Dün Moskova’’da Erdoğan-Putin arasında gerçekleşen görüşmede “Mutabakat” sağlandığı açıklandı ve söz konusu mutabakatta en çok sevindiren husus; önceliğimiz olan İdlib’te ateşkesin bir an önce sağlanmasına yönelik olanıydı kanımca da…
İki liderin 2 saat 40 dakika süren görüşmeler sonrasında heyetler arası görüşmelerin de 3 saat devam ettiği ve müzakerelerin bundan sonra da sürdürüleceği vurgulandı tarihi görüşmenin aktarıldığı haberlerde… İki liderin önemli görüşmelerine yönelik değerlendirmelerin yapıldığı kamu oyumuzda; “6 Mart 2020 tarihinde saat 00.01 itibarıyla İdlib’te ateşkes’in resmen yürürlüğe girdiğinin açıklanmış olması, herkesi sevindirdi. Çünkü, hiçbir kahraman askerimizin burnu kanamasın istiyoruz… Tabii ki önemli olan, ateşkesin kalıcı olmasını sağlayan bir mutabakatın gecikmeden yaşama geçirilmesidir ve nasıl Moskova’da ateşkes için mutabakat sağlanabildiyse, yine sağ duyu içinde kalıcı bir ateşkes’in sağlanabileceği inancındayız… Açıklanan mutabakatın hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz…” denilmektedir ağırlıklı olarak…
İdlib’te alçak saldırılarda yaşamlarını yitiren kahraman askerlerimizin üzüntüsünü üzerimizden atmak mümkün olmamakla birlikte varılan ateşkes mutabakatıyla, böyle bir acıyı yaşamaktan uzaklaşmış olmamız, memnuniyet uyandırmıştır elbet ve önemli olan; varılan mutabakatı kalıcı kılacak önlemin gecikmesine mahal vermeyecek bir çözüme ulaşılmasıdır artık…
Malum ülkeler gibi (Arap Baharı) senaryosu ile hedef tahtasına oturtulan Suriye’de 9 yılı aşkın zamandır devam eden iç savaşın yol açtığı ölümlerle diğer zararlar büyük boyutta gerçekleşti ve kalıcı bir çözüm üretilmediği taktirde, arzulanmayan ölümler ile çekilen zararların sonu gelmeyecektir maalesef… Sonu gelmeyen bu durum hiç bir taraf için çözüm olmayacaktır. Bölgemize yönelik insanlık dışı vahşet senaryolarını düzenleyenler; insanların hayatlarını kaybetmesini, perişan olmasını ve bölge coğrafyasında yer alan başkalarının da aynı şekilde bedel ödemek durumunda kalmalarını umursamazlar asla!..
“Süper güç” olarak ifade edilen iki ülkeden biri olan ABD’nin, Suriye’deki Esad rejimini alaşağı etmesi için kendisine verdiğimiz desteğe rağmen bizleri rahatsız eden konularda nasıl yalnız bıraktığı, bekamıza tehdit oluşturacak terör gruplarına tüm ısrarlarımıza rağmen silah desteğini nasıl sürdürdüğü, 15 Temmuz 2016’daki alçak kalkışmada ülkemizi ele geçirmek isteyen haini yargılanmak üzere göndermediği ve bunların yanı sıra sayısız olumsuzlukları unutulmamışken, İdlib’te kahraman askerlerimize yönelik gönüllerimizi dağlayan alçak saldırıları fırsat bilerek yanımızda yer aldığını ifade ederken, aslında ülkemizi savaştırmayı hedeflediğini düşünenlerimiz, kahir ekseriyettedir haklı olarak…. İşte bu gerçekleri göz önünde bulundurduğumda; bir başka emperyal güç olan komşumuz Rusya ile dün icra edilen görüşmelerde ülkelerimiz arasında kurulan ilişkilerin sonlanmasına sebebiyet verecek bir durum yaşanmamasını “Çok olumlu sonuç…” olarak değerlendiriyorum çoğu yurttaşımız gibi…
“Zararın neresinden dönülse kardır” sözü, yapılan yanlışlardan rücu etmenin güzelliğini ifade eden bir ata sözümüzdür derken, kamu oyumuzun beklentisi olan kalıcı çözümün gecikmesiz olarak yaşama geçirilmesini temenni ediyor ve İdlib’te şehit düşen kahraman askerlerimizi tekrardan rahmetle anıyorum bu düşünceler içinde…