Günümüzde Siirt’in tarihi söz konusu olduğu zaman göğsümüzü gere gere 12.500 yıllık bir tarihi ifade ederiz.
Peki bu nasıl gerçekleşti? Buna kısaca değinelim.
2000 yılın başlarına kadar Siirt’e ilişkin yazılan kitaplarda bilinen tarihinin MÖ 4-5 binli yani günümüzden 6-7 bin yıl öncesine dayandığı belirtiliyordu.
Her şey 2001 yılında Ege Üniversitesinden arkeolog Yard. Doç. Haluk Sağlamtimur’un, Ilısu Projesi kapsamında kazı çalışmaları gerçekleştirmek üzere Siirt’e gelmesi ile başladı.
Dönemin Valisi Nuri Okutan, İş insanı Rahmetli Refik Kızılay’ın büyük desteğinin verdiği heyecanla işe koyuldu.
İlk olarak şimdi sular altında kalan Eğlence Köyü Çiçek yurdu mezrasında bulunan Türbe Höyük kazısına başlandı. Bu kazı ilimizde gerçekleştirilen ilk arkeolojik kazı olarak tarihe geçti.
Bu kazıda çok sayıda çanak çömlek, cam bilezik, göz yaşı şişesi bulundu. En önemlisi de bölgenin bilinen tarihini değiştirecek nitelikte ki çivi yazısı ile yazılmış yarım kil tabletti.
Siirt için ilk göz ağrısı olan bu kazıyı Çattepe kazısı takip etti. Bu kazıda Bizans’ın en son kalesi ve Anadolu da akarsu üzerinde kurulmuş olan tek limanı ortaya çıkarıldı. Ama maalesef ikisi de suyun altında kaldı.
Üçüncü kazı Otmanardı (Gordara) köyünde ki Güsir Höyükte yapıldı. Bu kazıda bulunan çanak çömleklerin yapılan karbon testinde günümüzden 12 bin 300 yıl öncesine ait oldukları tespit edildi. Bu tarih bize Siirt’in dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisi olduğunu göstermektedir.
Ancak maalesef bu kazı daha höyüğün orta tabakasına ulaşıldıktan sonra sona erdirildi.
Son kazı Siirt Kurtalan yolu üzerinde Başurda yapıldı. Bölgenin en büyük ve önemli höyüklerinden olan bu höyükte dünyanın figürlü en eski oyu taşları bulundu. Burada da kazı tamamlanmadan sona erdirildi.
Bu kazıların tamamlanması ve ardından 1964 yılında Prof. Dr. Asaf Halet Çamlıbel ve yabancı bilim insanlarından oluşan heyetin tespiti ettiği höyükler kazınmalıdır.
YORUMLAR