Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

 “İstikbal Göklerdedir”(Dünden Devam)

Peki ne oldu da bu kadar başarılı bir şekilde giden Türkiye’nin uçak sanayi hamlesi çöktü. Merak edilen bu konu hakkında ise bilgiler şu şekilde. İkinci Dünya savaşının sona ermesi ile 1950’de başlayan büyük ekonomik kriz sırasında ABD ve Sovyetler iki büyük güç oldu. Avrupa savaşın getirdiği zarar ile zor bir dönemden geçerken Sovyetler Komünizm propagandası yapmaya başladı. Doğu Avrupa ve Yunanistan’da önemli bir etkinlik yaratan Sovyetlere karşı ABD ilk olarak Truman Doktrinini devreye soktu. Bu kapsamda Yunanistan ve Türkiye’ye 400 Milyon Dolar para yardımı yaptı. Türkiye’ye 100 Milyon Dolar gelirken bu paranın büyük bir bölümü hava kuvvetlerine harcandı. Bu yardımın sonrasında Türkiye Marshall planı kapsamında para ve büyük miktarda sanayi yardımı aldı. 1950 yılında, özellikle ABD askeri Marshall yardım projesi nedeniyle, yeterli siparişi ordudan alamayan THK, mali zorluklara düştü. Haziran 1952 tarihinde faaliyetlerine son verip Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na devretti. 1952 – 54 yılında MKE, Türk Hava Kurumu THK’nın geliştirdiği, aralarında Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik‘in de bulunduğu 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Aynı yıl ABD, Lockheed T-33 tipi jet eğitim uçaklarını Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe etmesiyle projenin uygulanmasından vazgeçildi. 1956 yılına kadar mevcut uçak üretim projesine devam eden fabrikada, 1962 yılında tüm havacılık faaliyetleri durdurulmuştur.

Türkiye’nin bugün bile uçak sanayiinde neden geri bırakıldığının yanıtını almak için 21’nci asrın ilk çeyreğinde, teknolojinin neresinde olduğumuzu sorgulamamız gerekir. Kendi kendimize hep “Türkiye güçlü devlettir, büyük devlettir!” diye övünürüz amma işin gerçeği şu ki, birçok konularda olduğu gibi sanayinin ve özellikle uçak sanayiinin gelişmesi konusunda millet olarak kendimizi kandırıyoruz!

Bir zamanlar iğne bile üretilemeyen ülkemizde ATATÜRKLÜ YILLARDA sanayi konusuna büyük önem verildi. Ancak, 1950’li yıllardan sonra Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki sanayileşme hamlesi büyük darbe yedi. Sanayi mamulleri üretmek yerine, (daha ucuz!) denilerek ithalata ağırlık verildi. Üretmek yerine, ithal etmenin sakıncaları konusunda nispeten de olsa aklımız başımıza geldi amma (ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ!)

Bir sanayi devi olan ABD, bütün dünyayı kontrolü altına almış durumda. Öyle sistemleri var ki, uydudan, dünyanın herhangi bir noktasında yoldan geçen taşıtların, insanların, hayvanların sayılarını bile anında tespit edebilmekte. Arabaların plakalarını dahi kaydetmekte.

Dünyanın sanayileşmiş ülkelerine bakın, hepsi de kalkınmış ve müreffeh durumda! Acaba, Türkiye ne zaman sanayi konusunda gelişmiş ülkeler seviyesine yükselecek!

Sanayini kuramamış, kendi uçağını, silahını üretemeyen, dışa bağımlı bir ülke olarak kalmak, bu ülkeyi yönetenleri utandırmıyor mu! Başta ABD olmak üzere özellikle silah satın aldığımız ülkeler, bir üst modelini ürettikleri ve kendilerine göre modası geçmiş olanları satarlar. Üstelik, kendi silahımızı, teçhizatımızı üretmemize izin vermezler. Çünkü hep onlara bağımlı kalmamızı isterler. Zaten, Türk Silahlı Kuvvetlerine kurulan KUMPASTA, bunun büyük bir payı olduğu belirtiliyor. Özellikle Deniz Kuvvetleri kendi silahlarını üretmeğe kalkışınca bakın ne hallere geldi!

Cumhuriyetin onuncu yılında, Türkiye’nin dört bir yanı demir ağlarla örtülmüştü. Kimileri küçümseseler bile 10. Yıl Marşında ifade edilen (Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan)  söylemi gerçeğin ifadesidir.

1950’den bu yana Türkiye’de kaç kilometre demir yolu yapıldı. Büyük Devletlerin oyunlarına gelerek, demir yollarını ihmal edip, karayollarına yönelmedik mi! O yıllarda kurulan fabrikalar bile geliştirileceklerine bir-bir kapatılmadı mı!

Büyük Devlet olmak, söylemlerle olmuyor. Büyüklük, bilgi, güç ve sözünü kabul ettirme kabiliyetiyle orantılıdır. Bir ülkenin ne kadar büyük olduğu sanayideki gelişmişliğiyle ölçülür.

Kusura bakmayın amma, gerçekçi ölçülerde baktığımızda, Türkiye için “GÜÇLÜ, BÜYÜK ÜLKE!” diyemeyeceğiz! Hele, uçak sanayiinde!

TAŞLAMA

ABD’NİN HEDEFİ

BU BÖLGEYİ YUTMAKTIR

ABD’NİN İPİNE

TUTUNANLAR AHMAKTIR

 

SURİYE’DEKİ DURUM

GERÇEKTEN DE VAHİMDİR

BÖLÜNÜRSE İKİYE

ZARAR GÖRECEK KİMDİR

 

ESAD’I ARAYACAK

DURUMA DÜŞMEYELİM

KENDİ YARAMIZI BİZ

KENDİMİZ DEŞMEYELİM

 

ABD’NİN AMACI

İSRAİL’İ KORUMAK

VE BU UYDU DEVLETLE

BÖLGEYE HÂKİM OLMAK

 

İSRAİL, ABD’NİN

BİR ÜSSÜ HÜKMÜNDEDİR

BİLİNSİN Kİ İPLERİ

ABD ELİNDEDİR

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER