Nöbetçi Eczaneler
İbrahim Hakkı Hazretleri, aslen Erzurumlu olmakla birlikte Babası Derviş Osman Haseni gibi Tillolu Hazret-i İsmail Fakirullah’ın taht-ı risalesinde ilim tahsil etmiştir. Uzun murakabe halleriyle tanınan Hazret-i Fakirullah, Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed’in (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) Amcası Hazret-i Abbas’ın soyundan gelmektedir. İsmail Fakirullah Hazretleri Türbesi ışık hadisesi ile ünlenmiştir. UNESCO Dünya Miras Merkezi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, İsmail Fakirullah Hazretleri Türbesi ve bileşenlerinin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde kaydedildiğini anımsatalım. Türbenin müştemilatları olan kulet-ül Üstad ve kalet-ül üstad sebebiyle tasavvufi inanışı yansıtması açısından da önemli bir örnektir.
İşte bu Kalet-ül Üstat ve Kulet-ül Üstat arasında kurulan IŞIK OLAYI Dünyada benzeri olmayan bir durumdur. Geçmişi 1734 yılına dayanır. İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası İsmail Fakirullah‘ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyeyim..!” diyerek astronomi ve mimari açıdan büyük bir bilim harikasına imza atmıştır.
Her yıl ekinokslarda, yani 21 Mart ve 23 Eylül günlerinde doğan güneşin ilk ışıkları, duvarın ortasında bulunan pencereden süzülerek kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri’nin başucuna doğmaktadır.
‘Işık Hadisesi‘ olarak tabir edilen ve İbrahim Hakkı Hazretleri’nin asırlar önce kurduğu ışık düzeneğiyle güneşin ilk ışınlarının hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin türbesinde başucunu aydınlatması, ekinoks günlerinde ilgiyle izlenmektedir.
İbrahim Hakkı Hazretleri vefat eden Hocası İsmail Fakirullah Hazretleri için Tillo’nun yaklaşık 3 kilometre doğusunda bulunan tepenin başında bu günkü adı ile KALETÜL ÜSTAT’TA harçsız olarak ortasında 40×50 cm’lik açık bir pencerenin de bulunduğu taştan bir duvar inşa eder.
Güneş yeni yılın başlangıcı olan 21 Mart´ta bu duvarın ardından doğmaktadır. Duvardaki pencereden giren güneş ışığı, türbenin kulesine, oradan da kırılarak türbenin penceresinden içeri girer ve hocası İsmail Fakirullah Hz.´nin başucunu aydınlatır. Türbe 1964’lü yıllarda restore edilirken bu özellik kaybedilmiş, ancak yıllar sonra Siirt Eski Valilerinden Sayın Musa Çolak’ın gayretleriyle davet edilen bir bilim heyeti tarafından yeniden işlerlik kazandırılmıştır.
1964 yılında Türbenin restorasyonu sırasında ışık mekanizması bozulmuştu. Çünkü Türbenin restorasyonu sırasında inşaatta hafif bir sapma meydana gelmişti. Bu sapmanın sonucu, artık Kalenin penceresinden yansıyan ışık, kulenin mazgalına düşürülememekteydi.
Böyle bir yapıyı gerçekleştirmek için İbrahim Hakkı Hazretlerinin mimarlık yanında, güneşin hareketlerini çok iyi bilmesi, bunun yanında Tillo’nun, dünya üzerindeki konumuna çok hassas bir şekilde vakıf olması gerekirdi ki, ilim açısından ulaştığı merhaleleri göstermek açısından yeterli bir delil olsa gerek.
İbrahim Hakkı Hazretlerinin Kalet-ül Üstat ve Kulet-Ül Üstad arasında kurduğu ışık olayının türbede yapılan restorasyon çalışmaları sırasında bozulması sonucu yıllarca yansıma gerçekleşmedi. 2007 yılında başlatılan çalışmalar sonucu 2011 yılında Başkent Üniversitesi Kültür Araştırmaları Merkezi Müdürü Arkeolog Prof. Dr. Cengiz Işık ve ekibinin gayretli çalışmaları sonucu tekrar aktif hale getirildi.
Dönemin Siirt Valisi Sayın Musa Çolak’ın ilgi ve himmetiyle tekrar işler hale getirilen IŞIK OLAYI, havanın yağışlı ve bulutlu olmaması durumunda 21 Mart 2025 günü gözlemlenebilecek.
Bu yıl gözlemciler arısında Valilikçe İlimize davet edilen Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da yer alacak. Ancak, meteoroloji kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre, 21 Mart günü Siirt’te havaların yağmurlu olacağı tahmin ediliyor. Ne diyelim, bu da Siirt’in şanssızlığı!
