Nöbetçi Eczaneler
Bilindiği gibi 6 Ekim günü İstanbul’un işgalden kurtulduğu gündür. İtilaf Devletleri tarafından 13 Kasım 1918’de fiilen işgal edilen, İstanbul’a kahraman askerlerimiz 6 Ekim 1922 günü girerek 4 yıl, 10 ay 23 gün süren işgale son vermişlerdi. Geçmiş yıllarda, İstanbul’un işgalden kurtuluş günü özellikle İstanbul’da coşkun törenlerle kutlanırdı. Şimdi, bazı akl-ı evveller, (İstanbul tek kurşun bile atılmadan yabancı güçlerin çekilmeleriyle işgalden kurtuldu) diyerek, kurtuluş gününü önemsizleştirmek yolunu seçiyorlar.
Evet, İstanbul’un işgalden kurtulduğu gün olan 6 Ekim’de, tek silah bile patlamamıştı. Ama, Kurtuluş Savaşları çerçevesinde 1’inci, 2’nci İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya ve Büyük Taarruz adları altında gerçekleştirilen savaşlar olmasaydı, İngiliz ve Fransız güçleri İstanbul’un işgaline son verirler miydi!
Millet olarak, bunu bilmemiz ve hakkı teslim etmemiz gerekir ki nasıl Fatih Sultan Muhammed Han 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethetmişse, İstanbul’u düşman işgalinden kurtararak ikinci defa fetheden Mustafa Kemal ATATÜRK’TÜR. Yani, Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’un ikinci fatihidir.
İşte, bunun içindir ki, İstanbul’un düşman işgalinden kurtarılışının yıldönümü olan 6 Ekim unutturulmak isteniyor. Ama unutturmak isteyenler olsa bile, tarih unutmaz. Günü gelir, İstanbul’un kurtuluşu için yine görkemli törenler düzenlenir, Mustafa Kemal Paşa’nın ve kurtuluş savaşlarında büyük kahramanlıklar gösteren silah arkadaşlarının hakları teslim edilir. Tarihe, kimse yalan söyletemez. Tarihi olayları çarpıtamaz. Çünkü tarihi sadece bizim tarihçiler yazmıyor. Dünyanın bütün ülklerinde tarihçiler vardır. Tarihten sapmalar yapanların oyunları tutmaz.
Evet, İstanbul için iki önemli tarih vardır. Bu iki tarih Fatih Sultan Muhammed Han’ın İstanbul’u fethettiği 29 Mayıs 1453, ikincisi ise Mustafa Kemal Atatürk tarafından işgalden kurtarılarak, yeniden milletimize armağan edildiği 6 Ekim 1922’dir.
Dolayısıyla, işgalden kurtarılışının yıldönümünde İstanbul’un iki fatihiyle askerlerini minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.
