Siirtliler olarak bir çok geleneklerimizi terk ettik. Terk ettiğimiz geleneklerimiz arasında CIGOR şenlikleri de bulunmaktadır.
Şehrimizin artık terkedilen geleneklerinden olan CIGOR, Mart ayının ikinci pazartesi günü başlar ve şenlikler hafta boyu devam ederdi. O zamanlar, Şehrimizde bulunan Ermenilerin PERHİZ GÜNLERİNE NAZİRE olarak düzenlenen şenlikler sırasında akşam saatlerinde dam başlarına çıkılarak adlarına (SUKE) denilen çam ağacından yapılmış meşaleler yakılarak “ALE KAHOR IL KEŞŞE, ILLEYLE MO YITEŞŞE=O KEŞİŞİN İNADINA Kİ BU GECE AKŞAM YEMEĞİ YEMEYECEK” sloganlarıyla başlarının üzerinde çevrilirdi.
Çocukluk yıllarımızda, CIGOR ŞENLİKLERİNİ kutladık. Sadece SUKE YAKMAKLA yetinmezdik. Damın duvarları üzerine kül serper, küllerin üzerine de gazyağı dökerek yakardık, Böylece, damlar ışıl-ışıl olurdu.
CIGOR, Siirt Arapçası bir kelime olup (CEGİR)den türetilmiştir. CEGİR’İN Türkçe karşılığı ise GICIK VERMEK, KIZDIRMAKTIR. Bizim CIGOR’U KUTLADIĞIMIZ zamanımızda, Siirt’te ELBETTE GAYRİ MÜSLİMLER KALMAMIŞTI. Ama 1915’li yıllara kadar, Şehrimizde bir hayli Ermenilerin bulunduğunu ve TEHCİR olayı sırasında, ayrıldıklarını biliyoruz.
Pazartesi günü gecesi olan CIGOR’UN bir gün öncesine “AHED EL HULU = TATLI PAZAR” denilirdi. Bütün mahalli tatlılar, bugün hazırlanırdı.
CIGOR’un bir de adına (ZIMBILOK – COKAT) denilen özel bir yemeği vardır. COKAT’IN TÜRKÇESİ İSE BUMBAR’DIR. CIGOR gecesi olan pazartesi günü gecesinin değişmez yemeği BUMBAR ve yanında HOŞAF olurdu,
O yıl içinde, aile bireylerinden birilerini kaybetmiş olanlar CIGOR şenlikleri yapmazlardı. Komşuları veya akrabaları tarafından kendilerine COKAT ve MAHALLİ TATLILAR GÖNDERİLMESİ adettendi.
“AHAD EL HILU = TATLI PAZAR” günü yapılmış olan RAYOŞUMEKETİP, SARIBURMA, KURABİYE ve BAKLAVALAR hafta boyunca yenilirdi.
Nişanlı gençlerin erkek tarafı, CIGOR dolayısıyla “AHAD EL HULU = TATLI PAZAR” günü gelinlerine tepsilerle baklava, sarıburma, kurabiye ile sepetlerle meyveler gönderirlerdi. Evli kızları olan aileler de, damat tarafına aynı şekilde izzet ve ikramda bulunurlardı.
CIGOR’UN etkinliklerinden biri de, “RAS-IL HACAR=TAŞBAŞI” denilen mevkie gidilerek oradan MARCIS = NERGİS çiçeği toplanmasıydı. RAS-IL HACAR’DA nergis toplayan gençler, bunları desteler haline getirir, nişanlılarına gönderirlerdi.
İşin doğrusunu söylemek gerekirse, CIGOR, o zamanlar Siirt’te yaşayan HIRİSTİYANLARIN PERHİZLERİNE KARŞI BİR TEPKİ OLARAK yapılıyor idiyse, böyle bir kutlamanın, dinimizin kurallarıyla çeliştiğini belirtmekte yarar görüyoruz. Zaten, o zaman yaşayan din adamlarının da, CIGOR’U YASADIKLARINI ve HARAM İLÂN ETTİKLERİNİ duyardık.
Siirt’in, mali açıdan bir yıkımı olarak değerlendirilen CIGOR haftasında ceviz içi, pekmez ve şeker tüketimi doruk noktasına ulaşırdı. İyi ki, bu adet zaman içinde kendiliğinden terk edildi.
Cıgor terkedildi amma, şimdi NEVRUZ KUTLAMALARI VAR! Yani biz kadim Siirtliler açısından, GİTTİ CIGOR, GELDİ NEVRUZ…
TAŞLAMA
“SOKAKLAR YÜRÜMEKLE
AŞINMAZ” VECİZESİ
ANIMSADIĞIM KADAR
DEMİREL’E AİTTİ
ŞİMDİ DE SOKAKLARA
DÖKÜLMÜŞ VATANDAŞLAR
EKREM BAŞKAN İÇİN Mİ
YÜRÜMEKTE İNSANLAR
HAK, HUKUK VE ADALET
İÇİN YÜRÜYORLARSA
“EYLVALLAH” DEMEK GEREK
KIZMAMAK GEREK BUNA
DEMİREL HOŞGÖRÜLÜ
BİR YAPIYA SAHİPTİ
KİN TUTMAZDI GERÇEKTE
ÖFKESİNE GALİPTİ