Siirtliler olarak çok kötü bir alışkanlığımız var. Siirt’i ne kadar ilgilendirirse ilgilendirsin bir şey planlandığında ya da bir proje yazımı esnasında plan veya projeyi hemen görmezlikten geliriz.
Ancak ne zaman ki o plan veya proje başlar hatta yarıya gelir veya tamamlanırsa, o zaman aklımız başımıza gelir.
Feryadı figan eder, çalmadık kapı, destek istemediğimiz kişi kalmaz. Ama çoğu zaman treni kaçırmış ya da çok zaman sonra ancak binebiliyoruz.
Şimdi yapımı projelendirilmekte olan kalkınma yolunda da bu durum söz konusudur.
Dilerseniz önce kalkınma yolu nedir? Kısaca onu hatırlayalım.. Çağımızın ipek yolu olarak da adlandırılabilecek Irakta başlayacak ve ülkemiz sınırları içerisinde ikiye ayrılacak. Bir kolu Avrupa’ya diğer kolu da Türki Cumhuriyetlerine..
Geçen yıl bu yolun ülkemiz sınırları içerisinde ki bölümünün daha yakın olması nedeniyle Siirt toprakları üzerinden geçmesinin gerektiğini belirtmiş ve ilgililere çağrıda bulunmuştum.
Ancak çoğu zaman olduğu gibi herkes duymazlıktan geldi. Bir anlamda treni kaçırdık. Yol güzergahı netleşti.
Maalesef yol Siirt’ten geçmeyecek. Yani bir anlamda argo deyimiyle buradan da havamızı almış olduk.
Şimdi artık bizi bu önemli yola bağlayacak olan yolun yapımına bir önce başlanmasını sağlamak kaldı.
Burada Avrupa Birliğinin ticari hareketliliğe vesile olan, katma değerde çarpan etkisi sağlayan, getirisi yüksek, yol yapım projelerine de verdiği hibe desteğinden yararlanalım.
AB hibesi ile ticari hareketlilik sağlayacak katma değerde çarpan etkisi yapacak Siirt’i 67 km ile kalkınma yoluna bağlayacak Siirt-Güçlükonak-Cizre yol projesine yüzde 50 AB hibe desteği sağlanabilir.
Bari bu fırsatı kaçırmayalım.
