İstişare; “Kişisel ve toplumsal düzeyde her iş konusunda doğru karar almanın gerekli yöntemi” diye tanımlanır ve yüce dinimizin de bu hususu çok önemsediği, Kuran’ı Kerim’in tefsirini en iyi şekilde yaptıkları belirtilen din alimlerinin dile getirdiği açıklamalarla vurgulanmakta…
Peygamber Efendimizin (s.a.s) istişareye önem verdiğini ve istişareyi teşvik ettiğini dile getirdiği rivayet edilen Yemen asıllı sahabe Ebu Hureyre; “Ben, Resulullah’tan daha fazla arkadaşlarıyla meşveret eden birini görmedim..” buyururken, Kuran-ı Kerim’deki ayetleri en doğru şekilde tefsir ettiği ifade edilegelen Iraklı Alim Alusi’nin de meşveret etmenin, yani istişarede bulunmanın taşıdığı büyük öneme “Her kim istişare ederse doğru yoldan mahrum kalmaz. Her kim de terk ederse hatadan kurtulmaz…” ifadeleriyle dikkat çektiği bir başka rivayet olup, bunların yanı sıra nice alimlerin daha aynı konudaki duyarlılıklarını dile getiren sayısız söylemleri gazeteniz Siirt’in sütunlarına sığdırmak mümkün değil derken, önemli konuya değinme gereğini duymamın nedenini paylaşmak isterim kamu oyumuzla…
Bugünlerde ülkemiz gündemine taşınmış olan “Kanal İstanbul Projesi” ne yönelik yapılan açıklamaları değişik TV kanallarındaki haberlerden izlerken; yapılması, ya da yapılmaması hususunda dile getirilen görüşleri başkaları gibi “Bir inatlaşma” olarak gördüm ve derin üzüntü duyduğum için yüce dinimizin istişare konusuna verdiği büyük öneme dikkat çekmeyi görev addettim ülkenin bir yurttaşı olarak…
Söz konusu proje için harcanacağı telaffuz edilen para miktarının yaklaşık 75 milyar olduğu belirtilirken böyle bir meblağın nasıl temin edileceği merak konusu oluyor elbet… Ekonomik alanda sıkıntılı bir süreçten geçiyorken böylesine bir projenin, 80 milyon yurttaşımıza ne kazandıracağı bilinmiyor ve yap-işlet-devlet modeli ile gerçekleştirilen bazı hizmetlerde olduğu gibi bir yöntem uygulandığı taktirde, ağır bedel ödeme durumunda kalınacağından endişe edilmekte… Milyonlarca işsizimiz kendilerine ekmek kapısı aralanmasını, yine milyonlarca yurttaşımız insanca yaşam koşullarının iyileştirilmesini beklerlerken Kanal İstanbul için 75 milyar lira harcanacak olması, düşündürmekte doğal olarak…
80 milyon insanımızı ilgilendiren bir konuda alınacak kararın sağlıklı olması, proje konusunda işin ehli uzmanların görüşlerini saptamakla mümkündür ancak ve bu beklentinin dikkate alınması gerekir kanımca da… Ülke yönetiminde söz sahibi olanların bu önemli konuda gözden kaçmayan inatlaşmayı bir kenara iterek sonuç almaya gayret etmeleri kaçınılmazlık arz ediyor ve bu kaçınılmazlığa riayet etmemek, hiçe saymak anlamına gelecektir milli iradeyi…
“Çılgın Proje” diye de ifade edilen “Kanal İstanbul Projesi” ni masaya yatırarak artı ve eksilerini sağlıklı şekilde saptamak, ülkemizin ve halkımızın menfaati gereğidir ve yüce dinimizin de istişare konusuna verdiği büyük önem dikkate alınarak bir karara varmanın hayır olacağı unutulmamalı!.. Sayın ilgililerin, halkımızın haklı beklentilerini göz önünde bulundurmaları dileğiyle…
YORUMLAR