İsterseniz gelin Siirt insanını tanıyalım. Kısaca iyi ve güçlü yönleri ile kötü ve zayıf yönlerini irdeleyelim.
Öncelikle önce şu iyi yönümüze vurgu yapalım. Siirt insanı dürüsttür. Genelde haramlardan kaçınır.
Verdiği sözü ne pahasına olursa olsun mutlaka yerine getirmeye çalışır.
Hatta bundan dolayı yakın bir zamana kadar İstanbul Mahmut Paşadan kumaş ve terzi malzemeleri almaya giden tüccarlardan bono ve benzeri borcu kanıtlayıcı r belge istenmezdi.
O tüccarın şu tarihte borcumu ödeyeceğim sözü senet veya her türlü belgenin yerine geçerdi.
Başkalarına haksızlık yapmak istemez kimsenin tavuğuna kışt demez.
Genelde uysaldır. Verilen emirlere uyar. Hatta tarih boyunca Siirt’in önemli bir savaş geçirmemiş olması bunun bir göstergesidir.
Onu fethe gelenlere her zaman savaşmadan kentin anahtarlarını teslim etmiştir.
Siirt insanı gönülden bir selamı, bir merhabayı yıllar boyunca hiç unutmaz. Büyük bir iyilik olarak kabul eder.
Siirt insanı çabuk kanar ve hemencecik inanır. Söylenen sözleri sorgulamadan doğru olarak kabul eder. Detaylı bir şekilde sorgulama yoluna gitmez.
Siirt insanı, mütevazıdır. Kibirden kaçınır. Yoksullarla da oturur sohbet eder, zenginlerle de.
Siirt insanının yabancıya eğilimi ve düşkünlüğü yerlisinden çok daha fazladır. Hemşerilerinden esirgediği şeyleri yabancıdan esirgemez.
Siirt insanı ortaklığı pek sevmez. Kentte çok sayıda ortaklıkta yok. Olanlarda çok uzun ömürlü olmuyorlar. Çok kısa sürede ayrılık gerçekleşir.
Siirt insanı hırslı ve hırçın değildir. Kanaat sahibidir. Azla yetinmeyi bilir. Bu yüzden pek çalışkan olduğu da söylenemez. Zaten olsaydı Siirt bu günkü konumunda olmazdı