimlerler, olağanüstü hal gerekçesiyle başıma bir iş gelir. FETÖCÜ veya PKK’cı denilerek içeriye alırlar) diye korkmayacak mı!

İşbu kadarla da bitmiyor. Aday olacakların 130 bin TL’ye yakın bir parayı yatırmayı da göze almaları gerekmekte. Yani, göz göre-göre 130 TL’yi çöpe atmak gibi bir şey. Gerçi, böylesine İPE UN SERME durumu olmazsa, Türkiye genelinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sözün tam anlamıyla bir enflasyon yaşanır, işin o yanı da doğru. Ama bize göre, en azından seçimlere girme hakları olduğu ilân edilen bütün siyasi partilere son seçimlerde aldıkları oy oranına bakılmaksızın aday gösterme imkânı tanınmalıydı. Öyle ya, genel seçimlere katılmanın şartları da, zaten yeteri kadar ağır değil mi. Öyle ya, bu hülle işi olmasaydı, İYİ Parti bile aday gösteremeyecekti.