2020 yılının ilk ayından itibaren üst üste yaşanan felaketlerle facialarda yaşanan ölümlerin derin üzüntüsünü üzerinden atamayan halkımız, zam yağmuru nedeniyle refahsızlık batağına biraz daha saplanıyor olmanın da şaşkınlığı ve endişesi içindedir maalesef…
Malum felaket ve facialarda gönülleri dağlayan ölümlere yönelik olarak çok yönlü değerlendirmelerde bulunan vatandaşlarımız, kendilerini insanca yaşam koşullarından daha da uzaklaştıran zamlardan duydukları fevkalade rahatsızlığı dile getirirlerken; “Gerçekleştirilen aşırı zamlar, ekonominin iyi durumda olmadığının açık delilidir. Şayet ekonomimiz iyiye gitmiş olsaydı böylesine zam yapma gereği duyulmazdı.. Seçimler döneminde bizlere huzur ve refah konusunda vaat edilenler yerine getirilmiyor ve ülkeyi yönetme şansı bulanların elverişsiz icraatlarının bedelini bizler ödüyoruz.. 16 milyon insanımızın barındığı İstanbul’umuzda toplu ulaşım ücretlerine 10 Şubat’tan geçerli olmak üzere yaklaşık %35 oranında zam yapıldığı açıklandı.. Yurdumuzun her yöresinden insanları kucaklamış bu güzelim kentte hepimizin yakınları var ve 4 kişilik bir ailenin günde sadece bir defalığına olmak üzere gidip-gelenlerin ödemek durumunda kalacakları aylık ücret dikkate alındığında, dar gelirlilerin ne kadar mağdur edildiklerin daha iyi anlaşılır… Maliyetlerdeki büyük artış nedeniyle gerekçesi gösterilmekte ise de zammın böylesine yüksek oranda olmaması gerekirdi.. Ülkemizde zamlar yağmur gibi yağıyor ve şüphesiz bu zamlar sadece İstanbul’daki ulaşım ücretlerinden ibaret değildir… Zorunlu ihtiyaçlarımız olan elektrik, doğalgaz, gıda ve diğer ürünlerin fiyatlarına yüksek oranda zam gelmiş ve bu zamlar refahsızlığı koyulaştırmıştır.. Bu gerçeğe rağmen, sanki halkımızın refah düzeyi iyi durumdaymış gibi bir tavır sergilenmekte ve vatandaşlarımız söz konusu tavırdan en üst düzeyde rahatsızlık duymaktadır.. Kendilerine insanca yaşam koşullarının en iyisini sağlayanlar, milyonlarca insanımızın mağduriyetine aldırış etmemeyi sürdürüyorlar…” diyorlar özetle…
Zam deyimi sevimsizdir ve ihtiyaç kalemlerine yapılmakta olan yüksek orandaki zamlar, yurttaşlarımızın ifade ettikleri gibi ekonomizmin iyi durumda olmadığının bir göstergesidir kanımca da… Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları hür iradenin tam olarak yansımasını içeren hükümler ihtiva etmiyorsa da, sonuçta yine halkımızın oyları ile yüce makamlara ulaşıyorlar vekaletimize talip olanlar ve refah vaat ediyorlar ama, refahsızlığın boyutlarını tırmandıran zamları geçiriyorlar yaşama…
Bu gerçeği göz önünde bulundurduğumda; karşı karşıya kalınan tüm olumsuzlukların muhasebesini yapanların, kendilerini yeterince sorgulamadıklarına yönelik görüşümde yanılmadığımı anlamaktayım yine… Ülkemizin işaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşmada rötar yapması ve bu rötarın sebebiyet verdiği tüm olumsuzlukların en önemli nedeni akan yıllar içindeki elverişsiz icraatlar olup tüm iktidarların vebali vardır söz konusu icraatlarda… Halkımız kendi kendini sorgulama noktasında çok daha duyarlı olma gereğini duymadığı taktirde, kurtulamayacaktır elverişsiz icraatların bedelini ödemekten!…
YORUMLAR