Gündemimizde her zaman için İsrail ve Filistin diye Türk dış siyasetinde sloganlaştırılan ve değişmeyen bir konu var.. Bugüne kadar hiç değişmeyen bu mücadelede ülkemizin muhafazakâr, sağ ve milliyetçi kadrolarının tamamı görünürde mutlak olarak Filistin’i ve Müslümanları destekler ve kahrolsun İsrail, kahrolsun Yahudi politikaları der durur,
Filistin Müslümanlarının hakları için ölürüz/öldürürüz diye sokakları ve cami önlerini inletirler.
Fakat yine dış ve iç siyasetimizin tamamını masaya yatırıp incelediğimizde net olarak görünen ise, ülkemizi yöneten tüm muhafazakâr, sağ, dinci, islamcı, milliyetçi kadroların tamamı uygulamalarda istisnasız olarak (halkın çoğu bunu fark edemese de)
İsrail politikalarını desteklediğimizdir.
Ancak bunlar, halkımıza her zaman tersini söyleyerek kandırmaya devam ederler.. Bugünkü Türk düşmanı, Atatürk düşmanı siyasal islamcı ikiyüzlü politikaların tabanı da tamamen buna dayanır.
Aslında tam olarak üretime dayalı olan milli kalkınma politikasından uzaklaşmamız, ABD, İngiliz ve İsrail üçlüsünün ortak sömürgesi ve kölesi yapılmamız sonucu 7 milyon Suriyelinin Türkiye’mize taşınması, (BOP) Büyük Ortadoğu Projesine ve Büyük İsrail politikalarına açık bir destektir.
Kimin kime hizmet ettiğini atılan sloganlardan değil, sadece bugüne kadar yapılan uygulamalardan rahatlıkla anlayabilirsiniz.